Kadın için mi niyetin… Neye Allah’tan da mükafat bekliyorsun, kadın ise hicretin…
“Kahraman desinler için mi, savaşçılığın… Neye Allah’tan da mükafat bekliyorsun “desinler” ise ülkün, amacın, hedefin…
Denize serinlemek için giren, gusle de niyet et Allah seni manevi kirden de temizlesin…
Yüce Allah’a asker olalım, tek ona kul olalım, firavun gibi “ben sizin Rabbiniz değil miyim” demekse amacın yapma kardeşim bir şey Hele hele Allah’tan bir mükafat hiç bekleme… Firavun iyiliklerini kimin malıyla yaptı. Vereceğin mal Allah’ın… Sen onu Allah’ı razı etmek için vermeye mecbursun… Asisin eğer onu razı etmemek için verdiysen. Bir de mükafat beklemek de ne oluyor. Asilikle cezalandırılacaksın, mükafat görmek şöyle dursun.
İşte niyetin önemi bu
Niyet, ibadete başlarken yapılır… Neden mi, eksikleri varsa da kabul olsun diye ve Allah’tan yardım diliyorsun niyetimde başarılı eyle demiş oluyorsun. Niyetin kalpte ülkü şeklinde olsun… Yani ülkün kulluk olsun hayatın asilikler de dolu olsa tevbeye yüzün olsun…
Ülkün kulluk olsun ömrün madette demektir. “Aşk bize imam oldu namaz daim oldu” demiş Yunus. Ülkün onu razı etmekse ömrünün her anında ve yaptığın her işte abitsin. Uyurken bile abitsin… Çocuklarına rızk temin ederken bile abitsin ve dünya senin mabedin… Sadece cami mi mü’mine mabet…
İbadetlerin sahih olması için, Allah-ü Teâlânın rızası için yapmaya niyet etmek lazımdır. Niyet, kalp ile olur. Yalnız söylemek ile niyet edilmiş olmaz. Kalb ile birlikte olmak şartı ile dil ile söyleyerek niyet etmek caiz olur. Kalp ile niyet, söz ile niyete benzemezse, kalpteki niyet esastır; yani ülkün esastır;yani ülkünü esas alır yüce Allah..
Resulullah efendimizin ibadet olarak değil de, âdet olarak, elbise giymesi, oturması, kalkması, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması gibi devamlı yaptığı şeylere zevaid sünnet denir. Bunları yapanlara da sevap verilir. Bunlara sevap verilmesi için, niyet etmek lazım değildir. Efendimize sevgin o güzel halin varsa gönlünde “Deveye binmen bile ibadettir;” çünkü o bindi diye bindin… Sevgini sergiledin… Yüce Allah niyet sayıyor bu sevgiyi…
Allah-ü Teâlâya yaklaşmak niyet etmeyip, yalnız dünya işi düşünülürse, bunlar bir ibadeti yapmaya mani olmadıkça veya bir haramı işlemeye sebep olmadıkça, kınanmamalı… Ama kendini kınaman daha güzel çünkü; bil şunu da… Onlar da Allah’a yaklaşmak amacı ülküsü gayesi hedefi için yapılırsa Allah’a yaklaştırır… Mesela göklere baksak… Bir çiçeğe baksak… Bir kuşun nasıl uçtuğunu düşünsek… Ülkümüz Allah’a yaklaşmak sa bunlar Allah’a yaklaştırır yani ibadettirler… Tıpkı peygambere sevgimiz bizi deveye bindirse. Peygamber bindi onu hoşnut etmek için binmeliyim deveye desek, peygamberimiz hoşnut olur ve sevap kazanırız… Tevazumuzu göstermek için bile deveye binsek adına sünnet denilmese de güzel örnek olduğumuz için bizi Allah ödüllendirir… Anla niyetin önemi büyük…
Hadis-i şerifte, (Müminin niyeti işinden hayırlıdır) buyruluyor. Ülküsü güzel olanın hali eylemi diğerlerinkinden üstündür… Sa’yi de üstündür… Yürümesi de diğer insanların yürümesinden üstündür…
“Ahireti kazanmak için çalışanların kazançlarını arttırırız. Dünya menfaati için çalışanlara da, ondan veririz. Fakat, ahirette bunların eline bir şey geçmeyecektir.)” [Şura 20]
Haramların iyi niyet ile yapılması, bunları haramlıktan çıkarmaz. (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) hadis-i şerifi, taatlere ve mubahlara niyete göre sevap verileceğini bildirmektedir. Haramları sadece ehveni şer olmuşlarsa yapmamız caizdir denilmiş; Takiyye amacı ile de haramları yapanlar var… Umulur ki Allah affeder… O affedicidir..
Af Terazisi
Af terazisi var
Af terazisi yar
Seccadede eylül ağacı bir ihtiyar…
Yaprak yaprak ağla suçunu
Ve dualarla ek toprağa
bir umut bir ışık dilenerek…
Suç ufak Allah büyük
Af terazisinde tartılır yük
Bin nedametle tutuşup ağla
Her feryada feryat ekleyerek…