Kur’an-ı Kerim’i okurken tüm menfi düşüncelerden arınacak, trans halinde okuduklarımıza odaklanacak, dinlerken de susup, bütün samimiyetimizle O’nu dinleyeceğiz. Çünkü sağlıklı anlamanın Kur’ani yöntemi budur. (Hud Suresi, 56. ayet; Hac Suresi, 67. ayet; Ahzab Suresi, 21. ayet; Nahl Suresi, 98. ayet; Araf Suresi, 204. ayet)
Allah’a kesin olarak inanacak ve güveneceğiz.
Göndermiş olduğu ‘resul’e, resullere, Kur’an-ı Kerim’e ve tüm kitaplara ayırımsızinanacağız.
Allah’ın müstakim yolunda, Risalet üyelerinin örnekliğinde, tüm kulların bulunması gereken, fıtratın müşterek çizgisinde birleşerek sadece ve sadece O’na ibadet edeceğiz.
Bu kitabi şartlardan sonra, Kur’an-ı Kerim’in apaçık olduğuna, çelişkisiz, tamamlanmış, noksansız, tek hakem, öğüt almak isteyenler için kolay, Alemlerin Rabb’i tarafından, tüm dünya insanlık ailesine bir beyanname, kurtuluş reçetesi olarak gönderildiğine inanacağız.
O’ndan başka evliyalara, dostlara inanmayacağız.(7/3)
İnanırsak ne olur diyorsanız? Bunun cevabı İslam Aleminin bu günkü durumudur! Haşa Allah kullarına zulmetmez. Kişiye, kişilere çalışmasının müspet ya da menfi karşılığı vardır.
Muhakkak her konuda Kur’an doğru yol Rehberimiz olacaktır. O’nun beyanı içinde, dalalet, hidayet tercihlerimizin sorumluluğunun bilincinde olarak, elçilerin uyarıcılığını kabul edeceğiz.
Peygamber dahi olsa, dalaletin kendi nefsinden, nefsimizden, hidayetin ise, Allah’tan, Hz. Muhammet’in şahsında tüm insanlığa indirdiği Kur’an-ı Kerim sayesinde olduğunun ayırdında olacağız.(34/50)
Kur’an’dan hesaba çekileceğimizin bilincinde, sorumluluğunda olacağız ve O’nu bir şeref tacı olarak sonsuza kadar başımızda taşıyacağız. O’na zihinsel anlamda temiz, pak olmayanların hiçbir şekilde erişemeyeceklerinin, dokunamayacaklarının, bütün büyücü, kâhin, sihirbaz, ruhban ve sahtekârların büyülerinin bu Kur’an’la bozulacağının şuurunda olacağız.
Bu kitabın bir dağa indirilmesi halinde, o dağın bu kitabın sorumluluğundan paramparça olacağını ve bu örneğin bize yüklediği mesuliyeti hiç unutmayacağız. (Hicr Suresi, 1. ve 9. ayetler; Maide Suresi, 3. ayet; Enam Suresi, 114. ve 115. ayetler; Zuhruf Suresi, 43. ve 44. ayetler; Kamer Suresi, 17., 22., 32. ve 40. ayetler; Vakıa Suresi, 77.-82. ayetler; Araf Suresi, 1.-3. ayetler; İsra Suresi, 9. ve 15. ayetler; Sebe Suresi, 50. ayet; Yasin Suresi, 1.-6. ayetler ile 60. ve 61. ayetler; Enam Suresi, 153.-155. ayetler; Âl-i İmran Suresi, 138. ayet; Haşr Suresi, 21. ayet)
Tüm problemlerimizi Allah’a ve resullerine götüreceğiz. Bütün resulleri ayrımsız severek, onları içimizde yaşatarak, örnek alarak istiğfara devam edeceğiz. Müminlere karşı alçak gönüllü; nankörlere, münafıklara, din tacirlerine karşı, bütün rizikosuna rağmen izzetli davranacağız.
Allah’ın ve meleklerin resullere desteğinin bilincinde olarak, biz de yaşantımızı onlarla özdeşleştireceğiz. Allah’ın Kitap’ını hangi ahval ve şart altında olursa olsun satmayacak ve O’ndan menfaat temin etmeyeceğiz.
Aksi halde Kitap’a vâris oldukları, O’na sarıldıklarını zannettikleri halde, medyatik reyting uğruna paparazzi ve televole programlarına malzeme olan; seyircinin, sahnenin, sosyo politik psikolojik konumuna göre konuşlanan ve konuşlandırılan; Kitap’ı bölük bölük edip halkı çeşitli mezheplere ayırarak dini kendi tekellerinde gören, kitap yüklü merkepler ve zavallılar durumuna düşeriz. (Araf Suresi, 175. ayet)
Elimizde bulunan bu Kur’an’la mümin ve muttakilerin nasıl kurtulduklarını, Allah’ı nasıl andıklarını, nasıl bağışlandıklarını, sabır ve namazla nasıl örnek olduklarını, Allah’ın istediği şekilde O’ndan nasıl sakındıklarını, kendilerine nasıl çeki düzen verdiklerini, karanlıklardan aydınlığa nasıl çıktıklarını, Allah yolunda nasıl ve ne şekilde mücadele ettiklerini, Allah’ın ipine nasıl da sımsıkı sarıldıklarını, mal ve canlarını kaybettikleri halde nasıl tevekkül ederek teslim olduklarını, mahzun olmak, üzülmek yerine sevindiklerini ve bu uğurda nasıl sabır gösterdiklerini bilecek ve bunların bilincinde bir yaşam sürdüreceğiz.
İşte o zaman, sadece o zaman salt Kur’an’ı ve tüm kitapları kendi aklımızla, Kur’an aydınlığında okuduğumuz, samimi olarak Allah’a inandığımız zaman bütün streslerden, bunalımlardan; dini bir meta haline dönüştüren, sizi, bizi, hepimizi değişik gerekçe, hile ve desiseleriyle büyülemeye çalışan ruhbanların, bazı, hoca ve sahte şeyh efendilerin, özellikle de dini kendi tekellerinde gören bazı İlahiyatçıların şerrinden kurtulacağız.
Yeter ki, Allah yolunda, O’nun isteği doğrultusunda hareket edelim.
Müslüman olmanın yanında, ek olarak hiçbir titr, makam ve rütbeyi kabul etmeyelim.
“Allah kuluna kâfi değil mi?” Kaynaklar: (Bakara Suresi, 44. ayet; Âl-i İmran Suresi, 187. ve 188. ayetler; Maide Suresi, 67. ayet; Araf Suresi, 169. ayet; Hicr Suresi, 91.-99. ayetler; Furkan Suresi, 27.-30. ayetler; Bakara Suresi, 1.-5. ayetler; Müminun Suresi, 1.-5. ayetler; Hucurat Suresi, 15. ayet; Bakara Suresi, 256. ve 257. ayetler; Âl-i İmran Suresi, 102. ve 103. ayetler; Nisa Suresi, 76. ayet; Bakara Suresi, 152.-156. ayetler; Nahl Suresi, 125. ayet; Fussilet Suresi, 33.-35. ayetler)
BİR AYET
Kur’an bana AÇIKLANMIŞ olarak indirilmişken ben O’ndan başka bir hakem mi arayayım
BİR HADİS
Besmele ile başlamayan işte hayır yoktur..
BİR SÖZ
Kötülük her kişinin iyilik er kişini karıdır.
DAVET
7- 8 MART İSTANBUL/ ÜSKÜDAR’DAKİ CNR KİTAP FUARINDA GÜN BOYU AZ YAYINCILIK (6 HOL H22) STANTINDA OKURLARIMLA MUHABBET ETMEYE GİDİYORUM. PARASI OLUP AKLI OLMAYANLARI DEĞİL; PARALI-PARSIZ OLUP AKILLI OLAN, SORUP, SORGULAYAN HERKESİMİ DAVET EDİYORUM…(Yüz Tane okuruma da 100 tane kitap hediye edeceğim..) Sevgi ve Saygılarımla..
https://www.youtube.com/watch?v=1rMDwvWlddA
yukselmertoglu@hotmail.com