Tarım Bakanlığı 2009 yılı gıda denetimlerini 2010 yılında açıkladığında firma isimlerine yer vermemişti. Bu konuda sorulan isimleri yassak diye savuşturmuştu. Aslında Bakanlığın isim açıklamamasını zorunlu kılan bir yasa ve yönetmelik yoktu. Öyle ise niçin Tarım Bakanlığı sağlıksız gıda üretenlerin ismlerini açıklamıyordu?
Kurşunlu bebek mamasını, sahte kaşar üretenleri vel hasıl denetlemelerde kim sağlıksız gıda üretiyor artık Tarım Bakanlığı açıklamak zorunda kalacak.
İşte, memurlar net’in haberine göre Ankara 6. İdare Mahkemesi, sağlığa zararlı ürünlerin ve bu ürünleri üreten firmalara ilişkin bilgilerin açıklanmasına ilişkin davada, ‘halk sağlığını ilgilendiren hususların ticari sır olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığına‘ karar verdi.
Mahkeme, sağlığa zararlı ürünler ve bunları üreten firmalara ilişkin bilgilerin bilinmesinde kamunun menfaati bulunduğuna, ”bu bilgilerin verilmemesinin telafisi güç zararlara yol açacağına” işaret ederek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ”ürün ve firmaların listesinin açıklanamaması” ile ilgili kararı konusunda ”yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
Bakanlık işlemi konusunda dava açan Bursa’da faaliyet gösteren avukat Erol Çiçek, ”Mahkeme kararı dün tebliğ edildi. Bakanlık ya 7 gün içinde itiraz etmeli, karar çıkmazsa 30 gün içinde bu firmaları ve ürünleri bana bildirmeli” dedi.
Bursa’da faaliyet gösteren avukat Erol Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 2009 yılında yaptığı gıda denetim sonuçlarına ilişkin haberlerin basında yer alması üzerine, ”bilgi edinme hakkı” çerçevesinde, ”ürünleri sağlığa zararlı çıkar firmaların isimleri ve ürünlerinin listesinin kendisine verilmesi” istemiyle, BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) kanalıyla, 26 Temmuz 2010’da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvurdu. Çiçek, başvurusunda, TC Anayasa’sının Tüketicilerin Korunması’na ilişkin 172 ve 56. maddeleri kapsamında ürünleri sağlığa zararlı bulunan firmaların ve ürünlere ilişkin bilginin kendisine verilmesini istedi.
Bakanlık, geçen yıl, 2 Ağustos 2010’da Çiçek’e verdiği yanıtta, ”yasal çerçevede gıda denetimi yapılan firmaların teşhir ve ilan edilmesine ilişkin bakanlığın yetkisinin bulunmadığını, mevcut mevzuat kapsamında, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın doğrudan doğruya firma isimlerinin açıklanması ve ilan edilmesinin hukuken mümkün olmadığını” bildirdi.
Tüketici sağlığının korunmasına yönelik yürütülen gıda denetimlerine ait sonuçların bakanlığın internet sitesinde (www.kkgm.gov.tr) kamuoyunun bilgisine sunulduğu belirtildi.
Bakanlığın yazısı üzerine, avukat Erol Çiçek, avukat kardeşi Öznur Çiçek Bildik aracılığı ile bakanlık aleyhine, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde, bakanlık işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile dava açtı. Dava dilekçesinde, bakanlığın bilgileri açıklamama kararının sağlıklı yaşam hakkını da olumsuz etkilediği kaydedildi.
Ankara, 6. İdare Mahkemesi, 15 Aralık 2010 tarihli yürütmeyi durdurma kararında, ”davacının istemiş olduğu bilgi ve belgelerin sağlığa zararlı ürünlerin ve bu ürünleri üreten firmaların listesine ilişkin olduğu, halk sağlığını ilgilendiren hususların ticari sır olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle 4982 sayılı kanunda yer alan istisnalar kapsamında değerlendirilemeyeceği” göz önüne alındığında, davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde ”mevzuata uyarlık bulunmadığı” sonucuna vardı.
Kararda, davacının talep ettiği bilgi ve belgelerin halkın genelinin ve bu arada davacının sağlığını yakından ilgilendirdiği, bu nedenle söz konusu bilgilerin bilinmesinde kamunun menfaatinin bulunduğu hususları gözetildiğinde, ”bu bilgilerin verilmemesinin telafisi güç zararlara yol açacağı” belirtildi.
Mahkeme, açıkladığı nedenlerle, açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararlara sebebiyet vereceği anlaşılan dava konusu işlemin teminat aranmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, 15 Aralık 2010’da oybirliği ile karar verdi.
Bakanlık, kararın tebliğinden itibaren (7) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edebilecek.
Dava sahibi Erol Çiçek, mahkemenin kararının dün (1 Mart 2011) itibariyle kendisine tebliğ edildiğini belirterek, ‘’Mahkeme, bakanlığın bilgi vermemesine ilişkin kararın yürürlüğünü durdurdu. Mevzuat uyarınca, bakanlık bu karara 7 gün içinde itiraz edebilir.Eğer 30 gün içinde itiraz davasından karar çıkmazsa, ürünleri sağlığa zararlı çıkan firmaların isimlerini ve ürünlerinin listesinin 30 gün içinde bana verilmesi gerekir” dedi.
Mahkemenin, ”yürütmeyi durdurma kararından” sonra ”kararın iptali” kararı vermesinin de beklendiğini, bunun ”çok yüksek bir olasılık” olduğunu ifade eden Çiçek, bu aşamadan sonra bakanlığın, denetim sonuçlarını ”ticari sır” gerekçesiyle açıklamamazlık edemeyeceğini öne sürdü.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2009’da, 22 bin 172 gıda örneğinde yaptığı analiz sonucunda, 1171 örnekte olumsuzluk tespit etmiş, bal, pekmez, tavuk eti, kırmızı toz-pul biber ve incir ezmesi, en fazla olumsuzluk tespit edilen ürünler olmuştu.
2009’da 2 bin 262 bitkisel üründe yaptığı zirai ilaç kalıntısı analizinde, 155 üründe limitlerin üzerinde pestisit belirlenmiş, bin 311 hazır yemek örneğinde yapılan analizlerde, örneklerin yüzde 4,42’si mikrobiyolojik kriterlere uygun çıkmamış, ayrıca analiz edilen 122 bebek mamasından 3’ünde kurşun çıktığı duyurulmuştu.
Ancak, bakanlık daha sonra yaptığı açıklamada, bebek mamasında kurşun bulunduğuna ilişkin analizlerle ilgili sehven yanlış yapıldığını belirterek, böyle bir tespitin olmadığını bildirmişti.
Avukat Erol Çiçek, ”nişasta bazlı şekerin (NBŞ) sağlığa olumsuz etkileri” konusunda basında yer alan haberler üzerine, yine BİMER aracılığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na ”NBŞ’nin gıdalarda yasaklanıp yasaklanmayacağını, kotasının düşürülüp düşürülmeyeceğini, hangi tedbirlerin alınacağını, halkın nasıl bilgilendirileceğini” sordu.
Bakanlıkta yapılan değerlendirmeden sonra, bu soru 14 Şubat’ta Maliye Bakanlığı’na, oradan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na, ÖİB’den de Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü’ne (TÜRKŞEKER) yönlendirildi.
TÜRKŞEKER’den 23 Şubat’ta, ”Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin asli görevi pancardan şeker üretmek olup, Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) yapmış olduğunuz 01/02/2011 tarihli başvurunuz konusu nişasta bazlı şekerler iştigal alanımız dışındadır” içerikli bir yanıt geldi.
Avukat Çiçek, ”Benim sorularımın hiç birine yanıt verilmediği gibi, soru ilgili olmayan kurumlara yönlendirilip, içerikten uzaklaştırılıyor. bu bilgi edinme sisteminin işlemediğinin açık bir göstergesi” diyor!
Ne demeli? Artık sağlıksız gıda üretenlerin foyası meydana çıkacak!
https://groups.google.com/group/cigsutureticileri
Bu olay aslında sistemin toplum sağlığına bakış açısı ve kendini koruma çabası olduğu gayet açık. Bu aşamada yapılabilecek en güzel şeyi yapmış Sayın Erol Çiçek ve Öznur Çiçek Bildik Hanımefendi. Ülkenin en hayati kuruluşlarından biri olması gereken bakanlık, yapmsı gerekenleri yapamayan bakanlık, üreticinin, çiftçinin çanına ot tıkan bakanlık toplumu zehirleyenleri toplumdan saklıyor. Kanunlar konusundaki uzmanlığını toplum yararına kullananlara bir kez daha teşekkürler.
Yazılarınız için çok teşekkür ederiz…Bütün bunların yapılabilmesi için öncelikle gıda denetimine önem verilmelidir…Tarım ilde denetlemede çalışan 3-5 kişi bütün ili denetlemeye çalışıyor…Sokakta binlerce boş gezen gıda mühendisi var..İnsanlarda sayısız hastalıklar oluştu..Devlet sağlık harcamalarına önem vereceğine önlemini baştan alsın..Gıda denetimine önem versin..Hastalıkları baştan önlesin..Ve lütfen Gıda mühendisi atasın..bu konuya ağırlık verirseniz çok sevinirimm…Bu zaralı firmaları tespit edebilmesi için devlet gerekli denetleme yapmak zorunda..