- Trendler
- Yorumlar
- En son
Deneylerde bir grup fareye kanser hücrelerini öldüren PI3K inhibitörleri (phosphoinositide-3-kinase) adı verilen tedavi ile beraber ketojenik diyet diğer gruba 
ise standart diyet uygulandı.
Yağ, kırmızı et, yumurta ve yeşil yapraklı sebzelerden oluşan ketojenik diyette vücut enerji sağlamak için karbonhidrat ve şekeri değil yağları kullanıyor.
PI3K, kanser hücrelerinin çoğalmalarını sağlayan bir enzim olup PI3K inhibitörleri sınıfından ilaçlarla bu enzim baskılanıyor ve kanserin büyümesi durduruluyor.
PI3K inhibitörlerinin olumsuzluğu, kan şekerini çok yükseltmesi ve bunun da PI3K enzimini aktive ederek tümörün tekrar büyümesi ve yayılmasına yol açmasıdır.
Araştırmacılar PI3K inhibitörlerinin bu olumsuzluğunun tedavi ile beraber ketojenik diyet vererek ortadan kaldırılıp kaldırmayacağını göstermek için bu araştırmayı düzenledirler.
Deneylerde ketojenik diyet sayesinde şeker ve insülin seviyelerinin kontrol altına alındığı, PI3K inhibitörlerinin kanseri daha iyi kontrol altına aldığı belirleniyor.
Ketojenik diyetin kanser türüne göre (pankreas, meme, rahim, mesane, lösemi) etkisinin farklı olduğu, bazı ferlerin ömürlerinin iki misli uzadığı görülüyor.
Araştırmada kan şekeri kontrolü için ketojenik diyet yerine ilaçlar da denendi ama bunlar diyet kadar etkili bulunmadı.
Uzmanlar şimdi benzer bir çalışmayı FDA tarafından onay verilmiş olan PI3K inhibitörü copanlisib (Aliqopa) ile lenfoma ve rahim kanseri olan hastalar üzerinde tekrarlamayı planlıyorlar.
FDA, iki PI3K inhibitörleri için onay vermiş bulunuyor.
Şekerden fakir ketojenik diyetin kanser dışında epilepsi ataklarını ve tip 2 diyabeti kontrol altına almada da işe yaradığı biliniyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmadan alınacak en önemli mesaj beslenmenin hem sağlıklı bir hayat sürmede hem de hastalıkların tedavisinde ne kadar önemli olduğudur.
Adam gibi beslenin diye boşuna nefes tüketmiyoruz!
Deneylerde bir grup fareye kanser hücrelerini öldüren PI3K inhibitörleri (phosphoinositide-3-kinase) adı verilen tedavi ile beraber ketojenik diyet diğer gruba ise standart diyet uygulandı.
Yağ, kırmızı et, yumurta ve yeşil yapraklı sebzelerden oluşan ketojenik diyette vücut enerji sağlamak için karbonhidrat ve şekeri değil yağları kullanıyor.
PI3K, kanser hücrelerinin çoğalmalarını sağlayan bir enzim olup PI3K inhibitörleri sınıfından ilaçlarla bu enzim baskılanıyor ve kanserin büyümesi durduruluyor.
PI3K inhibitörlerinin olumsuzluğu, kan şekerini çok yükseltmesi ve bunun da PI3K enzimini aktive ederek tümörün tekrar büyümesi ve yayılmasına yol açmasıdır.
Araştırmacılar PI3K inhibitörlerinin bu olumsuzluğunun tedavi ile beraber ketojenik diyet vererek ortadan kaldırılıp kaldırmayacağını göstermek için bu araştırmayı düzenledirler.
Deneylerde ketojenik diyet sayesinde şeker ve insülin seviyelerinin kontrol altına alındığı, PI3K inhibitörlerinin kanseri daha iyi kontrol altına aldığı belirleniyor.
Ketojenik diyetin kanser türüne göre (pankreas, meme, rahim, mesane, lösemi) etkisinin farklı olduğu, bazı ferlerin ömürlerinin iki misli uzadığı görülüyor.
Araştırmada kan şekeri kontrolü için ketojenik diyet yerine ilaçlar da denendi ama bunlar diyet kadar etkili bulunmadı.
Uzmanlar şimdi benzer bir çalışmayı FDA tarafından onay verilmiş olan PI3K inhibitörü copanlisib (Aliqopa) ile lenfoma ve rahim kanseri olan hastalar üzerinde tekrarlamayı planlıyorlar.
FDA, iki PI3K inhibitörleri için onay vermiş bulunuyor.
Şekerden fakir ketojenik diyetin kanser dışında epilepsi ataklarını ve tip 2 diyabeti kontrol altına almada da işe yaradığı biliniyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmadan alınacak en önemli mesaj beslenmenin hem sağlıklı bir hayat sürmede hem de hastalıkların tedavisinde ne kadar önemli olduğudur.
Adam gibi beslenin diye boşuna nefes tüketmiyoruz!
Deneylerde bir grup fareye kanser hücrelerini öldüren PI3K inhibitörleri (phosphoinositide-3-kinase) adı verilen tedavi ile beraber ketojenik diyet diğer gruba ise standart diyet uygulandı.
Yağ, kırmızı et, yumurta ve yeşil yapraklı sebzelerden oluşan ketojenik diyette vücut enerji sağlamak için karbonhidrat ve şekeri değil yağları kullanıyor.
PI3K, kanser hücrelerinin çoğalmalarını sağlayan bir enzim olup PI3K inhibitörleri sınıfından ilaçlarla bu enzim baskılanıyor ve kanserin büyümesi durduruluyor.
PI3K inhibitörlerinin olumsuzluğu, kan şekerini çok yükseltmesi ve bunun da PI3K enzimini aktive ederek tümörün tekrar büyümesi ve yayılmasına yol açmasıdır.
Araştırmacılar PI3K inhibitörlerinin bu olumsuzluğunun tedavi ile beraber ketojenik diyet vererek ortadan kaldırılıp kaldırmayacağını göstermek için bu araştırmayı düzenledirler.
Deneylerde ketojenik diyet sayesinde şeker ve insülin seviyelerinin kontrol altına alındığı, PI3K inhibitörlerinin kanseri daha iyi kontrol altına aldığı belirleniyor.
Ketojenik diyetin kanser türüne göre (pankreas, meme, rahim, mesane, lösemi) etkisinin farklı olduğu, bazı ferlerin ömürlerinin iki misli uzadığı görülüyor.
Araştırmada kan şekeri kontrolü için ketojenik diyet yerine ilaçlar da denendi ama bunlar diyet kadar etkili bulunmadı.
Uzmanlar şimdi benzer bir çalışmayı FDA tarafından onay verilmiş olan PI3K inhibitörü copanlisib (Aliqopa) ile lenfoma ve rahim kanseri olan hastalar üzerinde tekrarlamayı planlıyorlar.
FDA, iki PI3K inhibitörleri için onay vermiş bulunuyor.
Şekerden fakir ketojenik diyetin kanser dışında epilepsi ataklarını ve tip 2 diyabeti kontrol altına almada da işe yaradığı biliniyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmadan alınacak en önemli mesaj beslenmenin hem sağlıklı bir hayat sürmede hem de hastalıkların tedavisinde ne kadar önemli olduğudur.
Adam gibi beslenin diye boşuna nefes tüketmiyoruz!
Deneylerde bir grup fareye kanser hücrelerini öldüren PI3K inhibitörleri (phosphoinositide-3-kinase) adı verilen tedavi ile beraber ketojenik diyet diğer gruba ise standart diyet uygulandı.
Yağ, kırmızı et, yumurta ve yeşil yapraklı sebzelerden oluşan ketojenik diyette vücut enerji sağlamak için karbonhidrat ve şekeri değil yağları kullanıyor.
PI3K, kanser hücrelerinin çoğalmalarını sağlayan bir enzim olup PI3K inhibitörleri sınıfından ilaçlarla bu enzim baskılanıyor ve kanserin büyümesi durduruluyor.
PI3K inhibitörlerinin olumsuzluğu, kan şekerini çok yükseltmesi ve bunun da PI3K enzimini aktive ederek tümörün tekrar büyümesi ve yayılmasına yol açmasıdır.
Araştırmacılar PI3K inhibitörlerinin bu olumsuzluğunun tedavi ile beraber ketojenik diyet vererek ortadan kaldırılıp kaldırmayacağını göstermek için bu araştırmayı düzenledirler.
Deneylerde ketojenik diyet sayesinde şeker ve insülin seviyelerinin kontrol altına alındığı, PI3K inhibitörlerinin kanseri daha iyi kontrol altına aldığı belirleniyor.
Ketojenik diyetin kanser türüne göre (pankreas, meme, rahim, mesane, lösemi) etkisinin farklı olduğu, bazı ferlerin ömürlerinin iki misli uzadığı görülüyor.
Araştırmada kan şekeri kontrolü için ketojenik diyet yerine ilaçlar da denendi ama bunlar diyet kadar etkili bulunmadı.
Uzmanlar şimdi benzer bir çalışmayı FDA tarafından onay verilmiş olan PI3K inhibitörü copanlisib (Aliqopa) ile lenfoma ve rahim kanseri olan hastalar üzerinde tekrarlamayı planlıyorlar.
FDA, iki PI3K inhibitörleri için onay vermiş bulunuyor.
Şekerden fakir ketojenik diyetin kanser dışında epilepsi ataklarını ve tip 2 diyabeti kontrol altına almada da işe yaradığı biliniyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmadan alınacak en önemli mesaj beslenmenin hem sağlıklı bir hayat sürmede hem de hastalıkların tedavisinde ne kadar önemli olduğudur.
Adam gibi beslenin diye boşuna nefes tüketmiyoruz!
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.
Journal of Environmental and Natural Search
BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU
INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP
© ICAM Publishing
Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.
