(Mevlüd okumak yada okutmak)
Değerli okurlarım!
Bilindiği gibi Mekke’nin müşrikleri Muhammed’den (a.s) mu’cize göstermesini isterler:
“Ve “Bizim için yerden bir pınar
fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız. Yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarında şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın. Yahut iddia ettiğin gibi göğü parçalar hâlinde üzerimize düşürmelisin yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin. Yahut senin altın süslemeli bir evin olmalı yahut göğe yükselmelisin. Ancak, senin yükselişine, öğrenip öğreteceğimiz bir kitabı bize indirmene kadar asla inanmayız” dediler. Sen de ki: “Rabbim noksanlıklardan arınıktır. Ben, beşer bir elçiden başka bir şey miyim ki!”(17/90-93)
“Ve onlar, “Ona Rabbinden alâmetler/ göstergeler indirilmeli değil miydi?” dediler. De ki: “Alâmetler/ göstergeler ancak Allah’ın katındadır. Ben ise ancak apaçık bir uyarıcıyım.”(29/50)
PEYGAMBER-PERESTLER
Onların bu isteklerine karşı Cenab-ı Hakk, Kendilerine okunan Kitab’ı şüphesiz Bizim sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.(29/51) buyurarak, mu’cize olarak Kur’an’ın onlara kafi olduğunu- olacağını bildirir.
Kısaca Muhammed (a.s) tabiat olayları ile ilgili mu’cize verilmez.
Mu’cize olarak Kur’an yeter denilir.
Ama işgüzarlar, yüzlerce mu’cize uydururlar. Çoğu da geçmiş peygamberlerin mucizelerinin abartılamsıdır. Hepsini Rasulullah Muhammed’e uyarlarlar. Onların isteyip te Allah’ın vermediğini peygamber-perestler bire bin katarak verirler..
Mi’rac da bunlardan birisidir. Müşrikler göğe çıkmasını istemişlerdi Muhammed ‘den (a.s) onlarsa –ne göğü-Muhammed’i (a.s) yedi kat göklere (haşa) Allah’ın yanına çıkarıverirler. Bu hayali macera, çeşitli kitaplarda bütün teferruatıyla yer alır.
Muhammed (a.s) yüceltmek için uydurulan bu hayali seyahat aslında, Muhammed’İ (a.s) aşağılayan bir rezalettir. İsterseniz Mi’rac olayını tüm teferruatıyla bir okuyun. Ve değerlendirin. Biz kısa bşr bölümü nakille yetiniyoruz:
Allah, 50 vakit namaz emreder. Dönüşte Musa peygamber Rasulüllah’ı uyarur. “Senin ümmetin bu işin altından kalkamaz. Git pazarlık et; aşağı düşür” diye Rasulüllah’ı Alah’ın yanına geri gönderir. Bu iş tekrar tekrar olur; sendikacıların ücret pazarlığı gibi. Sonunda Musa peygamberin verdiği akıl sayesinde Müslümanlar 50 vakit namaz yükünden kurtulur.
Bu senaryoda Muhammed (a.s) ahmak birisi, Musa (a.s) ise akıllı. Rasulullah’ı sevk ve idare edecek kadar uyanık biridir. Allah ise (haşa) tebaasını tanımayan zavallı bir kraldır.
Ayrıca bu macerda kadınları aşağılayan ve daha bir çok Kur’an ayetine ters düşen anlayış vardır.
Bu bölümde ifrat fanatizm o kadar ileri gider ki, Allah ile Rasulullah iki samimi arkadaş gibi sohbet ederler. Diyalogu okuyabilirsiniz. Ama iş çığırından çıkar. Bakın isterseniz Alalh, Resulullah’a
“ Gel habibim (sevgilim) sana aşık olmuşam
Cümle halkı(bütün yaratıkları) sana bende(köle) kılmışam diye aşkını ilan eder(haşa, sümme haşa).
Sonrada Rasullah’ın istekleri karşısında
Ben sana aşık olunca ey Şerif
Senin olmaz mı dü(iki) alem ey latif. diye keseni ağzını açıverir(seven neler yapmaz ki).
Aslında her beyti tek tek le alıp incelemek, tevhid süzgecinden geçirmek gerekir. Biz kapıyı araladık. Gerisi de diğer Müslüman kardeşlerimize kalsın artık.
SONUÇ
Bu hezeyan, bu rezalet, evlerde, camilerde, radyo ve televizyonlarda avaz avaz bağırılır; ama kimse ne dendiğini bilmez ve anlamaz.
Aşık olma bir zaaftır, noksanlıktır, Allah (cc) bundan münezzehtir.
Esma-i Hüsna’da Allah’ın böyle bir ismi ve sıfatı yoktur.
Müslümanların, inandıkları Allah’ı iyi tanımaları gerekir.
Başta Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat fakülteleri, müftüler, vaizler, imamlar ve müezzinler bu konuda duyarlılıklarını gösterip toplumdaki bu rezalete son verdirmelidirler.. Kaynak: http://www.isaretyayinlari.com.tr/kitap/kur-an-isiginda-halis-din-ve-dinde-elcilerin-yeri
ATATÜRK KÖŞESİ
Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.
DÜŞÜN-TAŞIN
Aklını kullanmayanlar pislik içinde kalırlar..
AFORİZMALARIM
Hatalarım var. Çünkü İnsanım, melek-robot değilim öyleyse yaşıyorum çünkü ancak ölüler hata yapmazlar..
