Kıdem tazminatı, işçinin işyerinde sadakatle hizmetinin bir nevi ödülü olarak kabul edilmektedir. Yani, işçi ücreti dışında kendisini işyerine bağlayan tutardır.Ancak bir süredir kıdem tazminatı konusunda farklı çözüm arayışları var.
Bazı görüşler kıdem tazminatı fonu kurulmasını, bazı görüşler 13. maaş olarak ödenmesini, bazı görüşler de kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını istiyor. Aralarında sendikaların da olduğu bir grup ise mevcut yapının devam etmesinden yana tavır sergiliyor.
Kıdem tazminatı fonu ne getirecek
İşçinin kıdem tazminatının, işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kurulu bir sistemdir.
Özellikle sayıları bir milyonun üzerinde olan temizlik, güvenlik ve benzeri hizmet sektöründe kamuya ve özel sektöre hizmet veren işçilerin en büyük sorunu kıdem tazminatıdır. Zira, hastanelerde, belediyelerde ihale konusu işlerde temizlik ve güvenlik gibi işlerde çalışan kişiler yıllarca çalıştıklarında ihale bitimi halinde kıdem tazminatını alamamaktadır.
Yine, yıllarca bir işyerinde çalışıp, daha yüksek ücretli ve daha iyi koşullarda iş bulunduğunda kıdem tazminatını kaybetmemek için ayrılamıyorlar.
Kıdem Tazminatı fonu, kurulduğunda işçilerin müktesep haklarını ve işletmelerin rekabet gücünü koruyacak şekilde, sürdürülebilir bir aktüeryal denge içerisinde oluşturulabilmesi için sosyal ortaklarca kapsamlı bir şekilde tartışılıp değerlendirilerek kamuoyunun gündemine getirilmesi mümkün olacaktır.
Yani, istifa edenlerin veya yıllarca güvenlik temizlik işlerinde çalışıp ihale bitimi kıdem tazminatlarını alamayanların önemli bir kaybı olmaktadır. Yine, yıllarca çalışıp işverenin iflası ve benzeri nedenlerle kıdem tazminatından mahrum olanları da unutmamak gerekir.
İşte, kıdem tazminatı fonu yürürlüğe girmesi halinde bir işyerinde çalışmakta olan işçilerin yürürlük tarihine kadar olan kıdemlerinden işveren sorumlu tutulmuştur. İş sözleşmesi kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erdiğinde, işveren kıdem tazminatını, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan süre için, ancak işçinin işten ayrılırken ki son ücreti üzerinden ödeyecektir. Kıdem tazminatı fonu yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa veya yeniden işe alınan işçiler ile işyerinde çalışmakta olanların yürürlük tarihinden sonraki hizmet sürelerine ilişkin kıdem tazminatlarının fondan karşılanması uygun görülmüştür.
Kıdem tazminatının aylık işçi maliyetleri içerisindeki yeri yaklaşık yüzde 8’dir. Yani önemli ve ağır bir yük olduğu açıktır. Mutlaka kıdem tazminatı fonu getirilmelidir. Hem işçi, hem de işveren için bu önemlidir.
Kıdem Tazminatı Fonu kimlere ödeme yapacak
Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasına ilişkin geçtiğimiz yıllarda hazırlanan tasarıda;
a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,
b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,
c) Adına en az 10 yıl Fona prim ödenen işçinin isteği halinde,
d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanırlar.
Yaşlılık, emeklilik aylığı almakta iken çalışmaya başlamakla aylığı kesilen ve 506 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin 1 inci ve 2 inci fıkralarına göre yeniden hesaplanacak aylık bağlanması için talepte bulunan ve hizmet akdini fesheden işçiye, daha önce tazminat aldığı tarihten sonra fona prim ödenen süreler için de kıdem tazminatı ödenir.
Haklarında Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenenler için sadece malullük aylığı şartlarının gerçekleşmesi veya ölüm halinde kıdem tazminatı ödenebileceği getirilmekteydi.
Sendikalar neden fona karşı
İşçilerin kıdem tazminatlarının bir yıl çalışma karşılığında yasal hakkı 30 günlük ücret tutarında iken özellikle toplu iş sözleşmelerinde 40-45-60 gün üzerinden kıdem tazminatları getirilmektedir. İşte sendikalar bu nedenle kıdem tazminatı fonuna karşı çıkıyor.
UÄŸur Civelek’ten ekonomi analizleri bu sayfalarda