Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Serdar ARSLANTÜRK

Kıymık

Murat Serdar ARSLANTÜRK Yazar Murat Serdar ARSLANTÜRK
12 Ocak 2011
M. Serdar ARSLANTÜRK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her yere mi seni yazmışlar, nereye baksam sen. Ya kelimeler sana benziyor kentte ya senden bildiğim başka türlü bir sürü izler. Yürümesini sevdiğim kaldırım kenarlarında bitmiş ayrık otları, bir kaç inatçı yaban çiçeği ve şehrin isine bulaşmış göz göz mazgallar. Senden bi-haber galiba parklar ve kimsesiz bahçeler. Dilenerek yayını çeken kemancıdan öğreniyorum, şehrin bütün acılarıyla üstüme üstüme yürümekte olduğunu. Kaçıp kurtulabileceğim bir tek yer var: Topal sandalyelerinde en güzel demin koklandığı bir çay ocağı. Kırmızı örtülerin altına gizlenmiş masalarından birine dirseklerimi dayıyorum. Rujundan, yanaklarından, al dudaklarından akıp giden kırmızılar boyanıyor gözlerimin önünde. Radyodan bir türkü yükseliyor, duvarlara çarpıyor, bana çarpıyor. Bir türlü çıkıp gitmiyor pencereden. Bütün bozukluklarımı bırakıp dışarı çıkıyorum. Bana dar geliyor bu gök, bu yer ve ikisinin arasındakiler.

Mevsim göç mevsimi. Başım havada geziyorum her mevsim bu vakitler. Bütün kuşlar başka memleketlere kanat çırpıyor. Nereye gitseler evleri oluyor, nereye konsalar yuvaları. Oysa benim hiç memleketim olmadı. Ne arkamda bırakıp özleyeceğim bir yer, ne vardığımda hasretimin dineceği bir çatı. Bütün kent bir otel odası olmuş bana. Giderken sılamı da almışsın, bana her yan gurbet oluyor.

Küçükken anneannemle izlediğim filmler gibi hayat. Kötü adamlar vuruyor, çalıyor, çırpıyor ve pis pis gülüyor. Ben gülemiyorum, oturduğum yerde dizlerimi göğsüme çekip kendimi zor tutuyorum. Anneannem “Film kuzum, film…” diyor ve ıslak kirpiklerime dokunuyor. Ama oturduğum banktan izlediğim dilenci çocuklarının kavgalarında, kimse bana bunlar film demiyor. Bir adam sinirli sinirli telefonda konuşuyor ve sevgilisinden ayrılıyor yanı başımda. Oturduğu yerden o kadar hışımla kalkıyor ki; simit parçalarımın telaşındaki bütün serçeler uçup gidiyor. Bir parkın ortasında, iki kelime boğazıma düğümlenip kalıyor.” Film kuzum, film…” Yerdeki taşlara iki damla gözyaşım düşüyor, etraftan utanıyorum. Mendilimi de almışsın giderken, kalkıyorum ve hızla uzaklaşıp parktan, başım önde çıkıyorum.

Yalnızlığımı en güzel anlatan bir kalabalığa dalıyorum. Ya bir ucuzluk satılıyor, ya meşhur biri geçiyor ya da bir ölüm izleniyor. Bütün bu yüzleri bir yerden tanıyorum. Kiminde toyluğum,  kiminde gençliğim, kiminde huysuz hallerim bana bakıyor. Gülümseyen bir halimi bulamıyorum. Huzurumu da almışsın giderken. Olduğum yere çöküp kalıyorum. Yüzümü avuçlarımın arasında alıyorum. İnsanın yüzü alınır mı giderken? Kalabalık uğuldamaya başlıyor. Soğuk bir siyah oluyor gölgeleri üzerime. Bütün renklere mi seni boyamışlar, her yanım kararıyor, akşam oluyor kentte.

Bunca kitap, dergi, gazete nerede yazılıyor, kim yazıyor bu kadar harfi üst üste? Kim okuyor bunca öyküyü, şiiri, bunca mektubun okuyanı kim? Cevaplamadığın mektuplarımın izleri duruyor masamın üzerinde… Kime dert oluyor bir mısra için bölünen uyku? Sonu gelmek bilmeyen bir öykü için tavanda çıkan savaşın, çarpışan kılıçların ve naraların, çığlıkların getirdiği yorgun şafaklar kimin umurunda? Uykumu da almışsın giderken. Yatağım düşman oluyor bana. Yastığım hasmım, yorganım mezar kazıcım. Bir kelimeye daha kaç mana vereceğiz yalnızca bir kalemle? Kaç yaprağa sığdırmaya çalışacağız bir bakışı sadece?

Sokağın başını tutmuş hayat kadınları kadar onları alıp uzaklaşan arabaların sahiplerini de sevmiyorum. Damarlarında toz dolaştıran müptelalar kadar onların amcaları, dayıları da günahkâr. Mısralar ile savaşıp kan ter içinde kalan bir şairle birlikte kelimelerini öksüz bırakan yârini de öldürmeli. Elime keskin bir kalem alıp çıkmalı sokağa. Lambası hala yanan her eve dalıp saplamalı kalemi. Bu saatte neyi yazıyor bir şair, kimi okuyor bir okuyucu?

Her şiir, bir duygu israfı. Ses oyunları için çok geç kalmış bütün insanlık. Yakışıklı harfleri bulup çıkarırken, kanayan tırnakların gıcırtısından bir sevdayı kâğıda dökmeye uğraşmak nafile artık. Çok kalpsiz kalmış bütün medeniyet. Kalemin keskin ucuna kıyıp saplamalı ardı ardına bütün şairlere… Sevgimi de almışsın giderken. İnsanı insan olmasından gayri başka bir sebep aramadan sevmeyi öğreten Bektaşi’nin, Yunus’un oğluydum ben. Mecnun’un yana döne eriyip tükendiği çölün orta yerinde bir vahaydı odam, çalışma masam. Ferhad, benim dizelerimden kazmalarla delik deşik etti dağı. Hiç karşılıksız sevmeyi öğrendiğim insanlıktan bana kalan; odunlardan başka bir şey değilmiş kütüphanemde.

Küçük bir ateşi söndürmeye su lüzumsuz, bir kucak odun da yeter. Büyük bir ateşi daha da harlandıracak bir kucak odunla, sönüverir küçük bir ateş. Yüz binlerce harf, bembeyaz yapraklar dolusu yürek, hepsi benim kalemim, benim gözümden nur sayfalarda ve bir avuç talaş oluyorlar sen ellerine aldığında. Raflar dolusu odun, sıra sıra dizilmiş tahta kıymıkları. Bana batıp acıtmış ve dişimi sıka sıka çıkarıp sana batıramadığım dizeler. Elime alıp evirdiğim, çevirdiğim ve geri yerine koyduğum kıymıklar.

Karnım acıkınca daha iyi anlıyorum. Bir avuç tarhana ne emeklerden sonra boğazdan geçer. Ayağındaki pabucun boyasındaki vaks nasıl yakar adamın burnunu sızım sızım. Tepsiye dizilen balıkların her biri ayrı bir mucize gibi çırpınır ağlarda. Yaşamın küçük küçük sihirlerden ibaret olduğunu anlatan bir şairin derdidir, tasasıdır bütün başka her şey. Günlük koşturmacalar arasında söylenen yalanların bir bir ayıklandığı tek yerdir şiirler. Bir derenin kenarından yakılmış ağıtlardan okuduğundur gerçek. Muhammed’e inanmayıp ‘şair’ diyenler, Musa’nın sözlerine ‘büyücü’ diyenler ve İsa’yı çarmıha çivileyenler sadece okuyup duranlardı. Yazmak ne hüner, ne maharetmiş anlayana.

Eski bir öyküden, ezbere bir şiirden, bir takvim yaprağındaki manilerden okuyorum gözlerini. Her yere mi seni yazmışlar, kurtulamıyorum. Yirmi-dokuz harfin her biri dile geliyor karşımda. Utanıyorum cümlelere verdiğim meşguliyet yüzünden. Ucunu her açtığımda yaralanan kalemden utanıyorum. Kâğıtlarımın suratı asık. Hiç kullanmadığım silgim gülümsüyor sadece. Kalkıp biraz dışarı çıksam, hava alsam iyi gelecek. Çıkamıyorum. Bir şey beni tutuyor, oturtuyor olduğum yere.  Anlaşma yapıyoruz kâğıdın köşesinde bir yerde. Mağruriyet yasaklı bir kelime, inat ve isnat tehlikeli paragraf başları. Hiçbir şiir gururla başlamaz. Hiçbir mektuba isyan yakışmaz. Vuslat ne güzel bir kelimedir. Masumiyet, en az kâğıdın beyazlığı kadar okşayabilmeli okunduğunda. Şehrin karanlığından bahsederken herkes, ay ışığındaki küçük bir öpüşmeyi yazmalı. Güven, sadakat, vefa ve bütün bir halde aşkı anlatmalı. İnsanın insana verdiği bir sözdür aşk. Söz’ü sözcüklerle yazmalı.

Retinaya düşüp beyinde çözülen şifreler her bir kelime. Fakat ya şansım yaver gider de, bir kızın yüreğine inerse diye sadece bir harfim bile, daha da yazmalı. Yazıyorum. Yazdıkça anlıyorum; ahlakımı alamamışsın giderken.

Paylaş
Etiketler: Mevsim göç mevsimi. Başım havada geziyorum her mevsim bu vakitler. Bütün kuşlar başka memleketlere kanat çırpıyor. Nereye gitseler evleri oluyornereye konsalar yuvaları. Oysa benim hiç memleketim olmadı.
Önceki Yazı

“İstibdat Kumpanyası” Üzerine…

Sonraki Yazı

Temelsiz Binada Yaşamak: İmansız İslâm Olur mu?(II)

Murat Serdar ARSLANTÜRK

Murat Serdar ARSLANTÜRK

İlişkili Yazılar

M. Serdar ARSLANTÜRK

Kesişme-Messece

28 Eylül 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Doğu’da Çocuk Olamamak

22 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Cemiyetten Cemaate

16 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Tanrı’nın ‘Diktatörlüğü’

08 Nisan 2011
5k
Sonraki Yazı

Temelsiz Binada Yaşamak: İmansız İslâm Olur mu?(II)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Aksekili Hayriye Ana

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap