Çocuk her problemi, oyun anlayışıyla çözer. Fakat problemi kendine dert edinmez. Derler ya düşer ağlar, düşersin güler. Aynı özelliğe uygun, kiraz toplama işlemini kardeşimle gerçekleştirdik. Kiraz ağacı büyük, dallara uzanıp toplayamıyorsun, yapılacak olan, dalları kesmektir.
Olgunlaşan meyveyi bu anlayışla topladık. Babam, “Seneye ne toplayacaksınız.” Dedi. Düşündük haklıydı, ağacın dalının beş altı senede büyüdüğünü düşünmedik. Yaptığımız yanlışa bir örtü uydurmamız gerekirdi.
Aklımıza gelenler, boşa çıkıyordu. Kardeşime, bahçeyle uğraşanlara soralım “Nasıl bir şey uydurabiliriz.” Diye. Aklımıza geleni uyguladık diyeceğimiz çıkar yolu hâlâ keşfedemedik. Kardeşim, “Yöntemimiz ağacı yok etmekti. Düşüncesini babama kabul ettirelim.” Dedi. Köyde komşulara sorduk. Böyle bir yanlışlık nasıl düzeltilir. Çeşitli cevaplar alıyoruz. Bu arada hangi akla hizmet ettiniz diyen de var. Genelde bahçenin ortasını kapladı, bahçede ot bitirmiyor, düşüncesini belledik. Ağacın dalları normal bir ağaç kadar büyüdü. Ağacın büyümesi durmayacağına göre, kesilen tekrar büyüyecektir. Büyüdükçe çevresine vereceği zarar, kârından çok olacağı için, çocukça düşüncemizi uygulamakla haklılığımız ortaya çıkmış oluyordu. Başkalarının düşüncelerine hep saygı gösterdik.
Bu düşünceyi doğru kabul edip ağacın dallarını kestik ve kesilen dalların meyvesini topladık. Beş altı sene önce, aynı ağacın yapraklarını kopartmak istemezdik. Zaman ve mekân düşünceleri ne kadar değiştiriyordu. Onun için eski ile yeniyi karşılaştırırken, zamanı ve mekânı göz önünde bulundurmak gerekir.
Babam, bahçeyi kapladı, dibinde ot koymadı düşüncesini kabul ettiği için, bizimle dalların kesilmesine bile geldi. Babama doğruyu söylediğimize memnun oluyordu.
Kirazı toplama formülümüz babam tarafından kabul gördüğü için, azar işitmedik. Çocukça düşüncemiz doğru çıktı. Arkadaşlara haber saldık, kiraz isteyen gelsin diye.
İşte hayat diyebileceğimiz bir yaz günü, iki sepet kirazı çimene getirdik ve isteyen aldı, yedik ve dağıttık. Böyle bir ikramın tekrarı olmayacağı için, babam gelemeyenlere kendisi kiraz götürdü. Çünkü dallar kesilmişse seneye meyveden bahsedemezsin. Havanın güzelliği kadar, meyve ağacına ters bir işlem yapmış oluyoruz.
Kardeşim, bu kadar büyüyene kadar neredeydik. Büyütmemek mümkün olmadığına göre, zamanında bahçe kenarına dikilecekti, dedim.
Babam, kesilecek dalın dip kısmına ip bağlattı ve iki tarafından asıldık. Böylece dalı kontrollü düşürdük. Alt dalları kestik, haftaya da kalanlarını keseriz, dedik. Dalları topladık. Sepetleri çimene çıkarttık.
İnsanlarda kabiliyet ve kapasite hiçbir zaman ölçülememiştir. Ustalıklı bir biçimde dalları topladık. Arkadaşlar yardım etti ve kestik bahçe kenarına yığdık. Başaramazsın demek de kötü. Bugün yaşadığımız olaylar buna tanıktı. Yapamadım diye de üzülmeye gerek yok. İş bir şekilde yapılacaktır.
Bugün ağacın dallarını haftaya da geri kalan dal ve tepesini kesip kökünden sökeceğiz. Böylece bahçeyi kirazın istilasından kurtaracağız.
Kardeşimle kalkıştığımız işin sonunda, konuyu başarıyla kapatmış olduk.