Bir futbol müsabakasında, herkesin gözü önünde hakem dövülüyor? Tezahürat da var mıydı acaba??
Bu olayda da değil sadece.
Hem fiziki, hem de psikolojik şiddet, kötülük utanmadan kol geziyor her yerde.
“Kötülüğün Sıradanlığı: Eichmann Kudüs’te” Hannah Arendt’in kitabı.
Düşünme ve muhakeme yeteneğini kaybetmeleri ile sıradan diye nitelendirdiğimiz insanların yapabilecekleri kötülükleri anlatmış bu kitapta özetle.
Düşünme ve muhakeme..
“Felsefe bütün bilimlerin anasıdır.” demiş Cicero. Daha antik çağlarda insan; düşünmeyi sorgulamayı herşeyin önünde ve önemli şey olarak görmüş. Vaktin öğreticileri öğrencilerine soru sormuş; “önce düşün” demiş, “sorgula”..
Nereden nereye..
Zamanımızda ise
tüketen, alan/satan, yaşadıklarını sorgulamadan, düşünmeden çalışan insana ihtiyaç duyuyor sistem. İnsan ya da insanlık, gelişme ya da geliştirme ve dünya kavramlarının modası çoktan geçti. Bunlar sadece söylemlerde. Tek hedef güç ve para.. Çarkın dişlileri nasıl çalışır sonra?
Artık renkli olan “karakutu”lar, 6. duyu organımız gibi olan telefonlar, sanal dünya, basın/ medya..Üstüne birde eğitimde biat kültürünü öğretirsen yeni nesillere, yönetim kolay. Günümüz sloganı “sorgulama, düşünme.”.
Düşünceler bile kopyala yapıştır halinde sistemde.
Makinalar insan hayatını kolaylaştırırken, düşünme becerisi dahil insan becerilerini de yok ediyor bence.
Beyinlerimiz kullanılmayan, sanki atıl kalan birer makine. İşlenmedikçe de pas tutuyor elbette.
Sıradan insanın kötülüğü böyle mümkün görülürken, kötülüğün de sıradanlaşmasını/olağan görülmesini getiriyor sanki beraberinde. ”Karanlık çağ bitti” denmişti bize öğretilerde. Bence sadece şekil değiştirmiş, insanı ikna etmiş sinsice. Kendini gizlemiş, güya “gönüllülük” yaratmış insanlarda ve devam ediyor hâlâ…
Aynı karanlık dönemdedir sanırım erdem, ahlak ve namus kavramlarının içinin boşaltılması, sadece kadının köleliği için bu kavramların kullanılması. Şimdi içi boş bu kavramlar kullanılıyor söylemlerde.
Toplumsal cinnet haline doğru giden bir yoldayız sanki.
Kötülüğün pervasızlığına bizler geçit verdikçe, olağan gördükçe, sıradanlaştırdıkça ve bunları hayatımızdan kovmadıkça, biz bu yoldan çıkamayız.
Bilirsiniz; birsek hiçbir şeyiz.Birlikteyken güçlüyüz. O zaman iyilikle ve iyilikte birleşmeliyiz birlikte.
Adil, eşit, güvenli, barış, huzur, refah dolu, özgür günler ve yarınlar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla