Kızlar Erkekler Aynı Evde Kalırlar

Ne talimat verilir ne de denetim yapılabilir
Başbakan yine gündemi belirledi.
Yine toplumun bir kesiminin tepkisini çekti.
Başbakan partisinin ağır abilerine rağmen, sözünün arkasında durdu.Başbakan yine toplumu kutuplaştıran sözlere imza attı.
Üniversite yaşına gelmiş çocukların yurt sorunlarıyla ilgili sözleri öyle bir yere geldi ki, kimileri hop oturup kalkmaya başladı.
Başbakan Erdoğan, üniversite öğrencilerinin yurt sorunlarına dikkat çekerken, “Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Talimatını verdik, denetimi yapılacak” dedi.
****
Haydee…
Devletin görevi hangi evde kim kiminle kalıyor diyerek gözetlemek yapmak mı?
18 yaşını bitirmiş çocuklarımız oy kullanarak ülkeye kimin yöneteceğine karar verirken, ehliyet alarak trafiğe çıkabilirken, reşit olduğu için yasal haklara sahip olurken o çocuğa ‘hangi evde kiminle kalıyorsun?’ di-yerek hesap sormak, denetim yapmak devletin görevi mi?
Yanıtım kocaman hayır.
Devlet insanların evlerinin içini, yatak odalarını dikizlemek görevine sahip değildir.
Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler yaklaşırken toplumda bilerek kutuplaşma yaratmak mı istiyor?
Yanıtım teredddütsüz evet.
****
Bir algılama çalışması yapılıyor.
Çünkü kim ne derse desin bu toplumda kullanılan, toplumun mevcut durumumuzu anlatan bir ata sözü var. “Müslüman mahallesinde salyongoz satılmaz.”
Ve Başbakan Erdoğan, müslüman mahallesinde zihinlere yönelik gönderme yapıyor.
Türkiye’de çok küçük bir azınlık dışında çocuğu dışarıda okuyan aileler, yurt tercihi yaparlar. Yurt olanağı olmayanlarda asla kızlarının erkeklerle aynı evi paylaşmasını istemezler.
Başbakan Erdoğan büyük çoğunlunun ahlakçı zihniyetine sesleniyor. Ve muhafazakar kimliğine göre de doğru yapıyor.
****
Ancak, bir ülkenin Başbakanı herkesin Başbakanı’dır. Katilinin de, sarhoşununda, bilmem ne iş yapanında. Çünkü siyasi partiler yurttaşlardan oy isterken, ‘filancaların oyunu istemiyoruz’ diyerek topluma seslenmiyor.
Başbakanlarda siyasi partilerinin seçimlerden zaferle çıkmasını isterler. Kaybetmek istemezler. Hele ki, 2014 yılında yapılacak yerel seçimler, genel seçimlerin ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin belirleyicisi olacaksa, psikolojik olarak toplumu etkileyecekse algı çalışması yapmak da siyaset açısından anlaşılabilir oluyor.
****
Tüm bunlara rağmen bir demokrat olarak, Başbakan Erdoğan’ın ‘kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz’ diyerek, talimat verdiğini ve denetim yapılacağını söylemesi kabul edilemez.
Demokratik bir devlette, demokratik bir cumhuriyette başbakanlar böyle sözler söylememelidir.
Gençleri korumak, gençlerin geleceklerini etkileyecek kötü alışkanlıklardan korumak, kollamak tabi ki devletin görevi.
Ancak sormazlar mı, o zaman, yurtlar yetersiz ise sorumlusu kim?
Çocuklar nasıl evlerde kalıyorlar? Aileler çocukların okumaları için hangi zorluklara katlanıyorlar? Ve devlet ne yapıyor?
****
Size bir örnek vermek istiyorum. Eskişehir’de yüzlerce çocuk açık öğretimde okumalarına rağmen, ailelerine “Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde okuyorum” diyerek, kentte kalıyorlar. Ve ailelerde çocukları okuyor diye fedakarlık yapıyor.
Şimdi devlet ne yapacak? Bunun için aileleri bilinçlendirmeyecek mi?
‘Çocuklar sadece ailelere mi aittir? Devletin görevi, işlevi nedir, sorumluluğu nedir?’ sorularına vereceğimiz yanıtlar aynı zamanda başlayan tartışmada ki duruşumuzu da belirliyor.
****
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm algı çalışmasına ve muhafazakar bir gelenekten gelmesine rağmen, valilere talimat verdiğini söylemesi, denetim yapılacağını söylemesi doğru değildir.
****
Devletin, hangi evde kimin kiminle kaldığını denetlemek, araştırmak, sonra ahlakçı zihniyetlerimize göre bunu engellemeye çalışmak görevi değildir.
Yüzbinlerce çocuğumuz okuyorsa onların kalabileceği yurtları sağlamak devletin görevidir.
Türkiye’de her yaş gurubundan bir milyon çocuğun olduğu günümüzde çocuklarımızı; ev, dershane, cafe üçleminden çıkaracak projeler üretmek devletin asıl görevidir.
Bunu yapmakta yetersiz kalan bir devlet, bunun farkında olmayan yerel yönetimlerle daha çok böylesine tartışmaları yaşar dururuz.
Ayrıca aynı evde kalmak isteyen kızlar ve erkekler yine aynı evde kalmaya devam ederler. Ne talimat verilir, ne de denetim yapılır. Bu sözler günlük siyasetin içersinde söylenmiş karşılığı olmayan sözlerdir. Böyle biline…
Son söz: Korkmayın Başbakan Erdoğan, “Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Talimatını verdik, denetimi yapılacak” sözünü söyledi diye Türkiye’nin geleceği farklılaşmaz. Aksine bugüne kadar tartışmadığımız, arka plana attığımız zihniyetlerimizin ortaya çıkması, Türkiye’nin daha iyiye gitmesine neden olur.