Televizyonlarda uzmanlar “Marmara İstanbul Depremi eli kulağında,” diye konuşup duruyor.
Bir sürü laf kalabalığı dinliyoruz yine…
” Deprem öncesi ve sonrası neler yapmalıyız, nasıl hareket etmeliyiz?”
“Yok karot testi yaptırmalıymışız.”
“Yok efendim karot testi de yetmezmiş, beton testi gerekmiş, vs…vs…”
Bunun için her bina sakini aralarında anlaşıp para toplayıp binaları depreme dayanıklı mı değil mi öğrenebilirlermiş…miş de mişş…
Faso…Fiso…
1999 Marmara depreminde kaç bina bu testi yaptırdı?
Bizim millet ” benim evim sağlam. Çatlak yok. Karot için bir de para mı ödeyeceğim?”
Der oturur evinde.
Çatlak varsa da kalekimle doldurup boyar, oturur bir de kuzu kuzu.
Yine de ” Karot testi” yaptırmaz, parasını da vermez.
Yurdumuzun çoğu köylüleri hala kerpiçten evlerde yaşamaktadır. O köylülerimiz ne anlarlar bu testlerden?
Aklımın almadığı asıl konu ise; siz yerel beldeler olarak illa ki bir binanın yıkılıp, enkaz haline gelip altında yaralı, ölü çıktıktan sonra mı o test ücretsiz yapıyorsunuz?
” O binanın yapımında kullanılan; deniz kumu mu, değil mi? Demir ölçüleri uygun mu, değil mi?” Diye test etmekten yetkili kuruluşlar sorumlu değiller mi?
” Daha önce aklınız neredeydi?” Diye vatandaşın sorma hakkı olamaz mı?
O evin sahibi, kat maliki evi satın aldığında devletin istediği bütün evraklar tam olmazsa tapu dahi vermez iken, vergileri eksikse ve dask sigortası dahi yaptırmamışsa imza dahi atmazken,
Niçin karot testi zorunlu istenmiyor?
Sonuç olarak!
Karot testi ve depreme dayanıklılık beton testini devlet deprem olmadan yasal olarak zorunlu ve ücretsiz yapmalıdır.
Eğer o bina çürükse yıkım kararı can ve mal kaybı olmadan, müteahhitler yurt dışına kaçmadan cezası kesilmelidir.
Aksi halde tüm ölümlerden, tüm yıkımlardan, tüm zararlardan o inşaatlara ruhsat veren belediyelerle inşaatı diken müteahhitler sorumludur.
Her şeyi devletten beklememek gerekir.
Kusurlu ve sorumluları ihbar edip zamanında harekete geçmelerini sağlamalılar.
” Allah’ından bulsun!” Demekle de olmaz.
Suçlular, diyetini öte dünyaya bırakmadan bu dünyada ödemeliler…
Emine Pişiren/ Kocaeli