Son on yılda dengeler altüst oldu.
Ekonomi küresel ekonomiye entegre edildi.
Ama sorunlar ona katlandı.
Hükümet şunu yaptı: ülkeyi yabancı yatırımcılara açarsak zenginleşiriz. Onu yaptılar. Liberalizm benimsendi. Çünkü devletçilik, milliyetçilik ve buna benzer ilkeler geride kalmıştı.
Ama bu şuna benziyor: alev alan bir dünya vardı zaten, bize de bulaştı sonunda.
Şimdi dünyayı saran serbest piyasa ülkemize de hakim oldu. Son kriz gösterdi ki bu daha da devam edecek.
Çünkü bu düzenin temeli bozuk.
Bu düzende; vicdan, merhamet, iman, insan yoktur. Bu küresel sistemde vahşi bir ahlak var.
Filler tepişirken çimenler ezilir, karıncalar ezilir.
Pragmatik bir ahlak var. Köpeğe ekmek atarsan sana bağlanır. İnsana köpek gibi bakılıyor.
Oysa insan akıl ve ruh sahibidir.
İnsanlar birbirini ezerek değil, yardımlaşarak güçlenirler.
Bu para ve cinsellik denilen sihir tüm kötülüklerin kaynağıdır.
Bütün savaşlar bu yüzdendir.
O nedenle dünyayı kavatlar, pezevenkler ile zenginler yönetiyor.
Siyasetçiler, din adamları, yazarlar, gazeteciler ve bütün medya onların korunması için çalışıyorlar.
Devlet Sosyalizmini de onlar üretti.
Rus Milleti gururlu olduğu için bir süre Liberalizmi kullanmak istemiyordu. Sonunda onlar da boyun eğdi.
Birkaç mesele kaldı, onları da çözüp tüm dünyayı kendilerine razı edecekler. Bu meseleler: Filistin, Hint-Pakistan, Ermeni-Azeri, Kürt Meselesi ve İrlanda’da Katolik-Protestan meselesi.
Ama artık sınıf atlamak mümkün olmayacak. Çünkü gerçek Liberalizm düzeninde her şey babadan evlada intikal eder. Öyle ayakkabıcılıktan holdingler çıkmaz bu düzende, o geride kaldı.
Çözüm nedir peki? İki alternatif var.
Biri milliyetçilik; az evvel zikrettiğim meselelerdir, bunları bitiriyorlar. İkincisi de İslam’dır. Onu da zaten otuz yıldır yazıp çiziyorlar, halledecekler. İlk kitabımın tamamı neredeyse bu meseleye ayrılmış.
Etrafındaki hiçbir olay kendiliğinden gelişmiyor. Her şey bir plana bağlıdır. Bu planı çözdün mü hayret etmiyorsun artık. Bilginin faydası bu!
Metyus.Co