İbrahim Peygamber… Oğlu İsmail… Rüya… Gerçek ve Kurban adağı… Bayramı… Güzel Kur’an’ımdan bir ayet…
Tabii ki gündemimiz Kurban değil. Çok daha ivedi konular varken; mesela vatandaşın geçim sıkıntısı, barınma derdi, Türkiye ekonomisinin gidişatı, dış güçlere 1 tl.lik borcumuz karşılığında 10 tl. ödeyecek olmamız vs. varken gündeme KURBANI almam bence de abes…
Amma affınıza sığınarak; büyük bir dikkatle ve heyecanla okumakta olduğum, (Kurban Bayramı’nda da yazmayı düşündüğüm) yazarı buRAK özDEMİR’e ait “LEVH-İ MAHFUZ” isimli kitabında KURBAN NEDİR sorusuna verilen bir cevap beni oldukça düşündürdü. Umarım siz okurlarımızı da heyecanlandıracak ve düşündürecektir. Bu vesile ile unutmadan, GÜNDEM olmasa da kaleme almayı uygun buldum.
Bu ibadetin aslının kurban ‘etmek’ olduğunu yazan yazar; kurbanın ‘kesmek’ olmadığını, kurbanın ‘feda’ etmekten ileri geldiğini, “HAYVANSEVER olmayan bir Müslümanın kurban kesmesinin manası yoktur. Kurban, sevdiğin bir şeyin fedasıdır” der.
Devamında; “Hayvanlarla ilgili en ufak bir merhamet duygusu taşımayan kişilerin, yılın belli periyodlarına sıkıştırdığı otomatik hayvan kesimleri, sevilen bir vazgeçilmezin değil; birkaç yüz liranın fedasıdır” der ve:
“Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah’a ulaşmaz. O’na sizden ancak takva ulaşır.” Güzel Kur’an’ım Hac Suresi 37. ayetini nakleder.
Sonrasına, beyin jimnastiği ve gerçeği sorgulamak adına kitapta ki paragrafı aynen aktarıyorum:
Yazar; “çok güzel de, hayvana merhamet duyan birisi onu nasıl keser ki?”
Cevap: “Konuyu düğüm haline getiren nokta, işte tam burası. Kurban geleneği, çıkış noktasını Hz.İbrahim’in Tanrı ile arasında ki bir diyalogdan alır. İbrahim, Tanrı’dan güzel gönüllü bir evlat ister. Ve istediği güzellikte ki evlat kendisine verilir. En büyük hayali gerçek olan İbrahim’in sistemin ilkeleri gereği bir bedel ödemesi gerekiyordur. Sistem, İbrahim’e rüyasında oğlunun boğazını kestiğini gösterir durur. İbrahim, bunu Tanrı’nın bir isteği olarak yorumlar. Rüyada kendisine gösterileni oğlunun da onayını alarak yapmayı göze alır. En büyük hayalini iade etmekten sakınmaması, sistemin takdirini kazanır. İbrahim sınavdan geçer. Fakat ‘kesim’ işlemi gerçekleşmez. Çünkü evlat da bir özgür iradedir. Babasının karmasından dolayı onun kendi kaderinin gözardı edilmesi sistemle çatışır. Her insan kendi hayatının başrol oyuncusu olmak üzere gelmiştir. Kimse kimsenin hayatının figüran kadrosunda olmak için doğmamıştır. Bu nedenle evladın kurban edilmesi verilen yeni bir ilhamla durdurulur. Bunun yerine, ondan evladı kadar sevdiği bir başka şey fidye olarak istenir. İbrahim’in bir hayvanı kesmesinde ki amaç, hayvanın etinin ve kanının Tanrı’ya ulaştırılması değildir. İbrahim’in kurbanı, İbrahim’in evlat sevgisine yakın bir sevgiyle bağı olduğu bir başka varlığın fedasıdır. Dinler Mitolojisinde İbrahim oğlu İsmail’in hayatını kurtardığı için mutlu bir biçimde kurban keserken resmedilir. Oysa İbrahim’in hayvanın fedası aşamasında, yüreğinden parçalar kopmuştur. İbrahim, çok sevdiği koyununu gözyaşları içinde feda eder. İslam’ın fidye kavramı, en sevdiğin şeyi korumak adına, ondan bir sonra ki en sevdiği şeyin fedasıdır. Oğlunun hayatı bağışlanan İbrahim’in hayvanını fidye olarak vermesi, ilgili ayette aziym ile altı çizilerek verilmiştir. Oğlunun hayatı bağışlansa da İbrahim, azametli bir kurban vermekten kaçamamıştır. Bu öykünün sonunda İbrahim, hiç de anlatıldığı gibi mutluluktan uçan biri olmamıştır. Bedel tahsilatının yarattığı taravmayı yaşamaktan kaçmamış, kaçamamıştır.
Ve şimdi, bir İbrahim’in “kurbanına” bakın, bir de buralarda ki “kurbana”. Arada sadece isim benzerliği var öyle değil mi?”
Sözün Özü!
Kesmiş olmak için kesenlerimiz olduğu gibi, gösteriş ve kendine itibar kazandırmak adına da kesenlerimiz az değil. Şartları yerine getirerek çok sevdiği bir hayvanı (canı) feda edenler istisna. Dağıtımında da hassas olanları tabii ki istisna tutuyoruz. Amma bayram vesilesiyle buzluklara, donduruculara doldurup tıka basa yiyenlerin, bir canı kesmekten dolayı gram ızdırap duymayanları, yaşamayanları takdirinize bırakıyorum. Gerçekten kurban kesmek için hayvansever olmak gerekmez mi?
gazete2000@hotmail.com