Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn, Libya ve Maldiva Katar’ın teröre destek verdiğini ilan ederek, Katar ile ilişkilerini kesti. Büyükelçilerini geri çağırdı. Uçak seferlerini durdurdu.
Yemen ve Katar üzerinden, yeni bir Amerikan oyunu ile karşı karşıya olduğumuzu baştan söylemekte yarar var.
Önce Katar’a ait kısa bilgi vereyim. İki buçuk milyon kişinin yaşadığı, nüfusunun önemli bir kısmının yabancı olduğu, ancak Arap nüfusun %30’nun Şii olduğu, iktidarda ise, Sünni bir monarşinin bulunduğu, petrol zengini bir Körfez ülkesidir.
Katar Osmanlı zamanında da, Osmanlıya sadık olan Arap ülkelerinden birisidir. Türkiye ile tam bir siyasi anlayış birliği içindedir.
Aslında Katar’a bu saldırı, bir anlamda da, Türkiye’nin bölgede oynamaya çalıştığı oyunu bozmaya yöneliktir. İran ve Türkiye’yi hedeflemektedir.
İngilizce yayın yapan Arap televizyonlarını izlediğinizde, Türkiye Katar birlikteliğine karşı bir tutumu hemen görebilirsiniz.
Katar ve Türkiye, Suriye iç savaşında, Müslüman Kardeşleri, birlikte desteklemişlerdi.
Amerika, Suriye’ye 2011’de geldiğinde ve terör örgütlerini desteklediğinde, Katar, Suudi Arabistan ve Amerika birlikte hareket ediyordu.
Ancak Katar son zamanlarda, Suudi Arabistan’dan bağımsız siyasetler izlemeye başladı. İran düşmanlığını; Müslümanı Müslümana kırdırmak olarak değerlendirdi. Husilere Yemen’de destek çıktı.
ABD Başkanı Trump’ın, Riyad’da yükselttiği siyaset, kılıç şakırtısı; ilk meyvelerini vermeye başladı.
Hem İran düşmanlığına karşı çıkan hem de Türkiye ile çok sıkı ilişkiler içinde olan Katar’ın, hizaya getirilmesi, Amerika ve Suudi Arabistan’ın ilk işi olarak ortaya çıktı.
Burada anahtar sözcük; Müslüman Kardeşler meselesidir. Türkiye ve Katar Suriye’de Müslüman Kardeşleri destekleyerek oluşturdukları birlikteliği, daha da derinleştirip, Katar’da üs kurmak ve askeri iş birliğine kadar yükselttiler.
Katar’daki, Amerikan ve İngiliz askeri varlığı da, gözden ırak tutulmamalıdır.
Şunu da hatırlatalım; Katar petrolünü gönderebilmesi için hem Körfezi kullanıyor. Yani İran’ı hoşnut tutması, hem de petrolünün diğer bir kısmını, Suudi Arabistan üzerinden gönderdiğinden, Suudi Arabistan’ı hoşnut tutması gerekiyor.
Eğer biz arabuluculukta, Katar tarafında olursak Suudileri karşımıza almış oluruz.
Bilindiği gibi İslam NATO’su planı Türkiye tarafından konulmuş bir kurgu , iken Trump’ın Riyad ziyaretinden sonra bunun adı; Arap NATO’su oldu. Arap NATO’su Arapları içine almış oluyor Türkiye’yi dışlıyor.
Yani Trump İslam ülkelerinde, hep Erdoğan’ın planlarına çomak sokuyor.
Bilindiği gibi Suudilerin, Amerika’da gayri meşru paraları var. Amerika sen teröre destek verdin diye, 800 milyar doları çarpmaya çalışıyor. Hem parayı almak hem de Suudileri tam denetime almak için Katar oyununu devreye sokmuş oldu.
Tabi Suudi Arabistan’ı Yemen üzerinden vurduğunu da unutmamak gerekir.
Bakalım Erdoğan, Katar’ı fazla yara almadan, kurtarabilecek mi?
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com