Türkiye’nin Avrupa Birliği İlişkilerinin Düşündürdükleri
İlginç olan Batı kapitalizmi kendi içinde ”bütünleşirken” dışarıdakilere ”çözülmeyi” öneriyor ve çözmeye zorlamaktadır. Küreselleşme önerenBatı kapitalizmi kendi içinde daha milliyetçi bir gelişme içine girmeğe başlamıştır.
Üniter bir Avrupa yaratmak için peşpeşe kararlar alınıyor. Sınırlar birleşiyor, bayrak birleşiyor, para birimi ortak hale getiriliyor, savunma gücü birleşiyor. Görüyoruz ki Avrupalılar tek bir Avrupa için önemli adımlarını atıyorlar.
Daha önce Türkiye’de etnik azınlıklar var diyerek, Türkiye’nin üniter yapısını bozmak ve onu parçalamak isteyen bölücü örgütlere açıkça destek veren Avrupalılar, şimdide İslami inancın bir parçası olan bir mezhebin mensubu olan vatandaşlarımızın dini etnik bir grup oldukları iddiası ile dini açıdan bölücülük yapmaya çalışıyorlar. Öte yandan Türkiye Cumhuriyetini yıkarak yerine Türkiye’de dini temeller üzerine bir devlet kurmak isteyen birtakım örgütlere ve onların “Kara Sesleri”ni serbestçe kullanmalarına imkân sağlıyorlar.
Bu arada Avrupa Birliği’nin Türkiye hedeflerine bakarak, ya da en azından son 15 yılda neler yapmış olduğuna bir göz atmakta yarar vardır :
ü Güneydoğu’da terörü yıllarca desteklenmiş. Önce PKK’nın, sonra KADEK’in baş savunucusu olunmuştur. Para, silah ve yayın olanakları sağlanmış. Şimdi de Güneydoğu’ya özerklik istemeye cüret edilmektedir.
ü 2003’te Irak, ABD ve İngiltere tarafından işgal edilirken Kuzey Irak’a Türkiye’nin müdahalesine ABD ile birlikte karşı çıkılmıştır. Kuzey Irak’ta Türkiye’ye rağmen bir Kürt devleti kurulmasına yardım edilmiş, edilmeye de devam edilmektedir.
ü 1995’te, Türkiye içindeki gayri milli sermaye çevreleri ile birlikte kotardığı 6 Mart 1995 Gümrük Birliği belgesi ile Türkiye’yi tek yanlı AB’ye bağlamıştır.
ü Avrupa Birliği çevreleri, kurumları ve Türkiye raportörleri sürekli olarak; “- Biz Atatürk fikrinden rahatsızız.” ; ” Cumhuriyet ilkeleri ile Türkiye kabul edilemez”; “Türkiye’nin önündeki en büyük engel Kemalizm” demeye başlamışlardır.
Avrupa Parlamentosu milletvekilliğine tekrar aday olan Daniel Cohn Bendit, kendini delegelere tanıtmak ve AP’de bundan sonra yapmak istediklerini açıklamak amacıyla yaptığı konuşmanın yaklaşık 5 dakikasını Türkiye’ye ayırarak, ‘‘Türkiye, Kemalist kaldıkça, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin yönetimi üzerindeki baskısı devam ettikçe AB’ye giremeyecektir. Ben buna karşı çıkacağım” diyordu[4].
Bundan cesaret alan Mardin DTP Milletvekili Ahmet Türk, AKP Milletvekili Zafer Üskül’ün, “Kemalizm anayasadan çıkarılmalı” sözüne destek vererek, “Biz sivil bir anayasanın ortaya çıkmasını istiyoruz. Irk devletini çağrıştıracak maddelerin tamamen kaldırılması gerekiyor. Kemalist ideolojinin anayasada yer alması doğru değil. Bir ideolojiyi savunan mantık, anayasada yer almaz.” diyebiliyordu[5].
AB Müzakerelerinde ilerlemek için öne sürülen şartlar tamamen siyasidir: Ermenistan’la sınırını açacaksın; Yunanistan’la Ege sorununu çöz; Soykırımı tanı; Boğazları denetleme hakkından vazgeç; Azınlıkları genişlet; Rumları Kıbrıs’ın tek tek sahibi olarak tanı; Rumlara havaalanı ve limanlarını aç; Milli dış politikadan vazgeç.
AB Türkiye’nin önüne, diğer adaylardan, istemediği koşulları koyduğu gibi, çifte standart da uygulamaktadır. Kıbrıs ve Ege gibi, Türkiye AB içine alındıktan sonra çok daha kolay çözülecek sorunlar, ”Türkiye’den bir koşulmuş gibi istenmektedir” . TSK, bu mantık dışı tutumu anlamamaktadır. Ayrıca, AB bu dayatmalarını, ”uluslararası hukuku çiğneyerek” yapmaya çalışmaktadır.
Bu da yetmezmiş gibi Lozan Antlaşmasının 37. 45. maddelerindeki düzenlemeye göre Rum Ortodoks kilisesinin başı, Türk hükümeti tarafından atanan bir memur statüsünde ve patrikanenin de dini bir müessese olarak İstanbul’da kalması görüşü benimsenmişken, “ekümenik” yani evrensel patrik sıfatını kazanıp T.C. kanunlarından kurtulmak istemektedir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.