Sevgili okurlarım, 30 Ekim 1920 tarihinde Karsımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünü kutlamak üzere, bu yazımı kaleme almış bulunmaktayım. Siz okurlarımla birlikte, Kars’a kısa bir tarihi yolculuk yapmak istiyorum.
Kars adının kaynağı, Karsın kuruluşunu sağlayan Karsaklardan gelmektedir. Kars, Türkiye’deki en eski Türkçe il adı olması unvanına sahiptir. Kars M.Ö. 5000 yıllarında HURİLER tarafından işgal edilerek, MÖ.4000 yılına kadar Huriler’in yönetiminde kalmıştır. Daha sonra 4000 yılında Urartuların istilasına uğramış ve MÖ. 665 yılına kadar Urartuların egemenliğinde kalmıştır. MÖ. 665 yılında bu egemenlik son bulunca, İskitler tarafında ele geçirilmiştir. İskitler, Kars’ı MÖ. 145 yılına kadar yönetmişlerdir. Kars, MÖ: 145 yılından itibaren, Partlar’ın himayesi altına giriyor. Böylece Kars’ta KARSAKLI BEYLİĞİ kurulmuş oluyor. Bu Beylik, MÖ. 145 yılından başlayarak M.S. 430. Yüzyılına kadar Kars’ta hüküm sürmüştür. MS. 430 yılında Sasaniler’in istilasına uğrayan Kars, uzun süre Bizans ve Arap istilasına ve savaşlarına maruz kalmıştır. Kars, Sasaniler’den sonra 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Anadolu’da kurulan Selçuklu Devletinin egemenliğine girmiş oluyor. Selçuklu devletinin yıkılması sonucunda, 1200 yılında kısa bir süre sonra, 1239 yılında Moğolların istilası sonucunda, 1406 ya kadar Moğol İmparatorluğu tarafından yönetiliyor. Moğol Devletinin yıkılması sonrasında, bu kez de 1406 yılından 1467 yılına kadar Karakoyunlu Devleti, 1467 den 1535’e kadar Akkoyunlu Devleti himayesinde kalıyor. 1535 yılında ise Osmanlı Devletinin genişleme dönemi sonrasında, bu kez de Osmanlı topraklarına katılmış oluyor. Osmanlı Devletinin Balkanlar’da başlatmış olduğu savaşta yenilgiye uğraması sonucunda, 1878 de, Ruslara savaş tazminatı olarak veriliyor. Kars’ın haricinde, Ardahan, Artvin ve Batum ileri de veriliyor. Bu esaret 1920 yılına kadar devam etmiş oluyor.
Sevgili okurlarım ve değerli Karslı hemşerilerim, Kars 1917 de Bolşevik Devrimi sonucunda, Kars üç yıl Rusların konturu dışında kalıyor. Bu boşluktan yararlanan Ermeni ve Gürcü komitecilerin tehdidi altında kalıyor. Ermeniler birçok köyü yakıp yıkıyor ve insanları öldürüp toplu mezara gömüyorlar. Hele hele Kars’ın Subatan Köyünde bütün kadın ve çocukları öldürüp topluca gömüyorlar. Bu durum yeni açılan Büyük Millet Meclisi Başkanı Gazi Mustafa Kemal’e haber veriliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden Kars, Ardahan, Artvin ve Batum’un geri alınması yönünde karar çıkartarak, Erzurum’da bulunan üçüncü ordu komutanı Kazım Karabekir’e harekete geçmesi emri bildiriliyor. Halit Paşa Komutanlığında hareket eden ordumuz, 30 Ekim 1920’de Kars’ı Ermeni mezaliminden kurtararak, Türk topraklarına katmış oluyor. Böylece Kars, 42 yıllık esaretten kurtularak, yeni kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin Misak-ı Milli sınırları içine alınmış oluyor.
Karsın düşman işgalinden kurtuluşunu sağlayan Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu kurtuluşta görev alan silah arkadaşlarını, gazilerini ve şehitlerini minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
30.10.2020
MürselADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair