Ekim ayı biliyorsunuz Meme Kanseri Farkındalık Ayı.
Medyada bu ay vesilesiyle haberler yapılmaya devam ediliyor.
Bugün de Hürriyet gazetesinde “Korkma korktukça sıra sana gelecek” başlıklı “mamografiden korkmanın teşhisi geciktirdiği ve can aldığını” anlatmaya çalışan bir haber vardı (1).
Haberde, mamografiden kaçanları korkutmak için CAN ALIYOR ifadesinin büyük harflerle yazılması ve sonuna da bir ünlem konması “karşı korkutma” taktiğinin benimsendiğini gösteriyor.
Bunlar güzel şeyler
Haberde aslında bugüne kadar duymaya hiç de alışık olmadığımız türden “itiraflar” olduğunu belirtmek isterim:
BİR: Eskiden mamografilerin kanser riskini artırabileceği külliyen reddedilirken bu haberde “100 bin kadına 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirilirse, ancak 86 kadında radyasyona bağlı kanser ortaya çıkma ihtimali var” denerek “mamografilerin kanser riski” kabul ediliyor.
İKİ: “Mamografi ile gereksiz biyopsiler, tedaviler, kaygılar artıyor” sözleriyle de “gereksiz teşhis” (overdiagnosis) ve “gereksiz tedavi” (overtreatment) gerçeği itiraf ediliyor.
Bunlar az şey değil çünkü daha önce mamografinin “selfie” çektirmekten farklı olmadığı iddia edilir gereksiz teşhis ve gereksiz tedavinin adı ağza bile alınmazdı.
Varsa yoksa erken teşhis!
Haberde, meme kanserinin 20 senede 2 kattan fazla arttığı bildiriliyor ama hastalığın neden arttığına, meme kanserine sebep olabilecek kanserojenlere ve risk faktörlerine, kanserin nasıl önlenebileceğine dair tek bir kelime yok.
Varsa yoksa erken teşhis!
Erken teşhismiş, peh!
Erken teşhis de “kanser olmamak dururken geç teşhistir”.
Geniş kapsamlı uzun vadeli birçok araştırma meme kanserinin erken teşhisinin kanserden ölümleri azaltmadığını veya bu etkisinin çok sınırlı olduğunu ortaya koyuyor (2, 3, 4, 5).
İsviçre Tıp Kurulu, yeni mamografi programının başlatılmaması ve devam etmekte olanların da sınırlandırılması tavsiyesinde bulunuyor (6).
Bu verilere göre kadınlara mamografinin zorunlu tutulması doğru değildir; tetkikin fayda ve riskleri tam ve doğru olarak anlatılmalı ve onay verenler tarama kapsamına alınmalıdır.
Sağlık muhabirinin sormadığı sorular
Haberde meme kanserinin son 20 senede 2 mislinden fazla arttığı bildiriliyor.
Bu korkunç bir rakam!
Böyle bir durumda kendisi de bir kadın olan sağlık muhabirinin mutlaka gereken bir soru var:
“Bir hastalık bu kadar kısa zamanda nasıl olur da bu kadar hızlı bir artış gösterir?”
Arkasından da devam etmesi icap eder:
Bu hastalığa yol açan etkenler nelerdir?
Risk faktörleri var mıdır, bunlar ortadan kaldırılabilir mi?
Tamam, erken teşhis iyi güzel ama bu hastalığı önlemek daha doğru değil midir, bu konuda neler yapılmalıdır?
Bu soruların hiç sorulmadığını, sorulduysa cevaplanmadığını, cevaplandıysa gazete yer almadığını görüyoruz.
Bu, Hürriyet’ in ilk vukuatı değil, daha önce de böyle münasebetsiz bir mamografi haberi vardı (7).
Meme kanserinin sebebi çevreseldir
Bir hastalık bu kadar sürede 2-3 kat artmışsa bu genetik faktörlere bağlı olamaz, bunun sebebi “çevresel” dir.
Meme kanseri ihtimalini artıran cinsiyet, yaş, ırk, ailede kanser, genetik, yoğun meme dokusu gibi bazı faktörleri ortadan kaldırmak mümkün olmasa da kanser riskini azaltmak pek âlâ mümkündür.
Sağlıklı çevre ve doğru hayat tarzı kanserden de başka hastalıklardan da uzak kalmanın olmazsa olmazlarıdır.
Kanser riskini artıran faktörler
Medikal onkolog, radyoloji onkoloğu ve meme cerrahları tarafından dile getirilmeyen meme kanseri riskini artıran ve önlenmesi mümkün olan pek çok faktör var:
Koruyucu hekimliğin adını bile ağzına almayan, hastalıkların önlenmesini hiç umursamayan, kafasında erken teşhis ve tedaviden başka bir şey olmayan modern tıptan utanıyorum.
Meme kanseri farkındalık ayında kanserin sebepleri, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında tek bir kelime edilmeyen bu haber tam da “ticari tıbbın” istediği gibi bir haberdir.
Yapanı da yaptıranı da yayımlayanı da tebrik etmek gerekir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.