Karamsar olalım mı? Hayır. Şartlar kötü olabilir ama şartları duamızla değiştiririz… Duamız en güzel dua olsun yeter ki. Karamsarlık gömleğinin üstümüzden uçup gittiğine şahit olacağız.
Allah’a en güzel dualarla dua edelim… Osmanlı gibi bir imparatorluğu kaybettik… Ümmet 57 devlete parçalandı… Karamsar olalım mı? Hayır… Akıllı olalım akıllı yolu tespit edelim… Dünyada bizimle ortaklık kurmak isteyen müttefik olmak isteyen ülkelerle birlikte yürüyelim.
Duamız en güzel dua mı? Duamız ülkümüz derdimiz… Kudüs mü… Kudüs mihenk taşıdır… Kudüsten yana olan ülkeleri harekete geçirelim… Yalnızlık gömleğini değiştirelim… Allah’ın adaletin ve lütfundan istemek budur. Adil isminin ve latif isminin kapısında olmak budur… Dua budur…
Duamız en güzel dua mı? Hz Musa’nın firavunun sarayında büyümesi dua… Peygamberimizin Darul erkamda İslamı anlatması dua… Hatta dünyanın kaderini değiştirecek bir dua….
Duamız en güzel dua mı? Halini ıslah edenin Allah yanındadır… Yalnızım demesin. Yalnızlık gömleğini değiştirelim Allah bizimle mi? Ebabiller gelir gönüllerimiz Mescid-i Haram mı? Allah gönlümüzde mi yoksa dilimizde mi? Halimizi islah edelim…
Karamsarlıkla kavga et… Kardeşliği tekrar tesis edelim… Allah’a en güzel dua budur. “Müminler ancak kardeştirler; öyleyse, kardeşlerinizin arasını düzeltin…” (Hucurât, 10)
Karamsarlıkla kavga et… Duamız en güzel dua mı? En güzel duayı arayalım… Bu olsun gayretimiz… Hz Yakub kötü şartlara rağmen Allah’tan ümitliydi… İşte ayet: “Evlatlarım! Haydi gidin! Yûsuf ve kardeşini arayıp bulmaya çalışın. Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” dedi.
Yılmadan yorulmadan, duada olalım. Karamsarlık yok.
Gönlümüze Yar Değil Bu Şehir.
Gönlümüze yar değil bu şehir.
Gönlümüze yar değil bu dünya
Mısıra gitmem Zeliha yoksa
Senden gidiyorum şehir…
Gel gidelim ağaç dost
Gönlümüze yar değil bu şehir.
Gül taşlar elleri
Bu şehir de Taiftir
Taşlıyor gönlümü
Gel gidelim dostum ağaç
Bu şehir sana ve bana yar değil
Kurtul ağaç tek ormanlar yar sana
Bu şehir de Taiftir
Bu şehir de mısır zindanlı
Ağaç dost derelere git artık
Bitsin gurbetin…
Senin gibi gurbette şu ağaçlar…
Ağaçlar kader arkadaşın ağaçları sev gönlüm
Sevgisi büyük gönlüm
Evren kadar sevgin gönlüm
Bu gurbetten git ağaç…
Ey ağaç
Sende arar manayı dal dal dala konan kelebek
Gölgende uyuyan bebek
Ağaç, şefkat güneşisin kuşlara
Yeşil bayrak yaprakların vatana
Okunsun gönülce üstündeki yazıların
Dalların duadaki el gibi
Bu gurbetten git ağaç…
Ağaç dostsun yeşil meralara
Ağaç gönlünde ayrılık acısı var senin de
Bu şehir ağaçlara da gurbet
Ağaçları neden sevdi gönlüm
Ve sevdi kelebek
Şu ağaç ayrı düşmüş dağından
Bak ağaçlar şefkat güneşi
Bu gül vatanda sevdalara
Bu şehirden git ağaç
Ağaç dostsun insana
Ağaç sende büyüyen şefkat yeşil yeşil
Yoksul eller alırlar dikenli baltayı
Bu şehir bedirdir..
O an devrilen diri bir gönüldür
Gönlüm gibi sevdalısın ağaç
Vakti geldi
Bu şehirden gidelim ağaç
Dalını budağını kestiler…
Ve dalımı budağımı kestiler…