Kur’andan her kesin anladığı eksiktir…
Kur’an eksik değil…Maddi rızıklar da eksik değil ama fakirin sofrası fakir…manevi rızıklar da aynen böyle…Kur’andan her kesin anladığı eksiktir…
Hadis de lazım icma da kıyas da…eksiğimizi tamamlamamız için…
“Kur’an yeter”diyen hile yapıyor…sağlama iste…ikna edici iste…işini zorlaştır o hilecinin…İkisi şte bu tefsirden ibarettir Kur’an der…ama Kur’an öyle bir çekirdek ki iki alemin ilmini gizliyor içinde ve ehilsen o bilim ve ilimler açılıyor sana… Deneylerle müsbet ilimden payımız artıyor…Halık sıfatını daha eksiksiz tanıyoruz müsbet ilimle…esmanın bile çok cahiliyiz…gayretlerimiz deneylerimiz okumalarımız eksik…Kur’anı tertil ile okumalıydık…tertilimiz eksik ve Kur’an cahiliyiz hala…”Allahu A’lem”de. Kur’an sana bana çok gizli de…ehlini bekliyor de…
“Kur’an yeter diyenler hatalarınız sayılamayacak kadar çok…ihlassız olan da Kur’anı eksiksiz anlar diyorsunuz… O zaman müşriklerin gençliğimizin ahlakını bozma gayretlerinin sebebi ne…Şuna hep şahidiz…Ülkemizde Kur’ân hakikatlerine gönülden bağlı, İslâm ahlâkını benimsemiş, ibadetlerini yerine getiren büyük bir gençlik kesimi var. Bunların sayılarının her geçen gün biraz daha artması, bütün düşmanlarımızı derinden düşündürüyor. Bu yıkıcı güçler, gençliğin İslâm’la tanışmasına engel olmak için özellikle içkiyi, uyuşturucuyu, sefahati, her türlü ahlâk dışı işleri sürekli teşvik ediyorlar.
Kur’ân’da her şey vardır, başka bir kaynak aramaya gerek yoktur… diyenler, İslâm’ın temeli olan kelime-i şehadetin her iki kanadına da iman ettiklerini ifade etmekle birlikte, ikinci kanadı, amel konusunda hiç nazara almama gibi tuhaf bir yola girmiş bulunuyorsunuz… Hadis-i şerifleri İslâm’ın ikinci kaynağı olarak kabul etmiyorsunuz ama hadise de ihtiyaç var icmaya da kıyasa da…Sizler Kur’anı bir tek tefsire kafeslediniz…o tefsir ise yetmiyor sıkıntılara…asprin her derde deva diyenden farkınız yok…eczacılıkta sınıfta kalanlardan farkınız yok…
“Zaten namaz iki vakittir üçüncüsü bizim tercihimize bırakılmış” diyorsunuz. ..“iki vakit de olsa bu iki namazı kaç rekât kılacağız, namazda neler okuyacağız…. bunlar da Kur’ân’da açıklanmamış.”…Hadis İslam için ikinci kaynaktır demelisiniz…
Yalancının bir kaç dakika sonra yalanıyla çeliştiği gibi…çelişiyorsunuz hileci olduğunuzu ele veriyorsunuz…Her ibadetle ilgili fikir sapmalarınız var…Kapatamazsınız bu çirkinliğinizi…samimiyetsizliğinizi…
Sahabeye neden güvenmiyorsunuz…sahabeye güvenmeyen Kur’ana da güvenmiyor desem çok mu yanlış…OLUR. Sahabeler, Allah Resulünün (asm) her hareketini, özellikle de ibadete dair uygulamalarını büyük bir titizlikle aynen tatbik ve taklit etmişler. Onları takip eden tabiin döneminde ve daha sonraki asırların Müslümanlarında da böyle bir ferdî ve keyfî uygulama görülmüyor.
Sahabe gereksiz peygamber gereksiz…diyorsunuz….Peygamber postacı diyorsunuz…ama peygamber öğretmen…sahabe öğretmen…Peygamber postacı değil öğretmen de. Matematik öğretmeni matematik kitabında bir örnek varsa…bin örnekle konuyu öğretiyor…
Cenab-ı Hak, Kur’ân’ı Cebrail vasıtasıyla bir defada toplu olarak inzal etmedi neden… Sanma Kur’anın uygulamasını insanların şahsî görüşlerine ve tercihlerine bıraktı Yüce Allah…Peygamber öğretmendir…postacı değil…
