İnanılmaz derecede İstanbul sevgisi ile dolu olan Samiha Ayverdi; roman, hikaye, makale, inceleme ve hatıra alanlarında eserler vermiştir. Tarihi, mimarisi, kültürü, coğrafi konumu, doğal zenginlikleri gibi sahip olduğu her yönü ile İstanbul’u çok iyi tanıyan yazar tüm kitaplarında bu eşsiz şehre yer vermiştir.
Yarbay İsmail Hakkı Bey’in kızı, yüksek mimar ve tarihçi Ekrem Hakkı Ayverdi’nin kız kardeşidir. Aldığı nitelikli eğitimin yanısıra devrin seçkin bilim ve sanat adamlarının misafir olduğu evleri, gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Cumhuriyet dönemi yazarlarındadır ve ilk romanı 1938 yılında yayımlanmıştır. 1993 yılında noktalanan hayatı boyunca kaleme aldığı eserlerinde insana ve sosyal hayata dair konular ele almıştır. Benim Samiha Ayverdi’yi tanımama yüksek lisans eğitimim esnasında (ödev olarak) bir kitabını incelemem vesile olmuştur. O günden bu güne devam eden Samiha Ayverdi kitaplarını okuma isteğim “Küplüce’deki Köşk” isimli kitabı ile sürmektedir. Kitap 292 sayfadır ve 66 adet konu başlığı ile “hatıra” kitap türüne bir örnektir.
“Türkiye’de doğup, başka ülkelerde büyümüş olsa idim üç yaşımdan itibaren şahit olduğum milli mesellerden asla malumatım olmayacaktı.” diyen yazar ülkesinde yaşananlara olan ilgisine dikkat çekmektedir. (Küplüce’deki Köşk, syf: 290)
Aynı sayfada; “mesela üç yaşımda iken bir Şehzadebaşı kırtasiyecisinin asma katından seyrettiğim Sultan Reşad’ın kılıç kuşanma alayını başkaları bana bir tablo gibi çizecek olsalar bile anlatabilirler miydi?” diyerek devam etmektedir.
İzleyen sayfada ise “ Seneler boyu zincirleme devam eden milli facialar sürüp gitmekte bulunuyordu. Bunları Türk-İtalyan Trablus Muharebesi takip etti….. Balkan Muharebesi’nin acıları ile kan ağlayan memleketin ıstırabına şahit olmak nasibi karşıma çıktı….. I. Cihan Harbi’nin zuhurunu idrak ettiğim zaman henüz on yaşımda dahi yoktum.” diyen Samiha Ayverdi’nin yaşanmışlıkları, eğitimi ve dünyanın birçok ülkesine yapmış olduğu seyahatler neticesinde hemen her konuda yazdığı mukayeseler takdire şayandır.
Bir hanımın ruh inceliği ile örülmüş cümleler, benzetmeler, tasvirler okumaya ara verdirerek düşünmeye teşvik etmektedir. Bu sebeptendir ki; “Küplüce’deki Köşk” isimli kitabını bitirmem tahminimden uzun sürdür. Okuduğum baskı 1989 yılına aitti ve değerli hocam Sn. Aynur Can’ın armağanıydı. Okuma listeme almama vesile olduğu için kendisine teşekkür ederken Samiha Ayverdi’nin kitaplarını kitapseverlere ve İstanbulseverlere şiddetle tavsiye ederim.