Bir kitap tanıtımı ve çağrıştırdıkları üzerinde ve Gazze ile ilgili analizlerim olacak bu yazımda…
Kitabın adı “ZAİDE” bir roman… Yazarı ilkokul mezunu ve bir köylü kızı… İlkokul mezunu roman yazabilir mi yazmış işte…. Benim romandan beklediğim her şey eksiksiz var… Kişiler yerler zaman en ince detayına kadar tanıtılmış… Olayın geçtiği coğrafya eksiksiz tanıtılmış hassas bir gözlemle…
Roman kış mevsimini tanırarak başlıyor… “Baharı olmayan bir kış bu…” Bir aşk romanı engellerin hiç bitmediği bir kış sanki o aşıkların kaderi… Ve çıldırtan bir kış. Ben romanı okurken “Gazze tufanı” konuşuluyordu… “Ah Gazze dedim kışı hiç bitmeyen şehir…” Çıldırtan bir kıştır Gazzenin de kaderi…”
Kusursuz bir roman ülkemin ekonomik şartları hakkında da bilgi sahibi ediyor… “Ben romanı okurken “ablamın isyanlarını da hatırladım ben de bir köy evinde doğmuş çocukluğu köy evinde geçmiş… Köylülerin dedikoculuğunu” bilen” biriyim… Toplumsal değerleri yitirişimizi… Kültür kaymasını yaşamış ülkemi buldum bu romanda…
Eksiksiz bir roman ekonomik şartlar… Savaş hastalık gibi felaketler ile ilgili bilgiler de vermeli bana göre.
Eksiksiz bir roman “Yazarının psikolojisi ile ve insan nedir sorusu ile ilgili de bilgiler vermeli… İpuçları taşımalı yani… Ve bir filim gibi bir belge özelliği de taşımalı.tarihi belge olmalı coğrafi belge gibi belgelik yapmalı… Gezi yazıları gibi tanıtıcı olmalı insanı tanıtmalı yeri zamanı şartları tanıtmalı.. İpuçları ile ama… “Ssoluk bir pantolon” sözü ile köylülerin ekonomik şartları ile ilgili bilgi vermek mümkün mü mümkün…
Akrabalıklığa sahip çıktı köylerimiz ırza namusa da ama bu benim çocukluğumda kaldı… Değerlerimiz güzel güvercinlerdi ülkemin gönül bahçesinde ama köyünden de şehrinden de uçtu gitti bir çoğu… Ve toplumda kardeşlik ruhu hasta şimdi… Hz İbrahim olsak yine eksiğiz çünkü Nemrut var… Biyolojik silahların yoksa Nükleer silahların yoksa Nemrut ile imtihanın ve mağlubiyetin kaçınılmazdır… İşte 200 yıldan beri Osmanlı eziliyor… “Osmanlı ruhu da bu topraklardan kovuluyor… fakirlik de diz boyu bulaşıcı hastalıklar da ülkemin belini büktü…
Evet… Hz İbrahimin mağlubiyeti de Osmanlının yıkılışı da. Biyolojik silaha sahip olmamaktır.suçu bu Müslümanların. Düşman güçlü.
Bedirde de düşman güçlüydü ama melekler geldi… Hz İbrahim sineğin hakkından gelemeyen Nemruda mağlup oldu… Teknoloji ilmi eksikse Hz İbrahim olmak da eksikliktir… Kahramanlıkla ilgisi yok zaferin… Silahta üstünlük ancak zafer getiriyor çünkü…
Evet…”İbrahim/13” zalimleri yok edeceğiz… Faniliğin gereğidir savaş ve hastalıklar. Nemrut biyolojik silahla yok oldu say.
“Çanakkale geçilmez dedik” ama Çanakkale geçildi… Kudüse vardı işte düşman… Petroller çalındı… Irkım ve mü’minler hırsızlık sebebiyle fakirler, tembeller sanma…
Evet… Rusya ve ingiltere gibi iki büyük gücü hep tokatlayan bir Osmanlı “Hasta adam” da olur yıkılır da. Düşmanı güçlü çünkü.
Evet… Filistine güzel bir dua savunma sanayi ine hizmettir… Fatih Sultan Mehmedin en güzel duası “toplar döktürmesidir.” Kur’ana göre… Peygamber yok ki içimizde melekler gelsin… “Çanakkale” değil ki her toprak “yeşil sarıklılar gelsin..”
200 yıldır sömürücü düşmanımız kanımızı dinimizi sömürdü… “Ancak savunma sanayine güvenelim “Yeşil Sarıklıları” beklemeyelim… Hak etmiyoruz ki…
“Düşman güçlüyse savaşsan da savaşmasan da seni bitirir” “eskiden dağlar korurdu şimdi o da korumuyor… Biyolojik ve kimyasal ve nükleer silahlar dağlardan daha koruyucu yani ilme koş teknolojiye koş… Kimyaya fiziğe koş fene koş, dağa değil… “Silah icad edildi mertlik bozuldu.” İman gücü de yetmez yetseydi Hz İbrahime yeterdi ama “ateşe atıldı Hz İbrahim…”
Fakirlik ateş değil mi hastalık ateş değil mi… Esirlik ateş değil mi… Hileler tuzaklar ateş değil mi…
Evet… İran takiyyecidir hilecidir… Analizci bunu da unutma… İranın amacıdır. ABD nin ortadoğuya müdahalesi… Hamas bu hileye kurban oldu işte… Evet denize düşen yılana sarılırmış.
Evet sunni öldüren İran, Filistin konusunda samimi olamaz… Filistinlilerin çoğunluğu Sünni Müslüman’dır.
Düşmanlarım çalsa da zengin olurum deme… Madenlerini çıkartmıyorsa saman satark mı zengin olacaksın… 200 yıldır köylüler fakir ve gurbetçi… Bir köy yaşamını eksiksiz tanıtmayı başaran “Zaide” romanının yazarını tebrik ederim.