12 Eylül’ün kara günlerinde Evren “kitap okuyan anarşistler” diye bir söz etti. Allah’ım ne korkunç bir söz! Kitaplar toplatılıyor. Yakalananlar hapse atılıyor. İsteniyor ki, kimse düşünmesin. Kimse yorum yapmasın.
Anadolu’nun genç, masum ve enerjik yapısını yok ederek emperyalizmin istediği olmuştu. Nice ocaklar yıkılmış, aileler perişan olmuştu. Geleceğimiz karartılmıştı. Dünyanın neresinde kitap okuyorlar diye insanlar cezalandırılmıştır? Türkiye de 12 Eylül baskı rejiminden başka…
Türk milli eğitiminin bugün içine düştüğü tuzakların, olumsuzlukların, en büyük payı o talihsiz döneme aittir.
Bugün öyle bir baskı yapmaya gerek yok. Çünkü herkesin elinde google’li, facebook’lu telefonlar var.
Kitap okumaya gerek yok!
Bu kitapsızlığın sonu karanlıktır.
Halbuki medeni ülkelerde aydınlar, ilim adamları hep kitap okuyarak ülkelerini kalkındırmışlardır.
Karanlıktan kurtulmanın yolu okumaktan geçer.
Eşiğinde zıplayıp durduğumuz Avrupa Birliği Devletlerindeki insanlar bugünkü kalkınma düzeylerini, okuyarak açılan bir zihin yapısıyla yakalamışlardır. Bizde ise kitapsızlar kitap okumayı yasaklı hale getirmeye çalışmaktadırlar. Öyle ki bir zavallı yetkili geri kalmamızın sebebini okullara bağlama cahilliğini bile göstermiştir.
Bu zihniyet devam ettiği taktirde gelecekte bu ülkede çok daha yoğun bir biçimde oluşacak kanlı olaylar, kavgalar, işsizlik, üretimsizlik, fakirlik, cahillik bu kitapsızların eseri olacaktır.
Allah bizi, kitaba razı olmayanların şerrinden korusun!
Yusuf Yılmaz