Yeşil vadinin renkli kirli suları, insanları kalbinden yaralarken, su canlılarının da yok olmasına neden oluyordu. Olay, içimizi sızlatırken, aynı anda derinleşen bir yarayı azdırıyordu. Derinleşen yaranın kapanması, sular renkli aktıkça, mümkün olmayacaktı.
Su yosunları, çok sayıda canlının besin ve de oksijen ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayacaktı. Çünkü yosunlar besin piramidinin ilk basamağını oluşturuyorlardı. Bu sayede otçul hayvanlar hayatını sürdürmekteydi. Otçullar da ikinci basamaktaki, etçillerin için besin sağlardı.
Böylece doğada bir yaşam döngüsü gerçekleşirdi.
Doğanın yaşam döngüsünde basamakların kesintiye uğraması, canlılık aleminin zarar görmesi demekti. Bu olay doğada canlıların yaşam dengesine karşılıktı. Bu denge büyüme gelişme ve çoğalma olaylarında da geçerlidir.
Yaşam döngüsünde denge yoksa, guruplar, yaşam şansını kaybederler. Ayrıca onlar, doğadaki uyumu da sağlayamazlar.
Suların bu kadar yıldır kirli akmasına ve seyirci kalınmasına, akıl erdirmek mümkün değildir. Bu bilgilere lise kitaplarında da rastlanır.
Ergene havzasındaki ırmağın, simsiyah akmasını görmemek mümkün mü? O hâlde niçin müdahale edilmez. İnsanın aklı almıyor. Ayrıca Marmara denizine bu suların boşalması durumunu düşünemiyorum. Marmara balık yuvasına ayrılmış deniz desek doğruyken, onu ne hâle getirdik.
Niçin DUR denmez?
Kirli suların kaynakları dağ ve tepeler, maden arayacağız diye orman alanları yok ediliyor. Bu bir soygun değil midir? Bu soyguna DUR niçin denmiyor?
Dağların altın yüzü, zümrüt gülüşü yok edilirken, neyi ortaya çıkartmak istiyorlar. Ege de Karadeniz de dağları çıplak bırakan zihniyet neyin medenisidir. Mehmet Akif’in dediği gibi, “Tek dişi kalmış canavarın,” mı?
Görmesem duyduklarımı işitip geçiyorum ama Fatsa’dan geçerken gözlerimi kapatamıyorum. Erzincan’ı biliyorum, görmedim ama herhâlde ağır ağır içimize sindireceğiz.
Emekli olmak ülkemizde işkence derlerdi de nasıl olduğunu düşünemezdim. Şimdi düşünmeye gerek kalmadı, yaşıyorum. Hangi dağa gideyim hangi tepeye yerleşeyim, bilemiyorum.
Kirli sular ve kirli beyinleri aynı değerde tutuyorum. Kirli beyinleri parayı öne almış gözleri dönmüş olarak düşünüyorum. Başka çıkış yolu bulamıyorum.
Suların kirli akmasına içim bir türlü elvermiyor, anlatabildim mi?
Hasan TANRIVERDİ