Ülkemizde en üst düzeyde bizi yönetenler “DOĞUM KONTROLU İHANETTİR” diyerek Ülkemizde nüfus azalmasından endişe ediyorlar. Kadınlarımız Kuluçka Makinesi gibi görülmektedir.Yazık hem de çok yazık..
Bu nasıl zihniyettir bu nasıl düşüncedir? Ülkemizde sayısız KADIN DERNEKLERİ vardır ve aslında bu konu ile ilgili ilkönce Kadın Derneklerinin duyarlı olması gerekir. Erkek yöneticilerimiz tarafından Ülkemizde yaşayan bütün kadınlarımızın KULUÇKA MAKİNASI gibi görülmelerine tepki gösterip, hak ettikleri gerekli cevabı vermeleri gerekir.Ama ne yazıki kadınlarımız çarşı-pazar,altın,okey,tombala günlerinde zaman öldürüyorlar.
Diyelim ki 30 yıllık evli bir aile var. Her iki yılda bir kadın hamile kaldı , Her hamile kaldığı çocuğu doğurmuş olursa toplam 15 çocuğu olurdu. Hiç olacak şey mi? Bu nasıl mantıktır? Eğer doğum kontrolü olmasa idi Türkiye’de nüfus azalması değil de Nüfus patlaması olurdu. Ardından da her şeyden önce evsizlik, kıtlık, hırsızlık, hastalıklar, işsizlik, daha neler neler olmazdı. Şu an yaşadığımız süreçte vatandaş evine götüreceği ekmek parasını zor buluyor, zor kazanıyor. Hatta ne yazık ki Ülkemizde ekmek alamayan bile ailelerimiz çoğunlukta.. Eğer çok çocuklu aile olsaydı her gün çocuklarına sadece aş olarak ekmek bile götürecek gücü olmazdı.!
Ülkemizde halen Kadın cinayetleri, Kadına karşı her türlü fiziksel ve ruhsal şiddet, Berdel, Başlık parası ,Çocuk yaşta evlendirme ,Kadına karşı her türlü şiddet ve terör devam ediyor.Fakat bu tür suçlulara verilen cezalar ne kadar caydırıcıdır.TBMM de milletvekili koltuğunda oturan bilhassa bayan milletvekillerimiz kadınlarımızın seslerini, acı dolu çığlıklarını duyup,sorunlarını ne zaman gündeme taşıyıp kalıcı çözüm bulacaklar? Türkiye’deki bütün kadınlarımızın hakkını acaba ne zaman koruyacaklar. Bütün kadınlarımız halen ruhsal ve fiziksel şiddet görüyorlar, kadın cinayetleri devam ediyor, yuvalar dağılıp çocukları ise hem öksüz hem yetim kalıyorlar. Yazık değil mi?
Kısacası DOĞUM KONTROLÜ İHANETTİR diyenler her şeyden önce vatandaşlarına adil ve insanca gelir temin etsinler, insanca yaşayacak, çocuklarının her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek ücret-maaş versinler. Çocukların mama, süt, yiyecek, giyecek v.s gibi masraflarını,eğitim öğretim giderlerini karşılasınlar.Yoksa boş laf karın doyurmaz.Bu ülkemizde karnı aç bile olsa halen kadının çalışmasını,hatta başarısını çekemeyen, erkek egosuna bürünmüş kendini evde kral sanan cahil erkeklerimiz çoğunlukta..Bu gidişle Türkiye’de nüfus azalması sanırım kadınların doğum kontrolünden değil,kadın cinayetleri yüzünden kadınlarımızın azalmasından olacaktır. Bu durumda Ülkemizdeki YARGI-YÜRÜTME-YASALARIN tekrar gözden geçirilerek kadına her türlü terör yapanlara daha ağır cezalar getirilmesi şarttır.Cezalar caydırıcı olmadıkça bu suçlar devam edecektir.Benden söylemesi…
Erkeklerin kendilerini her zaman kral gibi gördüğü,kadınlarımızın ise her zaman ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü,erkek üstünlüğü olan ülkemizde bu yanlış ve haksız zihniyetin günün birinde kalkarak erkek ve kadınlarımızın eşit haklara sahip olması şimdilik hayal gibi . Ancak bu hayalimizin gerçekleşmesi de bana kalırsa yine kadınlarımızın elindedir.Televizyonda diziler,evlendirme programları,saçma sapan yarışmaları izlemeyi,altın günlerine gitmeyip kulaktan dolma bilgiler ile kaderine terk edilmiş olarak yaşamasınlar, kendi hak ve hukukları için çok okuyarak ,Ülkemizde olup biten her şeyi takip edip,kendi hak ve hukuklarından haberdar olarak daha bilinçli ve güçlü olmalı, kendilerini ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtarmak için çalışıp,mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorum.Kısacası kadınlarımız eski Türk kadınlarımız gibi daha cesur,günceli takip eden, aydın ,kararlı,çalışkan,okuyan,öğrenen ve öğreten aydın bir Türk Kadını olmalıdır.
SABİHA SERİN