KARDEŞLİK SADAKATTİR, GÜVENDİR.VERİLEN SÖZE İCABETTİR. BUNDAN GAYRISI OLAN KÂR-DEŞLİKTİR.
Kardeşlik her zaman için aynı anne ve babadan olmak ve birbirine karındaş olmak değildir. İnanılan bir yolda hedefe giden idealde kişilerin ortak amaç edinmesi de bir kardeşliktir. Hatta bu karındaş olan kardeşlikten bile daha değerli ve elzemdir. Çünkü karındaş ile aynı yola aynı hedef ve ideale kolay kolay gidemezsiniz. Çünkü birçok şeyiniz birbiri ile uyum içinde değildir. Hatta çoğu zaman beğenmediğiniz halde kan bağından dolayı mecbursunuzdur. Oysa ülkü ve ideal kardeşliği gönül birlikteliğidir. Ve bu gönül birlikteliğinin temeli bir hukuka dayanır. Bu hukukun sınırlarını ve çerçevesini de söz, güven ve saygı oluşturur. Verilen söz ne pahasına olursa olsun yerinde ve zamanında yerine getirilmelidir. Yoksa mazallah zaten değil kardeşliğe halel getirmesi kişi düpedüz Allah korusun münafık hasletine götürür.
Güven; öyle bir duygu ki bir kerelik limiti vardır. Bir kere kırıldı ya da kayboldu ise kolay kolay eski halini almaz. Saygı; biz insan olarak sevgi ile yaratılmışız, ancak nefis bazen öyle bir hale getirir ki bizi bırakın bir başkasını sevmeyi kendimizi dahi sevemez hale geliriz. Ama sevmezsek de saygı duymak zorundayız. Onun içindir ki sevgi de özgürlük saygı da mecburiyet vardır. İşte bu hukukun çiğnendiği bir kardeşlik bitmiştir. Kaldı ki kardeşlikten gem vuranlar Tüm Müminler zaten kardeştir. Ama müminlik kim biz kim! İş günümüz kapital anlayışı içinde insan olmak olunca, müminlik de ne kadar gelir getirir, mevzusuna göre tanımlanır olmuşsa kardeşlik o zaman hayli hayli sadece söz ile hitapta kalmıştır. Ben bu süreçte bunu çok iyi yaşadım deneyimledim ve gördüm.
Genç-kalem-ebde