Cumhuriyet Halk Partisi Değişim Grubu imzası ile gönderilen bir basın bildirisini okuyunca, ister istemez “Kim kurtaracak bu CHP’yi?” diye sormaktan kendimi alamadım.
Yanlış anlaşılmasın, ama öncelikle CHP’yi, CHP’liyim diyenlerden kurtarmak gerekiyor sanırım.
Gönderilen basın bildirisini isterseniz hep beraber okuyalım;
“Balıkesir ve Türkiye’nin her noktasında Partimizde gelişen olaylar tüm Cumhuriyet Halk Partililer ve Halkımız tarafından büyük bir üzüntü ile takip edilmektedir.
Her Kurultay öncesi artık alışkanlık haline getirilen bu kurultay döneminde yine uygulamaya konan “her ne olursa olsun biz olalım” düşüncesi temelinde yapılan uygulamalar yasa, tüzük ihlallerinin ötesinde bir tasfiyeye dönüştürülmüştür.
Kamuoyunun ve Partililerimizin doğru bilgilendirilmesi amacı ile Balıkesir İl Yönetiminin MYK tarafından görevden alınması ile başlayan süreç aşağıda açıklanmıştır.
1- Balıkesir İl Yönetimi MYK kararı ve bir faks emri ile görevden alınmıştır. Bu yazıda ne MYK kararının numarası ne de alınma gerekçesi bulunmamaktadır. Oysaki Parti Tüzüğünün görevden alma ile ilgili maddesi olan 43. madde A ve B bentlerinde gerekçeleri sıralamıştır. Görevden almanın hangi bende ve gerekçeye dayandırıldığı belirtilmemiştir. Yine Tüzüğün aynı madde E; F bentleri gerekçeli kararın tebliğini zorunlu kılmaktadır. Ancak böyle bir tebligatta yapılmamıştır.
2- Yine aynı faksta Göreve bir Başkan ve yirmi kişilik yönetim kurulu atandığı belirtilmiştir.
Oysaki Tüzüğün “Görevden alınanların yerine seçim başlıklı “44. maddesinde açıkça görevden alınan İl Yönetmlerin yerine Yedi kişilik “Geçici Kurul” atanacağı ve bu kurulun en geç kırkbeş gün içerisinde mevcut delegelerle Olağanüstü Kongre yapmakla görevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Aynı hüküm Siyasi Partiler Kanununun ilgili maddesinde de açıkça belirtilmiştir. Bu kurulun bir İl Yönetimi gibi çalışması yasa ve Tüzüğe göre olanaklı değildir.
3- Yetkisi Yasa ve Tüzükle belirlenmiş olan bu kurul tüm uyarılara rağmen İl Yönetimi yetkilerini kullanmakta ısrar etmiş ve ilk uygulama olarak da İlçe Yönetimlerini görevden almaya başlamıştır. Dayanak olarak Genel Merkezin bir genelgesinde ki “Kongre döneminde geçici kurulların yönetim kurulu olarak sayılacağı” maddesi gösterilmiştir. Tamamen hukuk dışı olan bu madde Zonguldak Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile geçersiz sayılmış ancak uygulamalar sürmüştür.
4- Yetkisiz Kurulun görevden aldığını iddia ettikleri İlçe Yönetimleri (Merkez İlçe , Edremit, Burhaniye) mahkeme kararları ile geri dönmüş ancak bu kez de MYK yukarıdaki yanlışlarını kabul ettiğini açıkça belirten bir kararla yeniden görevden almış ve yerine geçici kurulları atamıştır. İlgili mahkemeler bu uygulamaları da durdurmuş bu kez de arkadaşlarımız tedbirli olarak kesin ihraç talebi ile disipline verilmiş ve bu gerekçe ile yeniden görevden alınmışlardır.
5- Mahkeme tarafından görevine tedbir kararı ile son verilmiş Merkez İlçe Geçici Kurulu Yasa ve Tüzüğe aykırı olarak Delege seçimlerini başlatmıştır.
6- Diğer taraftan Tüzüğün 12. maddesi (Aday üyelik süresi olan altı aylık süre dolmadan doğrudan seçme ve seçilme hakkı kazanılması) uyarınca MYK tarafından yüzlerce kişi üye yapılmıştır. Tüzüğün ilgili maddesine göre her biri bizzat Genel Başkanca önerilmesi gereken bu yüzlerce kişiyi Genel Başkan nasıl ve ne zaman tanıyıp önermiştir? Kaldı ki bu sayı Türkiye genelinde onbinlerle açıklanmaktadır.
7- Bütün bu hukuksuzluklara rağmen başlattıkları kongre sürecinde delege seçimlerinde oy kullanacak üyeler askıya çıkarılarak kesinleştikten sonra kesinleşen listede isimleri olmayan 2’nci bir liste askıya çıkarılmadan ve kimsenin incelemesine izin verilmeden askı presedürüne tabii tutulmuş içinde kim oldukları belli olmayan kişilerden oluşan bu listelerin askıya çıkarılmadığı noter tarafından tesbit edilmiştir. Her şeye rağmen delege seçimlerinin ilk gününde seçimlere katınılmış ancak kim oldukları bile belli olmayan kişi ve işbirlikçilerinin tavırları üzerine delege seçimlerine katılmama kararı alınmıştır.
8- Bu uygulama sadece Balıkesirde değil tüm ülkede devam etmektedir. Şu anda Yüzlece İl ve İlçe Yönetimi aynı yöntemlerle görevden alınmış, yüzlerce Parti Emekçisi ihraç talebi ile disipline sevk edilmiş ve yine yüzlerce davada hukuksuzluk tespit edilmiştir.
9- Ülkemizin içerisinden geçtiği bu olağan üstü dönemde Halkımızın umudu olması gereken Partimizin içine düşürüldüğü hukuksuzluk ve çağdışı uygulamaların doğuracağı sonuçlardan tarih önünde sorumlu olacaklardan Parti içi Demokrasi için yasalar önünde hesap sorma mücadelemiz devam edecektir.
Partililerimize ve halkımıza saygı ile duyuruyoruz.”
………………………
Artık, CHP ile ilgili olarak herhangi bir eleştiri, herhangi bir yorum yapmaya dahi gerek yok değil mi? Çünkü, maşallah değişim grubu öylesine güzel eleştirilerde, öylesine güzel değerlendirmelerde bulunmuş ki, bize hiçbir şekilde söz söyleme hakkı dahi bırakmamış!.
Haa, bu arada bu parti sosyal demokrat bir partiydi değil mi?
Yani, demokrasiye son derece inanan, demokrasinin tüm kurallarını kendi bünyesinde olduğu gibi uygulayan, demokrasinin yılmaz savunucuları ve bekçileri!..
Eminim ki, bu basın bildirisini Necmettin Erbakan okumuş olsaydı, bizim bu sosyal demokrat nitelendirmemiz karşısında, o babacan tavrı ile attığı fırçayı bir kez daha tekrarlar ve;
“Hadi ordan… Hadi ordan…” derdi…
BALIKESİR HALKININ YILMAZ SAVUNUCULARI!..
26 Kasım pazartesi günü, saat 18.30 sıralarında, cep telefonuma bir mesaj geldi;
“Balıkesir halkının çıkarlarının yılmaz savunucuları CHP Balıkesir İl Genel Meclisi Grubu, 27.11.2007 Salı 14.30’da Bandırma Sahil Yenice’de…” diye.
İmza olarak da, hepimizin yakından tanıdığı CHP’li İl Genel Meclisi Üyesi İsmet Koçyiğit’in adı yer alıyor.
Malum, Sahil Yenice’de yaşananlar, günlerdir Bandırma’nın gündeminde. Olayları kendine yontmaya çalışanlar da var tabii bu arada.
Yine de haber haberdir diyerek, gerekli notlarımızı alıyor, arkadaşlarımıza durumu iletiyoruz.
Öyle ya, sağolsun koskoca CHP İl Genel Meclisi Grubu, topyekün beldemize, oradan da köyümüze gelecek ve gerekli incelemeleri yapacak, köylümüzün yanında olduğunu vurgulayacak, “Korkma benim köylü kardeşim, biz senin yanındayız. Sana hiç kimse dokunamayacaktır” diyecek!..
Diye düşünüyoruz!.. Ve yanılıyoruz… Niye mi?
Efendim, ertesi günü yine bir mesaj daha geliyor;
“Balıkesir CHP il genel meclis grubunun Bandırma Sahil Yenice Köyü ziyareti, olumsuz hava koşulları ve meclis toplantısının uzayacağı nedeni ile iptal edilmiştir.”
İmza, tabii ki yine İsmet Koçyiğit…
Salı günü, hepimiz biliyoruz ki Bandırma’da hiçbir olumsuz hava koşulu yaşanmadı.
Üstüne üstlük günlük güneşlik bile diyebiliriz.
Demek ki, olumsuz hava koşulları geçerli bir mazeret olamaz.
Meclis toplantısının uzayacağı görüşü belki!..
İyi de, hani yapamayacağınız bir etkinliğin veya eylemin altına neden imzanızı atarsınız ki?
Bence, ya İsmet Koçyiğit grubu ikna edemedi Bandırma Sahil Yenice’ye getirmeye…
Ya da, grup zaten kendi derdinde, vatandaşın, köylünün derdini görecek durumda hiç değil…
Artık hangisini kabul ederseniz.
Dedik ya, kim kurtaracak bu CHP’yi?
Kendi kendine kurtaracakları yok, ama inşallah kurtaracak bir babayiğit bir an önce çıkar. Yoksa batacaklar…