“Ev alma komşu al” Atalarımız boşuna söylememiş. Komşu olmanın mahalle kültüründe çok önemli yeri vardır. Mahallede olan her aile komşudur. Yine kapı komşuluğu ise karşılıklı oturmaktır.
Komşuluk ilişkileri önemlidir. Bu ilişkiler çoğu zaman kardeşinle olan ilişkinden daha ileridir. Uzakta olan kardeşinle komşuluk adına ne derce isteklerini yerine getirebiliyorsun. O açıdan komşu olmak, komşuluk yapmak, sıkıntını gidermek gibi önemli bir sosyal probleminin çözümü demektir.
Komşulukta insani ilişkiler üst düzeydedir. “Komşuda pişer, bize de düşer.” Misali.
Komşumuz, pazarda çok hoşlanacağımız ısırgan bitkisini görür ve bize diye alır. Eve geldiğimizde aldığı ısırganları bize verdi. O kadar memnun olduk ki, inanılmaz. Biz de ısırganı pişirdik ve komşuya da verdik. Isırgandan ilk defa böyle yemek yapıldığını öğrenmiş ve tadını bakmış oldular.
Komşularınla olan ortak kültürün yanında farklılıkların da aranda büyük bir zenginlik oluyor. Böylece farklı kültürü öğreniyorsun. O kültüre bağlı yaşayış tarzını benimsiyorsun. Örnek, sabahtan erkenden kalkıp yürüyüşe gidiyoruz ve en iyi sporu yapıyoruz. Spor kültürümüz uyum göstermese sabahın o saatinde yürüyüşe gitmeyiz.
Komşuluk ilişkilerinde, karşılıklı güven, samimiyet ve dürüst olmak önemlidir. Bu sayede dışarıdan herhangi birinin komşuluk ilişkilerine diyebileceği bir şey olamaz. Etki alanın genişler. Hayata bakış açında kendine güvenin artar, dost insanlar çevrende oluşur.
Aileler geçim noktasında zor anlar yaşamazlar. Çünkü yardımlaşma doğal olarak ortaya gelir. Aile, yardımı bildiği için, morali yüksek olur. Parasal sıkıntı çekilmez. Bir takım olumsuz olaylardan etkilenmezsin. Çünkü komşular her an yanındadır.
Komşular olayları hoş karşılarsa aradaki insani ilişkiler güçlenecektir. Komşuluk bağları kuvvetlenir ve kardeş derecesine gelinir. Komşunun hiçbir zaman kalbi kırılmaz, gururu incinmez. Komşular fedakârca yaşar ve samimiyetin derecesi artar. Komşuluk uğruna önemli görevler yerine getirilir.
İyi komşu açan çiçek gibidir. Çiçektir, güzel kokar, meyve verir, lezzet alırsın. Doğru olanı, kendi adına yapmak ve sonuçta ortaya çıkan, iyilikle dolu üründen, komşunun da pay alacağını bilmek ve bu durumdan mutlu olmak.
Düşünce ve davranışlarımızdan, aldığımız büyük zevki, zirveye taşımak, eğitici olacaktır. Bu durum aileleri karşılıklı memnun edecektir.
Evde ekmek kalmamışsa, önce komşu, sonra fırının akla gelmesi komşuluk ilişkilerindeki boyutu gözler önüne sermesi bakımından önemlidir.
Çevresel problemler, ortamda iyi komşuluk ilişkileri varsa, “Ya komşu değil misiniz?” diyerek kişiyi can evinden vurmuş olursun. Komşuluk bağının güçlü olmasına bağlı olarak ortaya atılan problemin çözümü kısa sürede çözülür. Hastalıkların erken teşhisinde kolay çözüm gibi.
Aile oturduğu apartmandan huzursuz, komşularından aşırı rahatsız ise, geriye bakmadan satar çıkar. Hatta yaşadığı ili dahi komşuya bağlı olarak kötüler. Adam İstanbul’a gelmiş, mahallesi düzensiz. İnsanlıktan nasibini almamışlar orada. Her gün hır gür ise o bölgeden çıktığı gibi vilayeti bile kötüler.
Komşular günün getirdiği avantajları kullanırken, karakter ve samimiyeti öne alırlar. Bugün böyle yarın ise çok farklı düşünmezler. Karşılıklı sağ duyu hakimdir. Olaylar, sağ duyuyla zamanın süzgecinden geçirilir. Geriye kolaylıkla tortu kalmaz.
Zaman, kötüyü ve de kötülüğü de selin önündeki dal parçası gibi sürükler. Bu sürüklemeden iyi insanlar, iyi komşular yararlanır. Onun için, tüm iyilikler, komşulukta da kalıcı olmalıdır. Özellikle büyük şehirlerde iyi insan komşun olmuşsa konforlu hayat yaşarsın.
Komşulukta bireysel menfaatler öne alınmamalıdır. Böylece komşuluk atmosferini sis ile değil güneşin aydınlığıyla kaplaman gerekir. Komşunun istemediği kişiye şüpheli bakmak gerekir. Onula samimi olmaya gerek yoktur. Fakat ortak dostluklar kurulabilir.
Komşular arasında çekememezlik asla söz konusu değildir.
Şahsiyetli ve onurlu olup güzellikler içerisinde yaşamak gerekir.