Bu yazıyı “Sosyal medyada” bir dostumun “kapı” ile ilgili paylaşımı üzerine yazmaya karar verdim.
Kapı; sosyal ve kültürel olarak yazılı ve sözlü kültürümüzde önemli yer almıştır. Kapı ile ilgili birçok deyim, menkıbe ve muhtelif söz vardır.
Somut anlamıyla içinde yaşanan veya bir şeyler muhafaza ettiğimiz bizce değerli yapıların hem giriş hem de çıkış yeridir.
Dünyayı bile “İki kapılı bir hana “ benzetmişler.
Ev kapısı, han kapısı, işyeri kapısı ve muhtelif yerlerin kapıları somut ifadelerdir ki yapılışı bir ustaya aittir. Eskiden kapılarda zilin olmadığı zamanlar kapılara iki tokmak yapılır; sesinden hane halkı gelenin kadın mı, erkek mi, çocuk mu olduğunu anlarmış. Şimdi her kapıda “zil” denilen “zırıltı” kendisine kim dokunursa dokunsun aynı sesi çıkarmaktadır.
Biz kapımıza geçelim.
Her ne kadar “Kapını kapat, komşunu hırsız tutma” diye söz varsa da bu kapıdan çok bir yanlış anlama ve suizannın önüne geçmek içindir.
Kapı mecâzi olarak da kültür tarihine girmiştir. Bunlarda bir iş sahibi olanlar için “Ekmek kapısı” ; bir memuriyeti izah için “Devlet kapısı” ifadeleri kullanılmıştır. Kâh iş kapısı, kâh devlet kapısı kişinin özelliğine ve becerisine göre hayatını idame ettirmesi için başvurulan yerlerdir.
Bunun yanında daha çok olumsuz veya bir çaresizliği ifade etmek için “El kapsı” ifadesi kullanılır. El kapısı zordur. Başka bir evde, başka bir köyde, başka bir ilde veya başka bir ülkede yaşamaya mecbur kalanlar için kullanılır.
Gelin olan kızlar için de belli bir süre “El kapısı” ifadeleri kullanılmıştır.
Gurbet tam anlamıyla bir el kapısıdır.
Bunun yanı sıra “Dost kapısı” da vardır ki, başımız sıkıştığında, bir derdimiz olduğunda derdimize hemdert olan bir nevi sırdaşlarımız için kullanılır.
İnsanın bir dostu mutlaka bulunmalıdır.
Bütün bu kapılar dünyaya aittir. Değişmeyen asıl kapı “Yâr kapısı”dır. Yâr kapısı yani sevgilinin kapısıdır.
En baki Yâr, yaratıcıdır. Şayet bir kimse âlemlerin Rabbi’ne dost kabul edilmişse korkacak nesi vardır ki? Yok, öyle bir kapıdan mahrumsa kazandığı nedir ki?
Bu hususta eskiler “Allah bes, bâki heves” demişler. Yani Allah yeter başkaları geçidir demektir. Kısaca “Bâki olanın kapısına iltica etmek ona yâr olmak varken, ağyara dost olmak akıl kârımıdır?
Kapınızı doğru seçiniz. Bir kere yanlış şeye açılırsa, yine yanlışla kapanır. Gözü kapatmadan iyi düşünmek gerek.
Yâr kapınız sağlam olsun efendim.