Parti liderlerinden bahsediyorum…Özellikle Başbakan ERDOĞAN’ın, söylediklerini anlamak çok zor!
Kürt sorunu olduğunu kendisi söyledi… Ki Bülent ARINÇ daha dün “Türkiye’de Kürt sorunu var” diyerek Başbakanı doğruladı!
Kürt açılımını kendisi yaptı…
Şimdi öyle bir sorun ortada yokmuş gibi davranıyor ve gerek CHP Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, gerekse MHP Lideri Devlet BAHÇELİ’nin Kürt meselesi üzerine konuşmalarına göndermelerde bulunuyor…Hatta bunların PKK ile işbirliğinde olduklarını söylüyor!
Oysa bu açılımlar tartışılır veya tartışılmaz mucidi Başbakandır. Kaldı ki iyi de yapmıştır.
Yine gerek CHP Liderinin; her yoksul eve kapı kapı dolaşıp sadaka verir gibi yiyecek, kömür, vs. vermek yerine 600 TL’lik maaş verileceği meselesini, asgari ücretin bin TL’nin altında olmayacağı meselesini, mazot fiyatını çok aşağı çekeceğini ve de yüzde 10 barajına son verileceği meselesini, muhtaca maaş bağlarken sağ elin verdiğini sol elin görmemesi gerektiği söylemesini, gerekse MHP Liderinin emeklilerin hayat şartlarını yükselteceğini söylemesini, ihtiyaç sahiplerine Hilal Kart vereceği meselesini çok küçümseyen Başbakan ve AKP Lideri, her iki lidere de göndermede bulunuyor ve; “nerden veriyorsun?”, “kimin malını kime veriyorsun?”, “bunlar hazineyi boşaltmaya alışmışlar!” diyerek meydanlarda cevap veriyor!
Gerçekten anlamak çok zor!
Başbakan evde özürlüsü olana 350-400 lira maaş vermiyor mu? Artı onlara bakması için anne-babaya da aynı oranlarda bir maaş vermiyor mu? Öğrencilere burs vermiyor mu? İlköğretimde okuyan çocukları olan ailelere öğrenci başına para vermiyor mu? Artı ihtiyaç sahiplerine kömür dağıtmıyor mu? Gıda yardımında bulunmuyor mu? Hatta ve hatta buzdolabı, çamaşır makinası bile vermedi mi?
Eeee… Demek ki verilebiliyormuş! Bunu KILIÇDAROĞLU da verebilir, BAHÇELİ de… Nesi garip bu tür konuşmaların? Oldukça makul… Onlar artı olarak çiftçi için mazot fiyatını düşüreceklerini, sınavları kaldıracaklarını, yoksula kart vererek, rencide edilmeden bankamatiklerden maaş almalarını sağlayacaklarını söylüyorlar.
Sözün Özü!
Evet kimin ne söylediği artık karışıyor.. Tansiyon yükseliyor… Etik olmayan konuşmalar havada uçuşuyor… Amma Türkiye gerçeği görülmeli artık. Orta direk kırılıyor.. Emekli, dul perişan bir halde… Sıkıntı vatandaşı ahlak dışı şeylere itiyor… Dünya dönüyor. Her şey değişiyor. İstikrar kime ve neye göre tartışmak gerek. Komşu ülkelerin yıllar süren krallıklarına son verilirken, sıkıntılar içindeki halkları isyanda iken bizim başkanlık sistemine doğru yol almamız, Amerika’nın bize müdahalesini erkenleştirir diye düşünüyorum…