Anadolu’da eve gelen misafire ve misafirlikte önce kolonya tutma adeti vardı. Meğer insanları kibarca dezenfekte etme yöntemiymiş. Büyüklerin ellerine küçüklerin kafalarına dökülen alkollü, kokulu sıvının en makbulü Limon kolonyasıydı. Her misafir geldiğinde dökülen bu kolonya ile oturma alanı arınıyormuş. Dini bayramlarda kolonya şişeleri doldurulur, şeker ile yan yana dururdu.
Sinek ısırıklarına, yaralara kolonya dökülürdü. Yaranın üzerine dökülünce canımız acırdı. “Benim canımı acıtan mikrobun da canını acıtmıştır. ” derdi çocuklar. Hepimiz yaptık bu işi fakat açık yaraya kolonya dökmek yanlıştır. Yaraya uygun olan tedavi yapılmalıdır. Günümüzde birçok kimyevi katkılarla banyoya giriyoruz, temizlik yapıyoruz. Kolonya raflarda tozlanmıştı. Şimdilerde en kıymetlimiz oldu. Her zaman evimde bulundurduğum ve kullandığım limon kolonyamın yeri buzdolabıdır. Soğuk, daha bir serinlik veriyor.
Eskiden temizlik sadece su ve sabunla yapılırdı. Kolonya sık kullanılırdı. Kolonya günümüzde ıslak mendilin içine girdi. Anlık durumlarda işe yarıyor.
Evde limon veya mandalina kolonyası yapabilirsiniz.
Limon kolonyası nasıl yapılır? Evde kolonya nasıl yapılır?
Kolonya için gerekli olan temel malzeme; etil alkol, su, limon veya esanstır.
500 gram etil alkol
1 litre saf su
1 adet limon suyu ( bir adet mandalina suyu)
1 adet kolonya şişesi
Limonu soyalım. Küçük küçük doğrayalım. Bir kaba koyalım. Üzerine 1 litre saf su ve etil alkolü dökelim. Karışımı 3 gün boyunca güneş almayan bir ortamda bekletelim. Süzgeçten geçirerek bir şişeye koyalım. Kolonyamız hazır.
Kolonya üzerindeki derece ne anlama gelir?
Kolonya şişelerinin üzerinde dereceleri yazar. Örneğin kolonya şişesinin üzerinde 80 derece yazar. Bu durum kolonyadaki alkol oranını belli ediyor. Yani 100 ml bir kolonyada 80 ml etil alkol varsa 80 derece yazar. Genelde %70 ya da %80 oranında alkol ihtiva eder.
Ateşi olanların ateşini düşürmek için temiz bir beze kolonya dökülür alnına konulurdu. Kolonya sürdükten sonra ferahlık hissedilmesinin sebebi, içindeki etil alkolün uçucu olması ve buharlaşırken vücut ısısını da beraberinde götürmesi.
Hiç sıcak bakmadığım bir gelenek vardı; otobüs yolcularına kolonya dökme
Yolcuya ev ortamı yaşatmak ve “sizler bizim misafirimizsiniz.” mesajını vermekteydi. Dezenfekte açısından da ne kadar doğru bir gelenekmiş. Muavin gelir, “hoş geldiniz ”der. Ve” iyi yolculuklar.” dileyerek kolonyayı dökerdi. Şimdi mikrofon veya kayıtla “hoş geldiniz!” hemen arkasından “Cep telefonu kapat.” Servislerde “Öndeki tepsiyi aç. ” İşte böyle zaman içindeki değişim.
Zaman değişse de atalarımız her şeyin en sağlıklısını üretmişler ve uygulamışlar.
Kullanın kullandırın! Kolonyalı günlerimiz bol olsun…