Sosyal demokrasi zaten Kemalizm’in içini boşaltmak amacıyla, Batı tarafından içimize sokulmuş bir anlayıştı. Şimdi bunu daha da liberalleştirmek için Neo Kemalizm diye bir uydurmacayı önümüze koydular.Neo(yeni) olan her şey ilgi çeker ya, Kemalizm’in yenisi de ilgi çeker diye düşünmüş olacaklar ki, şimdi de önümüze Neo Kemalizm’i koydular.
Hani Avrupa’da, Neo Marksizm olarak, Avrupa’nın önüne sosyalizm diye sosyal demokrasiyi, daha sonra da liberalizmi koydular ya… O yoldan gidiyorlar.
İnsanlığı kendileri gibi düşündürttüklerinde sömürünün kolaylaştığını anlamışlar ya bir kere, buradan yol almak istiyorlar.
Kemalizm’den utanan, ama Atatürk’ü de kullanmadan yolarına devam edemeyeceklerini anlayanlar sonunda Neo Kemalizm’e vardılar.
Aslında fikri kırılma dönemlerinde, öne sürülen “neo(yeni) menşeli tüm kavram ve düşünceler, emperyal odaklarda pişirilip, sloganlaştırılarak önümüze yememiz için konulan zokalardır.
Neo Kemalizm Devrimci Kemalizm’den korkanların icat ettiği liberal yoldur.
Liberalizm diyemedikleri için, Kemal ismini de kullanmak zorunda olduklarından, Neo Kemalizm ifadesini kullanıyorlar.
Dikkat etmişsinizdir. Kılıçdaroğlu’nun Bürüksel ziyaretinden sonra, Neo Kemalizm ifadesi birden moda oldu.
Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’de kulağına fısıldanan şudur: “Aslında bizim muhatabımız laiklerdir, sizlersiniz. Ama sizde biraz din özgürlüğüne kapı açın. Kemalizm’i biraz revize edin.”
Kılıçdaroğlu’nun Brüksel ziyareti, içerdeki egemen çevrelerin ideologlarının önerileri ile gerçekleşti. Yılların Batıcı bir partisi Batıdan kopar mı diye telkinler yapıldı. v.s.
Brüksel’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne, Kemalizm’in içini iyice boşaltma düşüncesi, Neo Kemalizm sloganı ile verildi.
Böylece, Kılıçdaroğlu Tayyip’in yanına itelendi.
Sonunda, kendilerini solcu olarak tanımlayanların eline yeni bir oyuncak tutuşturulmuş oldu. O da, Neo Kemalizm.
Ne güzel değil mi? Hem Kemalist oluyorsun, hem de liberal oluyorsun. Ne sihirdir ne keramet.
CHP’de bir ayrışmanın çok sayıda işaretleri net bir şekilde görünüyor. Eğer CHP’nin ağır toplarından biri çıkıp, Tayyip Türkiye’yi modernleştiriyor diyebiliyorsa (B.Şenatalar) öte yandan biri de çıkıp Batı Ülkemizi bölüyor diyorsa, ayrışmayı görmemek için siyasetten hiç anlamamak gerekir.
Bizleri kandıracaklarını sanıyorlarsa, gerçeği önümüzdeyken sahtesine bakmayız.
Yazınızdan anladığım kadarıyla, Kemalizm dediğin, Liberal, özgürlükçü olmamalı, dine de karşı olmalıdır. Militan bir ideoloji yani. İyi hoş da bu coğrafyada yaşayan halk pek sıcak bakmıyor yat-kalk kemalizmine. bu halkı değiştirip yerine bir halk getiremeyeceğinize göre, hep canınız sıkılacak. Gerginliğinizi anlıyorum, devasız bir dert bu! neylersin, halk bir türlü aydınlanıp militan CEHEPE’ye oy vermeyince taktik değiştirp neo’sunu buldular. ama yazılarınızdan, çok stresli olduğunuzu anlıyorum. Bence öyle yapmayın, stres, kalbe,tansiyona bilumum sağlığa zarardır. Yaşınız da kemâle ermiş, Ahirete hazırlanmanın vakti geldi geçti bile!
ellerinizden öptüm!
Burhan Hocamın “Tayyip Türkiye’yi modernleştiriyor” dediğini düşünemiyorum. Dediyse bunda bir keramet vardır.
Burhan Hoca, siyasalda maliye derslerimize gelirdi, öyle içine sindirmediği lafları etmez. Gerçekten şaşırdım.
Neo Kemalizm, bence oldukça hoş bir isim. Ben şahsen sevdim. Kulağıma birşey fısıldayan olmadı ama yine de sevdim. Yeni her şeye karşı sempatim vardır zaten.
Bülent Bey Dostum,
Bence İbrahim Kardeş’in de dediğini düşünün. Fazla stres yapmayın.
Bu ülkeye ne kafatasçı milliyetçilikten, ne de at gözlüklü Kemalizmden fayda gelmemiştir.
Ahhh, Büyük Atatürk, keşke hayatta olsaydın ve bu günkü kafatasçı Kemaliszlerin hepsine cevabını bizzat SEN verseydin.
Seni bu dileklerimle özlüyorum. Büyük Atatürk. Ruhun Şad olsun.
Ahmet Ağabey,
ben Kemalist Atatürkçü biri değilim. Sizinle de çoğu noktalarda farklı düşünüyorum. Ama yeniliğe açık olmanız, ve özgürlüğe düşkünlüğünüz beni size hayran bırakıyor. Nasıl hayran olmam ki ben ömrümde bu kadar pozitif yaklaşan bir milliyetçi/maneviyatçı, bu kadar özgürlüğe düşkün bir Atatürk-sever görmedim. Bu ülkeye sizden çok lazım Ahmet Fidan Bey.