Azerbaycan’ın cephede ilerleyişine cephe savaşında karşılık veremeyen Ermenistan, uzaktan Azerbaycan şehirlerine füze atmak suretiyle savaşı sürdürüyor. Dün Azerbaycan’da siviller yine Ermenistan füzelerine hedef oldu.
Burada şöyle bir soru akıllara geliyor:
Bir an için Ermenistan’ın yanlış hesap yaptığını ve savaşı cephede sürdüremeyeceğini anladığını kabul edelim. Peki, iki kere ateşkes istemesine rağmen neden Ermenistan ateşkesi bozuyor?
Savaşı sürdüremiyorsanız, istediğiniz ateşkes de ilan edildiğine göre buna en çok sizin uymanız gerekmiyor mu? Ama Ermenistan tam tersini yapıyor. Bu cüret neden ve nereden geliyor?
Demek ki;
Ermenistan dünya kamuoyuna, “Bakın, ben ateşkesten yanayım” mesajını verdikten sonra, öbür taraftan da bölgedeki kargaşanın bitmemesi için savaşın sürmesine yönelik hamlelerde bulunuyor. Bu “yönelik”lik kendi isteği, iradesi olmayabilir. Başkalarının “Bölgede kaos, kargaşa sürsün” talimatını yerine getirmekle memur bir Paşinyan’ın bu talimatı yerine getirmekten başka seçeneği de yoksa yaşananlar kaçınılmaz oluyor.
O zaman merceğimizi değiştirelim.
Fransa ve sair Batılı devletler bölgenin stratejik konumundan dolayı orada huzur bozucu eylemlerde bulunması için Ermenistan’ı öne sürmüşlerdir. Hazır ABD de Kasım ayında yapacağı Başkanlık seçimlerinden dolayı bölge ile ilgilenemezken bu coğrafyada inisiyatif almak istemiş olabilirler.
Gerçi Pompeo, “Ermenistan kendisini savunacak güçtedir” diyerek saldırgan, sivilleri füze yağmuruna tutan, ateşkesleri mütemadiyen bozan Ermenistan’ı kolladıklarını gösterdi. Savaşı başlatan Ermenistan, sivilleri vuran Ermenistan, ateşkes isteyip uymayan da Ermenistan… ama ABD için kollanması gereken ülke de Ermenistan.
Düşünebiliyor musunuz?
Sözde de olsa, bir tek batılı devlet Ermenistan’a tek laf etmedi. Burada, “Ermeni diasporası güçlü” diyenler çıkabilir. İyi de iletişimin ışık hızını yakaladığı bir dönemde Azerbaycan tarafına gidip olanları kendi vatandaşlarına aktaran batılı bir televizyon var mı? Bütün basın Ermenistan‘da. Sanırsınız ki Azerbaycan Ermenistan şehirlerine füze atıyormuş da saldırı altındaki ülkede yayın yapıyorlar.
Bugüne dek tek bir tane Batılı TV Azerbaycan şehirlerinden yayın yaparak olanları aktarmadı. 60 yıldır İsrail-Filistin sorununda yaptıklarının aynısını burada da yapıyorlar.
Siz hiç batılı bir televizyonun mesela bir CNN, BBC, TV5’in, bir ZDF ya da FOXTV’nin İsrail’in hoşuna gitmeyen bir habere imza attıklarını gördünüz mü?
Tekrar konumuza dönelim.
Demek o ki, batılı ülkeler Kafkasya’da kaosun sürmesinden yana. Bununla Türkiye’nin dikkatini dağıtmak, mümkünse Türkiye’yi yormak ve Türkiye’nin diğer bölgelerdeki varlığını gözden geçirmesini sağlamak da bu batılı ülkelerin (İran ve Rusya ile birlikte) hesabı olabilir. Daha doğrusu hesaplarından biri de bu olabilir.
Artık ayan beyan oldu ki Batılı devletler, bu tür çatışmaları gerekçe göstererek bölgeye yerleşmek istiyor. Ortadoğu’ya böyle çöktüler, şimdi aynı oyunu Kafkasya’da da oynamak istiyorlar. Ermenistan’a ses çıkarmamalarının sebebi bu.
Elbette Azerbaycan bu safhadan sonra durmayacak. Bütün topraklarını kurtarıncaya kadar ilerlemeye devam etmelidir. Sivilleri vurmamakla ahlaklı bir savaşa imza atan Azerbaycan, ilerlemesini sürdürmeli ki masada bu başarısını taçlandırabilsin.
Diyebilirsiniz ki masada büyük devletlerin tavrı Ermenistan‘dan yana olmaz mı?
Tabi ki hayır,
Kaybedenden yana olmak büyük devletlerin stratejisi değildir. Kendi “yarattıkları” diasporacı bu canavarın leşini kendileri gömerler.
Yeter ki Azerbaycan Türkiye ile danışarak bu dirayetli pozisyonunu koruma iradesini sürdürsün.
Dualarımız gardaş Azerbaycan devletinden ve halkından yana.
MİLAT