Allah’a iman eden insanların toplayıcı, ıslah edici ve birleştirici olmaları gerekir. En büyük gayemiz Müslümanların birlik ve beraberlik içinde yaşanmalarını sağlamaktır. Yüce Allah birlik ve beraberliği emrediyor. Müslüman akıllı ve şuurlu hareket eden insan demektir.
Dünyada ve ahrette selamet ve saadette olabilmek için mutlaka birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. İnsanların mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri için de birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Rahman ve Rahim olan Allah hep beraber Kur-ana ve Islama sarılmayı emretmiş bizleri tefrikaya düşmekten, ayrılıp paralanmaktan şiddetle men etmiştir. Cenabı-Hak buyuruyor;
“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilmiş olanlardan gayri herhangi bir zümreye boyun eğip, itaat edecek olursanız sizi imanınızdan çevirip kafir yaparlar. Hem nasıl olurda küfre dönersiniz ki, sizlerin üzerine Allah’ı Teala’nın ayetleri okunup duruyor ve içinizde onun peygamberi bulunuyor. Artık her kim Allah Teala ya sığınırsa muhakkak doğru bir yola çıkarılmış olur.”
“Hani bir zaman siz birbirinizin düşmanı idiniz de O, (Allah Teala) kalplerinizi Islama ısındırıp sizi birleştirmişti. İşte onun için bu nimeti sayesinde din kardeşleri olmuştunuz. Ve o zaman siz tehlikeli bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi kurtarmıştı. İşte Allah Teala ayetlerini size böylece açıklar. Taa ki hidayete eresiniz doğru yolda yürüyesiniz.” (Ali İmran-100-1003)
“Ey İman edenler, Allah’tan nasıl korkmak lazımsa öylece korkunuz. Ve siz ancak Müslüman olarak yaşayıp ve Müslüman olarak ölünüz. Hepiniz bir beraber sımsıkı Allah’ın ipine (Kur-ana) sımsıkı sarılınız ve sakın birbirinizden ayrılıp parçalanmayınız. Allah’ın üzerindeki nimeti iyi hatırlayınız.”
Kardeşin kardeşe düşman olması şeytanın pek çok işine yarar. Bu sebeple onlara birçok günah yaptırmaya yol ve fırsat bulmuş olur. Zira şeytan arası açılan kardeşlere gıybet ettirir; kin, haset ve buğuz gibi kötü ahlakları onların kalplerine kolayca yerleştirir. Kötü huylar çoğaldıkça, kardeş kardeşe düştükçe şeytanın sözü onlara daha çabuk geçer; onlara istediğini yaptırır.
Şeytanın en büyük çabası ve en önemli gayreti insana Allah’ı peygamberleri ve ahreti inkar ettirmek ki dini, imanı ve mukaddes değerleri alaya aldırmak ve kainatın yaratıcısı olan Allah’a isyan ettirmektir. Bunu da kardeşi kardeşe düşman kılarak yapar. Yani insanların arasını bozarak, birlik ve beraberliğini dağıtarak..
Şeytan böylece ebedi Cehennemde kalmak üzere kendisine arkadaş toplamış olur. Çünkü kendisi lanetlenmiş Cehenneme mahküm olmuştur. İnsanların arasını bozup bozgunculuk yapmakta asli görevidir.
Şeytanın bozgunculuğuna karşılık Müslümanlın görevi de kardeşliği tesis etmek, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşama mücadelesi verebilmektir.
“Ey Adem oğulları, Şeytana inanmayın, çünkü o sizi Rabbinizden ayıran bir düşmandır. Ancak bana (Allah’a ) ibadet edin. İşte dosdoğru yol budur! diye size emretmedim mi? And olsun ki şeytan içinizde birçok halkı saptırmıştı. O vakit niye aklınızı başınıza aldırmıyordunuz?..” (Yasin Süresi-60-62)
“Ey Müminler, Hepiniz beraber Allah’ın ipine (Kur-ana-İslam a) sımsıkı, sarılın. Sakın Fırkalara zümrelere bölünmeyin, parçalanıp ayrılmayın.. Müminler Ancak kardeştirler. O halde kardeşlerimizin arasını bulup barıştırın! Allah’tan korkun.. Taki esirgenesiniz… “(Hucurat-10)
Kardeşçe yaşamayı bilmeyen toplumlarda huzur ve güven kalmaz. Kardeşçe yaşanılan bir dünyada huzur ve güven içinde kalmamız dileğiyle, Allah’a emanet olun…