Diriliş Ertuğrul, adlı diziden sonra izlemeye başlamıştım Kuruluş Osman dizisini.
İlk sezon hariç her bölümü izlerken hayal kırıklığı yaşatmıştı yönetmen.
Diriliş Ertuğrul ‘da almış olduğum hazzı, Kuruluş Osman’da alamamıştım.
Dizinin her tarihi karesinde Bizanslılar ve Osmanlı aileleri sanki kılıç kalkan oynuyorlardı. Ayrıca rant uğruna iki aile arasında aşklar yaşanıyordu.İzleyici kan ve şiddete, kafa kesmeye artık alışmıştı. Aşk ve sevda ile şiddete ara veriliyordu. Önceleri Moğollara direnişte Türk’ün zaferi göğsümüzü kabartırken; daha sonra ki bölümlerde dizi izleyiciyi kendinden uzak tutuyordu.
Başrol ve diğer oyuncular yaşlanmadığı gibi almış olduğu ölümcül yaralarından bir ateş dağlamasıyla diriliyorlardı.
Zira artık gazilik/şehitlik bile sıradanlaşmıştı.
Uzun bir ara bıraktım izlemeyi.
Tarihi film izleme sevdam, Çarşamba akşamları ara ara ATV ‘yi izlememe neden oluyordu.
Ama şu son 7-8 hafta Efeler Diyarının Atası, Balıkesir’de, Ege’de destanlar yazmış Karasi Bey’in Bizanslılarla işbirliği yapmasını, aşk entrikaları, Türk’ün törelerine karşı gelip Türk’e bir düşman gibi davranması beni çileden çıkartmıştı.
Hele alpleriyle tıpkı Bizanslılar, gibi her dizide entrikalarıyla, jurnalcı kişiliğiği ile Türk kanı akıtması PES dedirttirdi.
Bu kadar da atılır mı?
Tarihin ve Anadolu’da Türklerin varlığının asıl kurtarıcısı olan efelerin babası bu denli kara çalınmasına müsade edilemezdi…
Hakikatin kirletilerek saptırılmasını hiçbir Türk kabul edemezdi!..
Ve dün…
Ege’den, Marmara’dan, Anadolu’nun diğer illerinden gelen Türkmen Ve Yörük Fedarasyon Başkanları ve Türkmenler, Yörükler ayağa kalktı.
Rant uğruna tarihimiz kirletilemezdi.
Direnişte ben de vardım.
Teşekkürler kandaşlarım.
Var olun.
Emine Pişiren/Balıkesir