Bakın, kimse mükemmel değildir.
Her insan hata yapabilir.
Yanlış düşünebilirsiniz.
Yanlış anlayabilirsiniz.
Ama yanlış hissedemezsiniz!..
Eğer bir insan hep aynı hataları yineliyorsa sorun ondadır.
Çünkü bir olan iki de olur. İki olan üç de olur.
Gelelim bana.
Belki inanmayacaksınız bana ama tam bir haftadır kendimle kavgalıyım, aklımla tartışma halindeyiz. Zira aklım, yüreğimi duymazlıktan geliyor.
Size şöyle açayım biraz içimi:
Hazan gönlümün ormanlarında yaprak dökümü gibi de kimi dostlarımı sağa sola serpiyor…
Genelde dost, demişsem o kişiye tavrım şöyle oluyor:
Önemsediğim biriyse, öncelikle onu anlamaya çalışıyorum. Çoğu zaman gaflarını hoş görüp hatalarını görmezden geldiğim de oluyor.
Genellikle sabrediyorum.
Ama aynı hatalar yinelendikçe ” acaba mı?” Diye düşünüyorum.
Nihayet o an geliyor.
Yani sabrımın taştığı, hoş görümün dibe vurduğu anlar…
Anlayışımın tükendiği o anlar aklımı felaket kuşatıyor!
İçe çekiliyorum.
Sevgimin sınırlarını aşıyorum…
Geçmiş zamandaki yaptıklarımı, fedakarlıklarımı ve HİÇ’i tartıya koyuyorum…
Terazide fahiş bir şekilde HİÇ ağır geliyor.
O anda her şey buz gibi eriyor.
“Değmezmiş ” diyorum.
Çok fazla aklımı yormadan dostluk bohçamı der derst edip uzaklaşıyorum dost sandığım o gönülden…
Yüreğim sesleniyor aklıma:
“Dinlemedin beni. ”
Aklım;
” Keşke” diyor.
Emine Pişiren/Akçay