Esip gürlüyorlar. Cumhurbaşkanı, başbakan, ana muhalefet başkanı ve bölme girişiminde olanların sözcüleri, ABD dışişleri bakanı ile görüşmeye İstanbul’a geldiler. Ankara devre dışı. BOP un eşbaşkanları, Yeni Osmanlı hayali ile İstanbul’u fiilen başkent hailine getirdiler. Libya Suriye muhaliflerine ABD istemi ile İstanbul’da toplantı yaptırttılar. Bilgi birikiminden, tarih bilincinden, gerçekler dünyasından uzak, devlet kavramını kavrayamayanlar, dünkü kardeşlerine sırtlarını döndüler, ABD adına konuşuyorlar.
Bir ülke düşünün: suç isnadı altına olup ta dokunulmazlık zırhıyla yönetildiği,
Bir ülke düşünün: devletine, insanına ihanet edenler karşısında çaresiz.
Bir ülke düşünün: başka ülkeden icazet bekleyen.
Bir ülke düşünün: gazetecisinin devlet kurumlarını hedef yaparak sürekli eleştirdiği.
Bir ülke düşünün: aydınların ihaneti ile karşı karşıya olduğu.
Bir ülke düşünün: azınlıkların haklarını çoğunluğun haklarından daha fazla savunulduğu.
Bir ülke düşünün: asker düşmanlığının yapıldığı.
Bir ülke düşünün: saldırgan teröristlere karşı eli kolu bağlı tutulan.
Bir ülke düşünün: lütfenli kusura bakmasınlarlı düşmana yaklaşım içinde olan.
Bir ülke düşünün: karar alma refleksi sarsılan.
Bir ülke düşünün: meclisi suç isnadında olanların yer aldığı
Böyle bir ülke, dünyada başka var mı acaba!
Peki neden? İşte; neden konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Söylüyor ama söyledikleri ne ifade ediyor?
Özellikle egemenlik kurma, etkinlik kurma ya da tersi etkisizleştirme, kontrol altına alma konusunda; devlet yönetiminde, medyada, iş dünyasında, akademik çevrede uygulama alanı bulan fakat kamuoyunca bilinmeyenler var.
Sevgili okuyucularımın mail ve telefonla açıklanmasını istediği özel konuları, köşemin elverdiği ölçüde ve sınırda yansıtmaya çalışıyorum.
Ancak; dokunanı yakan, açıklayanı açıklayamaz hale getiren öylesine konular vardır ki, özel alan kapsamı içinde görülmektedir.
Çok ama çok az kişinin belirli bir süreç sonrası sahip olduğu olgular vardır. Çoğu sırlarıyla bu dünyadan gitmektedir. Bilinmesinde yarar görülenler, kamuoyuna yansıtılmamaktadır.
Bu olgular; siyasetçinin, köşe yazarlarının sınırlı bilgilerle yorumlar yaptığı ancak perde gerisinde nelerin olduğunu bilmediği ya da önem vermediği alanlara ilişkindir.
Gerçekler dünyasında; ufuk açıcı aydınlatıcı bilgi tıkanlığı yaşanıyor. Böylece; komplo teorilerinin uçuştuğu, gerçeklerle hayallerin birbirine karıştığı, kafa karışıklığı yaratan, iç ve dış olayların neden ve niçini konusunda anahtar olgular yakından anlaşılmış olacaktır.
Özellikle İngiltere, ABD.’de ve Türkiye’de gizli terörizm sıkça kullanılmaktadır. Bu terörizm, halka açık bir mekânda bir bomba patlatılarak yüzlerce masum insanı ya da suçlanan aşırı uçlardaki politikacıları öldüren, yalanlayan tipte bir olay değildir.
Bu olay temelde, çok sayıda masum insanın uzak bir bölgeden bireysel veya kitlesel olarak sistematik bir şekilde, fizikî ve ruhsal saldırıya maruz kaldığı bir olaydır.
Bu silahların sahip olduğu esas güç, kurbanların, bunların dış kaynaklar tarafından yapıldığının farkında olmamaları ve kendilerini koruyacak olanağa sahip olmamalarıdır.
Halk; din, yeni anayasa, ekonomik refah, kalkınma yutturmacası ile yöneticiler, gazeteciler ve aydınlarca uyutulurken, bunları da yönlendiren ve uyutan güçleri bilmek gerekir.
Gerçekte herhangi bir duygusal, zihni veya duyarlı algılama suni olarak oluşturulabilir ve kişi nerede olursa olsun uzak bir yerden olumsuz manipule edilebilir, yönlendirilebilir.
Bunlar kimlerdir? Bunların toplumun masum fertlerini gizli bir şekilde öldüren ve sakatlayan silahları nelerdir? Bu silâhların kullanımı niçin halkın bilgisi dışındadır?
Cevap basittir. Bu teröristler, gerçekte siyasetçi, bürokrat, gazeteci, akademisyen görünümlü çalışan istihbarat ajanlarıdır.
Şu bir gerçektir ki, bu silahlar mevcuttur ve toplumumuza karşı kullanılmaktadır. Psikotronik saldırılara karşı dikkatli olunmalıdır.
Günün Sözü: Mikrop ve virüslere karşı önleyici tedbir almakta gecikme.