“Kendine hayrı olmayanın başkasına hayrı olmaz.” Sözüne göre insanlıktan nasibini almamış kişilerin insanlığa katkıda bulunması düşünülemez.
Birtakım güçleri ele geçirerek, mazlumları ezmeye kalkmak zulümdür. Tarih boyunca zulüm yapanlar görülmüş, yapanın hiçbir zaman yanına kâr kalmamıştır. Maalesef zulüm yapanlar bazen hoş görülmüş ve onlardan gururlanılmıştır.
Zalim toplumlar, kendilerini dev aynasında görür, gerçekler karşısında gözleri kapalı, kibirli ve cüretkârdır. İnsanlığın şerefi ve haysiyetinin kendine ait olduğunu zanneder. Buna karşılık, insanların yaşadığı hiçbir topluma en küçük bir yarar sağlamazlar. Vatandaşını dahi aldatan, böyle toplumların tarih sahnesinde kalıcı olması mümkün değildir.
Allah insanoğlunu yarattı, zekâ verdi. Zekâsını kullansın akıllı hareket etsin diye. Akıllı hareket eden özgür düşünür. Özgür düşünen ise değerleri farklı yorumlar. Böylece farklı kabiliyetler doğar. Kabiliyetlerin farklılığı sonucu, sanat dalları gelişir. Sanat bir toplumun hayata bağlanan damarıdır. Bu damar sayesinde toplumda insanlar birbirine güvenli, saygılı ve sevinçli yaşama şeklinde hayat sürer.
Bunun aksine Allah insanları hayvanlar gibi içgüdüsel hareket eden koyun ve köpek misali yaratırdı. O hâlde düşüncesi farklı diye, özellikle hükümranlığın altındakilere zulüm yapmak, İnançlı olan için yaratılış felsefesine aykırıdır.
Demek ki insanlar özgür ve bağımsız düşünürse yaratılma özelliğini yerine getirmiş olacaktır. Böyle özgür düşünenlere baskı ve zulüm yapanlar, Allah’ın emirlerine karşı gelmiş olurlar. Onun için hiçbir zaman kalıcılıkları düşünülemez.
Diktatörlerin zulmüyle gerçekleşen savaşlar ve bu savaşlarda ölen milyonlar. Irak, Libya, Yemen, Mali ve Filistin’de görülen acı gerçekler. Birinci ve ikinci dünya savaşlarında ölen milyonlar. Güney Afrika’da gerçekleşen soy kırım bunların hesabı mutlaka verilecektir.
Zulüm yapana Allah hayırlı rüya görmeyecektir. Bu dünyayı geçtik öteki dünyada hesabın şaşmayacağını bilmeniz gerekir.