Kümelenen nüfus ile kentleşmenin arttığı günümüzde ihtiyaçlardaki artış ile kentli olmanın gerekleri konuşulur olmuştur. Kentli olmak; yönetime katılmak, çözümlerde ve tedariklerde paydaş olmak demektir ve büyük oranda aidiyet duygusu ile ilintilidir. Kent sakinlerinin birbiri ile olan ilişkilerinin oldukça sınırlı olduğu dikkate alındığında, şehre duyarlılığın yerel
yönetimlerce teşvik edilmesini gündeme getirir. 2011 yılında İstanbul’da şehir içi ulaşımına katılacak otobüslerin renk tespiti için elektronik anket yapılması bu duruma örnek gösterilebilir. Birlikte alınan karar ile erguvan renkli otobüsler dolaşıma çıkmıştır.
Zaman içerisinde doğa ile insan arasındaki ilişki yıprandığından küresel bir anlayışı ve işbirliğine gerek duyulmuştur. “Sürdürülebilir şehir” kavramı ilk defa Richard Register’ın “Ecocity Berkeley: Building Cities fır a Healthy Future” isimli kitabında yer almıştır. Sözel platformda ise 2000’de Rio’da gerçekleştirilen Sürdürülebilir Kent Konferansında dile
getirilmiştir. Böylece dünyada sürdürülebilirlik anlayışı oluşmuş ve muhtelif girişimlerde bulunulmuştur. Kent planlamasına yol gösteren kuru bir kavram olmaktan kurtarılarak “ortak çıkar” a dönüşmesi amaçlanmıştır. Yaşanabilir bir dünyanın anahtarı, bilinçli bireylerin katılımıyla üretim-tüketim ve doğa arasındaki dengenin sürekliliğindedir. Bu dengeyi
korumaya çalışan bir mahalle var İstanbul’da: Kuzguncuk!
Yeşil Bir Avuç İçindeki Semt: Kuzguncuk
“Elçilikten hatıra kalan atı ile işlemeli takımını satıp Kuzguncuk’ta mini mini bir bahçe aldı.”
Ömer Seyfettin’in Pembe İncili Kaftan isimli çocuk kitabını okuyan her çocuk İstanbul’da Kuzguncuk adlı bir semt bulunduğunu öğrenmiş belki de merak etmiştir. Kuzguncuk, bu gün çarpık yapılaşmanın görülmediği, büyük iş ve alışveriş merkezlerinin bulunmadığı, İstanbul’un hareketli temposunun dışında kalabilmiş eski bir Boğaziçi köyüdür. Tarihi dokusunu ve mekânsal hususiyetini koruyan Üsküdar’a bağlı Kuzguncuk’a ayrıcalık katan bir diğer önemli etken, 700 yıllık geçmişi ile şehrin son bostanlarından birine sahip olmasıdır. Geçmişi geleceğe bağlayan 17 dönümlük tarım mirası için büyük bir dayanışma sergilenmiştir. Sürdürülebilir çevre ile sivil toplum ve katılımcılık ruhunu temsil eden önemli hareketlerden biri olmuştur.
Şehrin sebze meyve ihtiyacını gideren bostanlar, su rezervi bakımından zengin ve verimli topraklara sahip semtlerde bulunmaktaydı. “Resmi olarak ilk kez 1951 yılında mülkiyet olarak kadastro kayıtlarına giren bostan… 1984 yılına kadar bostan olarak işletilmeye devam edilmiştir… 1986 yılında imar planında değişiklik yapılarak bostan arazisine ilkokul yapma
hakkı tanınmıştır… Bu süreçte; özel hastane ve özel okul projeleri Kuzguncuk’ta yaşayan halkın benimsememesi üzerine durdurulmuştur.” Semtin sahip olduğu nitelikli sosyal sermaye işbirliği ve eşgüdüm içinde hareket etmiştir. “Kuzguncuk’un barındırdığı gazeteci, televizyoncu ve aydınlar bu basamağı besleyen kullanıcılar olmuştur… Bu durum barındırdığı direniş ve katılımcılık ruhu ile bostan sürecinin yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye geneline referans teşkil edebilecek önemli bir pozisyona yerleşmesini sağlar.” Aidiyet ve sürdürülebilirlik duygusunun hâkim olduğu semtte yapılan bir ankete verilen cevaplarda sürdürülebilir özellikler taşıyan çevre sakinlerince tanımlanmıştır. ”Çalışmaya katılanların % 65,6’ sı…‘İnsanlar, hayvanlar, bitkiler gibi tüm canlıların ve cansız varlıkların birbiriyle etkileşim içinde bulunduğu yer’ ifadesini seçmişleridir.” Kuzguncuk’ta doğmuş olan ünlü oyuncu ve yönetmen Uğur Yücel semtin ve doğal değerlerinin korunmasını dile getirmektedir. Kuzguncuk Boğazın en önemli yerlerinden biridir. Bu alan benim için çok büyük bir anlamlar taşıyor. Buraya bir hastane yapılırsa insanlar sokaklarda dolaşamaz. Buraya eskiden küçük Paris derlerdi. Buranın ağaçlarını, çiçeklerini, kısaca bütün değerlerini korumak gereklidir.
2014 yılında bostanın kiralama ihalesini kazanan Üsküdar Belediyesi, yaklaşık 100 adet sebze yatağı düzenleyerek ekim-dikim yapılmasına olanak sağlamıştır. Rezervin üç katında talep gelmesi nedeniyle kura usulü benimsenerek bedelsiz olarak semtlinin kullanımına sunmuştur. Kuzguncuklular Derneği her kura döneminde tohum yardımı yaparak desteğini
sürdürmektedir. Bostanın geri kalanında bulunan köy meydanı, yürüyüş yolu, çocuk oyun alanı ile yeşil çehre korunmakta ve semtin akciğerleri vasfını devam ettirmektedir.
Mekânsal ve sosyal sürdürülebilirlik hususunda yapılacak çok şey var, tıpkı Kuzguncuk örneğinde olduğu gibi. Dünyaya karşı sorumlu bir birey, aile üyelerine örnek bir fert, yaşadığınız şehir ve mahallede bu konudaki çabalara dâhil bir paydaş olarak destek olabiliriz.
Dipnotlar:
1- Ramazan Arıcı, İstanbullular İETT Otobüslerinin Rengini Seçiyor, http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=114754,
erişim tarihi: 24.03.2018
2- Esener Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi Şehir Yayınları, Kentsel Yaşam ve Sürdürülebilirlik, İstanbul: İlbey Matbaa,
Yayın No:11, 2016.
3- Ömer Seyfettin, Pembe İncili Kaftan, 18. Basım, İstanbul: Timaş Yayınları, 2016i, s.27.
4- Seda Ademoğlu, Halkın Katılımı ve Çevresel Farkındalık İlişkisi Üzerine Bir İnceleme: Kuzguncuk Bostan Örneği, Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,2016, s.15
5- Burçin Fatma Tunç, Çok Sesli Mekânsal Patriklerde Katılımcılığın Rolü: Kuzguncuk ve Yedikule Bostanları, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi, 2015, s.42-43.
6- Seda Ademoğlu, Ayşe Beyza Celep, Neşet Kadırgan (Katılımcılar), Halkın Katılımı ve Çevresel Farkındalık İlişkisi Üzerine
Bir İnceleme: Kuzguncuk Bostanı Örneği, 4. Uluslararası Kentsel ve Çevresel Sorunlar ve Politikalar Kongresi Bildirgeleri
20-22 Ekim 2016, Yusuf Şahin, Oğuzhan Aslantürk, Vildan Armağan (Ed.), İstanbul, 2016, s.207.
7- Amy Mills, Hafızanın Sokakları, 1. Basım, İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları, 2014, s.156.
Not: Makalede yer fotoğraflar, ulusal tez merkezinde kayıtlı 2018-516933 no.lu “Kuzguncuk
Semt Tarihini İnsandan Okumak: Bir Seçki ile Şahsiyetler “ konulu şahsıma ait yüksek lisans
tezimden olup tez için Mehmet Ekiz tarafından fotoğraflanmıştır.
Necla hanım aramıza hoşgeldiniz. Umarım süreklilik olur. Başarılar diliyorum. Sizin gibi genç yetenekleri aramızda görmek sevindirici…
Sevgili necla dursun, aramıza hoş geldiniz
Sıcak karşılamanız, her kontak kurmak işteyişimde rahatlıkla görüşebilmemiz, portala entegre olmamdaki teknik desteginiz ve pozitif enerjiniz için teşekkür ederim Ayşe Naz Hanim. Hoş buldum. Mesajınızdaki dilekleri gerçeğe dönüştürmeye çabalayacağım. Birlikte güzel günlere…
Hoş buldum. Çok teşekkür ederim bu sıcak karşılama için…