“KALK AYAĞA “KENDİMİZE GİDELİM ÇOCUK”
Yaralıyız, bereli, kanatlarımızı kırdı amcalar
Hışımlarına uğradık, dar ağaçlarına çekildik
Düştük kehribar sarısı hüzünlere kaç fecir
Konuştuk Yusufçuk kuşlarıyla pencerelerde
Ağıtlar yaktık delikan, ötelere gidenlerin ardından
Kalk ayağa “kendimize gidelim artık çocuk”
Kendimize gitmenin vakti hâlâ gelmedi mi?
Yabanıl kuşlar talan eylediler bahçelerimizi
Gülistan’ımız işgalde, güllerimizi kopardılar
Boyunlarını vurdular, taze çiçeklerimizin
Solgun bir bahçe kaldı, gülsüz, ıtırsız, karanfilsiz
Devşirmeler musallat, ah bir de kaldık bahçesiz
Kalk ayağa “kendimize gidelim artık çocuk”
Kendimize gitmezsek perişandır ahvâlimiz
Biçare değiliz, olmadık hiç bir zaman ümitsiz
Akl-ı zayda değiliz, nisyan nedir bilmeyiz ki
Dün hâtıralarımız vardı, gül sevdanın üstüne
İnanıyorum yarında olacak yine hâtıralarımız
Yabanıl bahçelerde açsa da kimilerimiz göç edip
Kalk ayağa “kendimize gidelim artık çocuk”
Açalım bahçelerimizde, vefadır bizim harcımız
Umurluyuz, gördük, geçirdik nice belâ berzahları
Ateş çemberlerinden harla, narla yandık da geçtik
Bir imtihandı belki de, çektiğimiz çile yolları
Yakamıza sarılan aşk-ı gülzarı, cânımız diye seçtik
Diz üstünde kalmak, tökezlemek bize yakışmaz
Kalk ayağa “kendimize gidelim artık çocuk”
Birleştirelim elleri, gümrah ormanlarca kolları
Kalk ayağa “kendimize gidelim artık çocuk”
Celalettin Kurt