Emekli öğretmen, kapımı çalmadan içeriye girebilirsiniz. Diyerek iyi niyetini gösteriyordu. Öğretmen, “Zırhına bürünen silahşor, kendine güvenmeyendir,” derdi.
Öğretmen insanlar yaşamları boyunca, ihtiyacı devam eder. İhtiyaçlara aldırış etmemek, hayatı zindana çevirmektir. Halbuki elinden geleni, yapmaya çalışır ve başarılı olabilirsen, bundan mutluluk duyarsın. Elinin ulaşmadığı, durumlarla da karşılaşma sansın olabilir, diyordu.
İyilik amacıyla, hayatın kapısını açıp başarılı olanlara ne mutlu. Geçenlerde karşı köyden üç kişi çıkıp gelmişler, “hoş geldiniz, buyurun size nasıl yardımcı olabilirim,” dedim. Birtakım problemlerini halletmemi istediler. Problem duvara toslamaksa, yapılacak bir şeyin olacağını, tahmin etmiyorum. Yalnız her türlü çıkmazda dahi düşüncenizi, açığa vurursanız konu tartışılır. Çözüm yolu o zaman bulunur.
Ne demiştim, kapım sizlere de açık, fakat elini kolunu sallayıp da her şey hallolsun istiyorsanız, yok öyle bir dünya… Düşündüğünüz dünya dönmeyi bıraktı, başka bir galaksiye kaydı. Kamu kuruluşunda çalışsam dahi, yapabileceğim şeyler sınırlı.
Bakınız az sonra yakınlarım geliyor, neler isteyeceklerini göreceksiniz. İnsanların güven içerisinde yaşamaları için, çok şeylere katlanıyoruz.
Gelen üç kişi, teşekkür etti ve ayrıldı. Mahallelinin samimi davranışları, öğretmene rahat soluk aldırdı. Yarın vilayete resim sergisine gitmeyi teklif etti. Sanatçının hakkıydı, sergi açmak. Çünkü iki yıl hazırlanmıştı. Hatta herkes için açık kapının da tablosu vardı.
Sergide “kapımı çalmadan gir içeri,” tablosunu göreceklerdi.
Sergiye öğrenmek adına gelenlerin sayısı, bir elin parmaklarını geçmezdi. Öğretmen kültür seviyemiz ortada yapılacak bir şey yok. Karnı acıkanın ekmeğe koşması, gibi sanata koşmak gerekir. Fakat sanattan habersiz kişiler sanat için konuşuyor. İşte toplumun hastalığı böyle bir şey.
Konuşuyor, parayla kültür satın alınacağını zanneden, yeşili katlediyor ve insanım diyor. Yeşil bitki örtüsü, insanı, insan yapan unsurlardan, en önemlisi değil miydi?
İnsan yanılabilir, gölgeleri gerçek zanneder. Yanılmak doğal kabul edilir. Fakat bir daha yapmamak kaydıyla…
Tutkulu davranışlar, akıllı hareketlere tercih edilmemelidir.
Hasan TANRIVERDİ