Hanımefendi kocanızın içine düştüğü ruh hali malumunuz. CHP’yi ve kendisini ateşe sokan bu illet kuvvetle muhtemeldir ki sizi de rahatsız ediyordur.
Etmiyorsa durum daha da vahimdir ama eminiz sizi ediyordur.
Hanımefendi malumunuz olan yapı CHP’yi kocanızın da alet olduğu bir kaset sayesinde ona teslim etti. İşte bu arsız zât, dün işi kana kadar götürdü. Bilmem ki siz hiç kendisine dönüp, “Bey, sen ne yaptın, kandan söz etmek oldu mu” diye sordunuz mu?
Anne olduğunuza göre kocanızı ve onun muvazene noksanlığını bir kenara koyup “milleti kanla tehdit” etmenin hesabını sormuşsunuzdur inşaallah!
Kandan söz eden biri evde size de gün yüzü göstermiyor ve tehdit ediyordur. Öyleyse lütfen 112 ve 155’den birini arayıp yardım isteyin! Türkiye ve CHP bir yana korkarım aile düzeniz bozulur.
Siz yapamamışsanız biz 112 ve 155’e ihbarda bulunmuş olalım. Saygıdeğer yetkililer! Lütfen Selvi Kılıçdaroğlu‘nu kurtarın aksi halde bir kadın cinayeti daha yaşanabilir!
Medyadan özellikle de Müge Anlı‘dan rica ediyorum. Lütfen Selvi hanıma yardım edin, korumaya alın!.
Çünkü kocasının dili baltadan da keskin. Belli ki bir şeyler içiriyorlar. Yine belli ki içirilen şey sirkeden de keskin ve bu küpe zarar veriyor. Küpün sızdıkları da ortada.
Hanımefendi! Kocanız ciddiye alınıp eleştirilecek biri değil. Malum o bu sözleri söyleyebilecek kabiliyette biri de değil zaten.
CHP’yi eline geçiren yapı, taşeronun eline kâğıt veriyor o da okuyor. Yani suflörü sussa kocanız Kılıçdaroğlu tek cümle kuramaz. Zira onda bu kabiliyet ve beceri yok.
Bu “kan”a yönelik işaret onun cesaret edip söyleyebileceği bir cümle değil aslında Selvi Hanım! Sadece emir böyle geldiği için kandan söz etmiyor mu?
Şüphe duymuyorum ki, kocanızın yiyecek içeceğine ya “kan” ekliyorlar ya da kafayı bulup cesaretlendirecek kimyasallar. Belki ikisini de…
Yedirilip içirilenleri analiz ettirmek şart. Yiğit bir CHP’li çıkıp analiz ettirirse gerçeği görür. Ama önce sizin görmeniz lazım. Bu yüzden eşi olarak bu işi siz yapabilirsiniz. Yapacak paranız yoksa ben sponsor olabilirim. Az buçuk nasıl ve nerede analiz ettirilir bilirim.
Bahse giren biri değilim ama bu hususta girebilirim temiz çıkmayacak.
Hanımefendi bunu yapmazsanız korkarım ki kocanız bu gidişle öyle sert bir duvara toslayacak ki, bunu istemezsiniz sanırım.
Hanımefendi, kocanızı kimin canlı bomba yaptığını en iyi siz biliyorsunuz. O halde polis yakalamadan ya da milletin huzur ve geleceğine başka bombalar atmadan engel olun lütfen. Bu iş öncelikle size düşer hanımefendi!
Daha korkuncu da var! Bu kadar çok içirirlerse korkarım canlı bomba yeleği giyip sokağa bile çıkar o adam! Ne olacağı belli değil…
Haberiniz olmuştur, kocanız hu hafta Almanya’dan yayın yapan Siyonist Bild gazetesine konuşmuş ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan için “eşi benzeri görülmemiş diktatör” demiş.
Siyonist Bild’in edepsiz muhabiri arsızlıkta eşi benzeri olmayan kocanıza “Erdoğan’ı daha çok hangi despota benzetirsiniz” diye sormuş, oda “Erdoğan benzeri görülmemiş bir diktatördür, başkasıyla karşılaştırılması zordur” diye cevap vermiş.
Hanımefendi! Bu ülkede bir “diktatör” olsa bu kocanız böyle konuşabilir miydi? Biliyorsunuz ki yedirilip içirilenlerin etkisi ve suflör dayatmasıyla kendisi CHP’yi diktatörlükte yönetiyor. O yüzden de ne dediğini bilmiyor! Millete bunu diyen evde size neler diyordur neler! FETÖ’cüler yayınlarsa öğreniriz ama şimdilik sadece siz ve FETÖ’cüler biliyordur!
Bilir misiniz bilmem Axel Springer’in Almanya’dan yayın yaptığına bakmayın patronu bir Yahudi. Yahudi olması önemli değil Siyonist. Aralarından Türkiye’deki Hürriyet gazetesinin de olduğu 30 ülkede 130’dan fazla gazete çıkarıyor. Yani kocanızın “diktatör” olarak itham ettiği zatın yönettiği ülkede de “diktatör” manşetler atılıyor. Ama Bangladeş’te olduğu gibi kimseyi asmıyorlar burada! Çünkü iktidarda CHP yok! Geçmişte iktidarda olduğu günlerde olduğu gibi hem diktatörlük ilan eder, hem de kan atardı.
Hanımefendi tek ümidimiz sizsiniz. Sizden acil çözüm hamlesi bekliyoruz. Aman hanımefendi kendinizi dosta düşmana rezil ettiniz bari ülkemizi ettirmeyin! Lütfen hanımefendi lütfen! Yardım için telefon mesafedeyim!
ALGIYA TESLİM OLMAK
Bangladeş’te mazlum âlim ve liderler asılmaya devam ederken, Türkiye’deki liberal ve kapitalist medya kısacık bile olsa haber olarak görmedi. Görmezler zira onlar hakikatin düşmanı körler.
Bizim gazeteler ise Oya Aydoğan’a dua istemekle meşgul. Devletin ajansı da Bangladeş diktasının muhalifleri susturmak için kurduğu sözde yerel mahkemesine verdiği “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi” ismini haberlerinde kullanarak algıya teslim etti herkesi.
Bu ismi okuyan pek çok kimse sanki BM bünyesinde “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi” varda bu liderler orada yargılanmış ve ceza almış sanıyor. Oysa bu uyduruk mahkeme Bangladeş diktasının kurduğu idam sehpasının adı.
Bangladeş diktası bir algı oyunu oynadı başarılı da oldu. Basit bir ihmalin nelere mâl olduğunu görüyorsunuz.