Nasılsın? Diye soruyorlar.
Karın ağrılarım var, diyorum.
Geçmiş olsun, diyorlar
Geçecek gibi değil bu ağrılar, diyorum.
Doktora git, diye akıl veriyorlar .
Doktorluk değil ki karın ağrılarım, diyorum.
Nasıl yani?!
Şaşırıp kalıyorlar; halimi ahvalimi soranlar.
Diyorum: Çatımı yaptırdım, altı ay sonra çöktü. 10 yıl garanti veren şirketi arıyorum. İki haftadır “Gelecem,, geliyorum,” diyor gelmiyor. Belli ki beni oyalıyor… Korkum yağmurlar…”Ya yağarsa?” Diye endişeyle ustayı bekliyorum.
Karın ağrısı, birrr…
Kiracım yazlık dubleks evime on yıldır çöreklendi. Şimdi 11. Yılını sürüyor. Çıkacağım, dedi, söz verdi, her sene olduğu gibi, yine çıkmıyor. Aldığım kira kuş yuvasını kirasını karşılamaz. Yüzüme gülerek bakıyor, utanmıyor.
Karın ağrısı ikiiii…
Çaresiz avukata verdim . Avukat dava parası aldı. Dava açmadığı gibi evraklarımı gasp etti.
Karın ağrısı üççç…
Yine çaresiz bu kez de avukatı baroya, savcıya şikayet ettim, postacı güya beni evde bulamamış: Külliyen yalan! Son iki ay hafta sonları ve gecelerin dışında evdeydim.
Karın ağrısı dörttt…
Bayan arkadaşın birine malzemelerimi ödünç verdim. Binbir bahanelerle üzerine oturmuş kalkmıyor. Çaresiz kaldım. Elim kolum bağlı kaldı. Zira malzeme olursa dükkanıma ürün yetiştiririm. İş gücümü engelledi.
Karın ağrısı beşş…
Ve çoğu insanı hayatımdan çıkarttım: Dost sandıklarımı da naftalinledim… Şimdi sandıktalar…
Karın ağrısı altıııı..
Daha sayayım mı?
Şimdi sorarım size:
Hangi doktor saydığım karın ağılarıma deva olabilir?
En iyisi kimse bana “Nasılsın?” sorusunu sormasın. Zira herkesin karın ağrıları farklı farklı. Eh ağrılarımız, bu günlerde bulaşıcı virüsten daha hızlı bulaşıyor. Neme lazım…
Bu arada gazdan bebeğin karnı ağrıyor.
Taze babaanneyim de…
İzninizle ona koşmalıyım
Sağlık olsun, diyor kendimi oyalıyorum.
Emine Pişiren/ Kocaeli