Küresel ısınmanın etkilerini daha yoğun bir biçimde görüyoruz. İklimler değişiyor. Yağmur rejimleri anormal hale geldi. Ya kuraklık oluyor, ya da çok aşırı yağış. Ve bütün insanlık alemi fevkalade duyarsız, sorumsuz, müsrif, kirletici, yok edici, yeşil katliamcısı olarak yangını körüklemeye devam ediyor. Başta gelişmiş (sömürücü) ülkeler (özellikle de ABD, Çin, Rusya ve AB ülkeleri olmak üzere) bu büyük çevre felâketini, hiç umursamıyorlar.
A-Dünya’daki, toplam su hacmi; 1,4 milyar km-küptür. Bunun, sadece %2,6’sı (36 milyon km-küpü) tatlı sudur. Kullanıma uygun miktar ise tüm toplamın sadece binde 7’sidir. (1,1 milyon kilometre-küp)
1)Ortalama olarak, kullanılan suyun yüzde 70’i tarım ve hayvancılıkta; yüzde 20’si sanayide; yüzde 10’u da yemek-içmek ve temizlikte; sarf edilmektedir.
2)İnsan açlığa haftalarca dayanabilir. Susuzluğa ise ancak 3-5 gün direnebilir.
3)Sudan en çok yararlananlar, gelişmiş ülkelerdir. ABD’de kişi başına günlük sarfiyat 200 litredir. Almanya’da 130 Litre; 3. Dünya ülkelerinde ise 40-70 litre arasındadır. Bu tabloya rağmen; Küresel Oligarşi, Siyonist-Evanjelist Çetesi, aynı petrol vb. enerji kaynaklarında olduğu gibi, tüm Dünya’daki suları da ele geçirme peşindedir. Ve büyük oranda ele de geçirmiştir.
4) Su ile en önde gelen hedeflerden birisi de Türkiye’dir. Çok yakın bir gelecekte, su savaşlarının bizim bölgemizde çıkacağı açıkça ifade edilmektedir. ABD ve İsrail, mel’un plânlarını gizlemeye ihtiyaç bile duymamaktadırlar. (Küresel oligarşi, Türkiye’de 34 milyon hektar, ekilebilir toprağa, hükmeder duruma gelmiştir. Şişe suyu satışlarının da, tümüne yakını, onların elindedir.) (Vatanını seven herkesin, Erhan Ünal’ın Toprak Biterken kitabını okumasını, çok önemle tavsiye ediyorum.)
B-Alınması Gereken Acil Tedbirler:
1)Tarım Sektörü;
a )Ülkemizde kullanılabilir su miktarı 44 milyar metreküptür. Bunun, 30-33 milyar metreküpü tarımda kullanılmaktadır. Sulanan alan 5,5 milyon hektardır. (Tarım alanlarımızın %22 si).Ve son 10 yılda 4 milyon hektar tarım arazisi kaybımız vardır.
b)Uygulamada; %75 oranında, salma sulama (22-24,7 milyar metreküp ve 4 milyon hektar) %17 oranında yağmurlama (5,1-5,6 milyar, metreküp ve 0,9 milyon hektar); %8 oranında da damlama sistemi (2,4-2,6 milyar metreküp ve 0,6 milyon hektar) hakimdir.
c)Verimliliğe baktığımızda damlamada %90-98; yağmurlamada %80-95; salmada ise %30-35’tir. Demek ki; hemen en güçlü tarzda uygulamaya yön verilmeli, damlama sistemi mecbur kılınmalıdır.
d)YERALTI SULARI KANUNU ÇIKARILMALI: İzinsiz kuyu açılması yasaklanmalı. (sadece Konya’da 95 bin adet, sondaj kuyusu mevcuttur) Yeraltı suları tarifeye bağlanmalı. En büyük kirlilik kaynağı, “Endüstriyel Tarım”dan vazgeçilmeli. Kimyasal gübrelerin ve Zirai ilâçların kirleticiliği yasaklanmalı (Azot-Fosfor-Potasyum bileşikleri vb.); dar alanlarda yetiştirilen milyonlarca hayvanın (tavuk, küçük ve büyükbaş) sıvı ve katı dışkılarının tabiatı ve sularımızı kirletmesi önlenmelidir.
Gelecek yazımızda, devam etmek istiyorum