Mimari tablomuz malesef iç karartıcı.
Kırsal alanda mimari tamamen hak getire: Serenderler, çeşmeler, kargir ve ahşap yapılar, konaklar, yayla taş ahşap yapıları, ambarlar bir bir yok oluyor, yıkılıyor; yerlerine betondan sağlıksız yapılar yapılıyor: sıvasız, boyasız, estetikten uzak…
Kentsel mimari TOKİ’leşme yolunda. TOKİ, dar gelirlilerimizin geçici dönemde konut sorunlarının çözülmesi için bir fırsat oluşturabilir, ancak kentlerin genel bina stoğunun TOKİ’leştiği bir durum kabul edilemez.
Sorarım hangimizin torunları bugün yaptığımız TOKİ’ler için yüz yıl sonra; “işte bu benim ecdadımın mirası” diyerek gurur duyacak, pardon yüz yıl sonrasında ayakta duracak kaç yapımız veya TOKİ’miz var?
Plansız, mimarisiz, estetikten uzak, zevksiz yapılar yapmak için neden yarışıyoruz anlaşılır gibi değil: israf, yazık, günah…
Bakıyorsunuz bir ilçemizde bir taraftan turistik yapılar, sahil kenarı ikram noktaları yükselirken, diğer taraftan sanki üzerinize yıkılacak gökdelen vari yapılar daha önce yapılmış önündeki yapıları ezip geçecek gibi duruyor. Bu izinleri verenleri, imar tadilatlarını yapanları, çirkin betonlaşmaya çanak tutanları bir şehir gönüllüsü olarak kınıyorum.
Şehirlerimizin hiç bir tarafında çocukları tebessüm ettirecek, yaşlılarımızı nefeslendirecek, engellilerimizi rahatlatacak bir şeyler göremiyoruz. Yahu korkmayın, bu duvarlar illa siyah beyaz olacak diye bir şey yok.
Kültürel miras olarak geniş çaplı çok yönlü çalışmalara ihtiyaç var. İlla tescilli olması şart değil.
Yaylalarımızdaki taş, ahşap veya taş + ahşap vb. yapılarımızı; tespit, fotoğraflama, kısa projeşendirme, güçlendirme, aslına uygun yeni bir fonksiyon yükleme, konaklama veya turizme konu etme konusunu masaya yatırmamız, ayağa kaldırmamız ve betona kurban etmememiz lazım.
Köylerimizdeki taş, kargir, ahşap veya taş + ahşap vb. yapılarımızı; ekolojik tarım turizmi kapsamında kullanılacak şekilde, sağlamlaştırmamız, hijyenik hale getirmemiz, içini dizayn etmemiz, ısıtma + sıcak su problemini çözmemiz ve konaklamaya uygun hale getirmemiz lazım. Köylere yapılacak yapılardan önce bu durumdaki yapıların yıkılmasını mutlaka durdurmalıyız. Attan inip eşeğe binmenin alemi yok.
Şehirlerimizdeki yapıları; 1. kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecekler, 2. Kentsel dönüşüme gerektirmeyen ancak ısı yalıtımı olmadığı için ısı yalıtımı ve komple dış bakım isteyenler, 3. Tescilli veya tescilsiz korunması gereken, il bütünlüğü çerçevesinde projelendirip, güçlendirip, dış cepheyi iyileştirip, iç kısmı ticari bir fonksiyona konu edilecekler şeklinde kapsamlı bir şekilde tasnif edilerek komple bir dönüşüm çalışması yapmamız gerekiyor. Bu üç çalışmanın ayrıntıları yarın…