Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa KÖSE

Karadeniz’de Pontus Ayaklanması – I

Mustafa KÖSE Yazar Mustafa KÖSE
04 Aralık 2008
Mustafa KÖSE
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mustafa KÖSE  

TARİH BİLİNCİ

Pontusçu faaliyetlerin başlaması, Milli Mücadele döneminde Giresun ve yöresinde ki ayaklanmalara karşı harekete geçilmesi…Anadolu’nun fethiyle birlikte bölgeye yerleşen Türkler, 19. yüzyılın sonlarına   kadar, bütün Müslüman olmayan unsurlarla yakın ilişkiler kurmuşlardı. Kurulan Türk devletlerinin müsamahalı siyaseti sayesin de Rumlar, Ermeniler ve diğer Müslüman olmayan etnik guruplar, dil, din ve geleneklerini korumuşlardı. Devamında Türklerin Avrupa içlerine kadar ilerlemesi; Avrupa devletleri için bir Doğu meselesini ortaya çıkarmıştı.  Avrupa devletlerinin bu sıralarda tek amacı Avrupa’da Tuna boylarını geçen Türklerin ilerleyişini durdurmaktı.

15. yüzyıldan itibaren Avrupa’da başlayan Rönesans ve Reform hareketlerine, coğrafi keşiflerin eklenmesi, 18. yüzyılda meydana gelen Sanayi Devrimi Avrupa’nın her alanda Osmanlı’ya karşı üstünlüğü ele geçirmesine yol açtı. Özellikle 1789’da gerçekleşen Fransız İhtilali, ortaya çıkardığı “milliyetçilik” akımı nedeniyle, çok uluslu ve çok dinli yapısı nedeniyle Osmanlı Devleti’ni yıkıma götüren en önemli etkenlerden biri oldu…

Yüzyıllardır farklılıklarına rağmen genelde barış, birbirine saygılı, iyi komşuluk ilişkileriyle süren yaşamsarsıldı. Avrupa Devletlerinin de her türlü destekle Hristiyan toplumları kışkırtmasıyla isyanlar, çete savaşları ve toprak talepleriyle ayaklanmalar Balkanlar’dan başlayarak 19. yüzyıl boyunca sürdü. Artık Anadolu’da 1.Dünya Savaşı sonu ve Mondros Mütarekesi devamı Türkler tarafından verilen  mücadele “varlığını sürdürme” şartlarında sürüyordu.  Sevr dayatmalarıyla, Karadeniz’in kıyı ve iç, büyük kısmını Pontus Devleti olarak nüfus oranlarının azlığına rağmen, İngiliz ve Yunan desteğine güvenerek gerçekleştirmeye çalışanlar sonucuna da katlanacaklardı. Ya Türk varlığı ya Pontus Rum varlığı. İkisinden biri ayakta kalacaktı… Bu Türk varlığının, yaşamını sürdürme savaşı- ydı… Kaybeden Pontus hayallerine aldanıp, mutlu ve kardeşçe yaşamı sabote eden Rumlar oldu. Yüzyıllardır yaşadıkları memleketlerini terk etmek, göç etmek zorunda kaldılar…

Pontuscu Faaliyetler ve Rum’ların Silahlı Çete’ler Oluşturmaları:

 “Başlangıcı bir hayli eskilere uzanan Pontus meselesi, Milli Mücadele öncesinde özellikle Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra tehlikeli bir hal almış, Milli Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’da baş gösteren ayaklanmaların en uzun süre devam edeni olmuştu. Asıl konumuz olan mütareke sonrasında Trab- zon ve yöresinde bir Pontus Rum devletinin kurulmasıyla ilgili ilk faaliyetlere geçmeden önce, konuya ışık tutacağı düşüncesiyle meselenin  geçmişine kısaca değinerek Pontus meselesini doğuran başlıca faktörleri belirteceğiz.

Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında bir Pontus Rum devletinin kurulması tasarısı  XIX. Yüzyılın ilk yarısına kadar uzanmakta; Etnik-i Eterya’(Filik-i Eterya)nın doğuşu, Yunan ayaklanması ve ardından  bir Yunan devletinin kurul- ması bu tasarının başlangıç yıllarını oluşturmaktaydı. Yine Tanzimat’la başlayan dönem , özellikle 1856 Islahat Fermanı önemli aşamaları oluşturmuştu. 1877- 1878 (93 harbi) Osmanlı-Rus savaşında Karadeniz Bölgesi Rumlarından bazıları düşmanla işbirliği yaptıklarından kalkıp Rusya’ya gitmişler, bir süre sonra tekrar dönmüşlerdi. Türkiye toprakları üzerinde ilk Pontus ictimagahı İnebolu’da halkın Manastır adını verdiği bir tepede Amerika Rum göçmenlerinden Rahip Klematios tarafından tesis edilmiş , ilk Pontus cemiyeti ise 1904 Yılında Merzifon Amerikan Kolejinde gizli olarak kurulmuştu.

1908 yılında Samsun’da “Müdafaa-i Meşrute”, daha sonra “Mukaddes Anadolu Rum” cemiyetlerinin kurulmasıyla Pontus teşkilatı genişletilmiş, Batum’dan Anadolu’ya kadar olan Karadeniz bölgesi dahilinde bir çok şubeler oluşturulmuştu. II. Meşrutiyet’in ilanıyla İstanbul’daki Rum Ortodoks Patrikhanesi de faaliyetlerini arttırmış, Trabzon’da Yunanlılık propagandasına başlanmıştı

 Meşrutiyet’in ilanını takriben Yorma, Maçka, Tonya, Şarlı nahiyelerinde Müslümanların dinden çıkmaya başladıkları görülmüş, yapılan incelemede bunun; oralarda Ortodoks- ların her tarafta, her köyde papaz, kilise ve manastırlarının bulunmasına  karşılık, İslamiyeti halka telkin edecek en ilkel bir kurumun olmayışından kaynaklandığı anlaşılmıştı. Bu durum üzerine halkı bilgisizlikten kurtarmak ve onlara öğretmek amacıyla Trabzon Vilayeti’nin her tarafına okullar açma yoluna gidilmiş, yalnız Maçka’da 50’den fazla okul açılmıştı. Pontus Cemiyeti 1909 yılında Trabzon metropoliti yoluyla Atina’daki Küçük Asya (Asya-i Suğra) Cemiyeti’nin emri altına girmiş, ertesi yıl “Pontus” adlı bir risale yayınlayarak faaliyetlerini daha da genişletmişti. Trabzon’daki Yunan konsolos- luğu 18 Nisan 1912’de Trabzon Metropolitine gönderdiği bir yazıyla Yunan Kralı L.Yorgi’nin isim günü olan 23 Nisan’da Metropolithane’ye mahsus Aya Gregoriyos kilisesinde ayin yapılmasını istemişti.                     

Birinci Dünya Savaşına kadar Pontus Rum devletinin kurulması bir fikir halindeyken, savaşla birlikte ilk defa Rusya’nın ve Rusya’daki Yunan siyasi memurlarının girişimleriyle çetecilik hareketleri şekline dönüştürülmüştü. Batum  ve Kafkasya’nın diğer yörelerindeki Rum tüccarları vasıtasıyla Trabzon ve Samsun’da ki merkezlerle haberleşilmiş, Batum’da teşkil edilen gizli bir Ko- miteyle gizlice silah ve cephane gönderilerek yöre Rumlarının faaliyetlerini bir kat daha arttırmalarına çalışılmıştı. Düşman savaş başladığında ülkeyi parçala- mak için dahilde bulunan Rumları, özellikle kıyı kesimindeki Hıristiyanları kışkırtmış, kendilerine her türlü yardımda bulunmuştu. Seferberlik emrine karşı çıkan veya askerden kaçan Rumların kurduğu Pontus çeteleri Müslüman nüfusu azaltmak için rastladıkları Müslümanları öldürmeye, Müslüman köylerini yok etmeye ve yakmaya başlamışlardı. Rum çetelerinin diğer hedefleri Türkiye- ’yi zayıf düşürmek, üzerlerine kuvvet çekerek düşmana dolaylı destek sağlamak, ordumuzu arkadan vurmak ve nihayet yöredeki Rum varlığını ispatlayarak Türkiye’nin yenilmesi halinde Pontus emellerini gerçekleştirmekti.(1)                     

Balkan Savaşı yıllarında açığa çıkmaya başlayan Pontusçu hareket, 1.Dünya Savaşında iyice belirginleşmişti. Bölgedeki çetecilik hareketi; Fener Rum Patrikhanesi, Rusya hükümeti ve Yunan siyasi memurlarının girişimiyle bir silahlı ayaklanmaya dönüştürülmeye çalışıldı. Bu amaçla Batum’da teşkil edilen gizli komitelerle bölgeye silah, cephane ve mühimmat gönderildi.                   

Bölgedeki Rum çetelerinin faaliyetleri, Rus ordusunun Trabzon’u işgal etmesinden sonra daha da arttı. Türk köyleri yakılmaya, haklıda çeşitli işkencelerle öldürülmeye başlandı. Rumlar, Rus subaylarının destek ve yardımlarıyla bir tümenlik güce ulaşmışlardı. Rum asıllı Rus subaylarından Ananias, Nikifo-Rakis ve Spihotis’in  kumanda ettiği bu kuvvet, Bolşeviklerin Kafkasya’yı işgal-leri üzerine dağılmış ve bir kısmı kaçarak Türkiye’deki çetelere katılmışlardı. Anlaşılan Ruslar, savaş süresince Ermeniler gibi Rumları da Türklere karşı kullanmışlardı.(2)

Devam edecek…

Paylaş
Etiketler: kültürtasavvuftoplumyaşam
Önceki Yazı

Kapitalizmin Kurtuluşu: Yeni Bir Savaş

Sonraki Yazı

U dönüşü

Mustafa KÖSE

Mustafa KÖSE

AVAREYİM ..

İlişkili Yazılar

Mustafa KÖSE

Bayrağına Sahip Çık!!

30 Ekim 2009
5k
Mustafa KÖSE

Bekirağa Bölüğünden Kemal Bey

08 Ocak 2009
5k
Mustafa KÖSE

Bekirağa Bölüğünde’ki TEŞKİLAT

02 Ocak 2009
5k
Mustafa KÖSE

Neden Bekirağa Bölüğü?

29 Aralık 2008
5k
Sonraki Yazı

U dönüşü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Aksekili Hayriye Ana

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap