İki saat direksiyon sallamış ve su içme ihtiyacını hissetmişti. Yüzü sararmış, gözleri çökmüş gibiydi. Güneş yakmış, burnunun üzeri kızarmıştı.
Elini yüzünü yıkadı, biraz gezindi. Bol bol soluklandı. Saatlerce oturduğu için, kültür fizik hareketleri yaptı. Hareketleri sırasında güldü. Arkadaşına herkes bir şeyler yiyor, ben spor yapıyorum, dedi. Yanına orta yaşlı bir beyefendi yaklaştı.
Beyefendi niçin hareket, dedi. Hareketsiz kaldığını ve uyuştuğunu söyledi. Kaslarım tutuldu, dedi. Hareketten sonra rahatladım, hatta acıkmam bile gitti. Beyefendi, bilgileri nereden öğrendiğimi sordu. Öğretmenim söylemişti, dedi.
Çayın yanında tost söyledik. Bir süre sonra, tostlar geldi. Fakat tostlarda bir tuhaflık vardı. Şöyle ki sanki ayrana batmış gibiydi.
Tostları geri çevirmek zorunda kaldık. Meşhur tostlarınız böyle mi oluyor diye de tepki gösterdik. Garson tostları geri götürdüğünde biz de yorum yapmaya başladık. Bir defa tost normal peynir ve tereyağıyla yapılmamıştı.
Tostta peynir kalmamıştı. Erimiş ve ayran gibi olmuştu. Anlamadığımız bir eksiklik var olduğuna kanaat getirdik.
Az sonra usta, ellerini masaya koydu ve özür dilerim, peynir ve tereyağı yerine kaymak koyduğunu söyledi.
Arkadaş çok şansızsınız dedi. Çünkü öğrencilik yıllarımda, tost yapımında, çok meşhur bir yerde üç yıl çalıştım. Tost yapmanın ruhunu bilirim. Usta mahcup oldu. Fakat lafını esirgemeyen arkadaş, kalkıyoruz, tostunuzu da istemiyoruz, dedi.
Tosta kaymak koymak nereden icap etmişti. Anormalliği herkes fark ederdi. Dinlenme yerinden kalktık. “Kaymaklı tost” ilk defa duydum.
Bir başka dinlenme yerinde tost yemeye karar verdik. Kaymaklı diyerek yolda güldük. Yirmi kilometre dolduğunda büyük bir dinlenme yerine girdik. Oturmadan, tost ısmarlamak için ustanın yanına gittik.
Tostunu sorduk ve iki tane istedik. Yanından da ayrılmadık. Ağzı sütten yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Bize yapılan kaymaklı tostu, açıkladım. Usta yanlışlık olmuştur dedi. Arkadaş hayır bize yutturamadı diye ekledi.
Usta uzun boylu ve sarı saçları omuzuna dökülmüştü. Gözlerinde koruyucu gözlükler vardı. Havalı davrandı, çok iyi tost yaptığını söyledi. Arkadaş tost için bir iki ip ucu söyleyince havası söndü. Yalnız arkadaşın peşi sözlü olmasından, çok kalite tostumuzu yedik. Teşekkür edip ayrıldık.
Kaymaklı tost yerine peynir ve tereyağıyla yapılmış tostun farkını açıkça görmüş olduk.
İnsanların iş ahlakına değer vermemesi ancak kendini kandırmaya eşdeğerdi.
Hasan TANRIVERDİ