Erkek;
-Ne yaşadık bugüne kadar?
Kadın;
-Nasıl olmuş mısır ekmeği?
Erkek;
-İyi valla. Şu son okuduğun romanın ana fikri neydi?
Kadın;
-Tereyağı da iyi yakışıyor değil mi, ısınmış mısır ekmeğine?
Erkek;
-Evet, Kelebeğin Rüyası filmi hakkında çok olumlu görüşler çıktı, çıkmakta basında, akşam gidelim mi bu filme? İkinci dünya savaşı yıllarında Zonguldak maden işçilerinin dramlarını, o bölgelerde görev yapan şairlerin dostluğunu ve sevgilerini anlatmaktaymış…
Kadın;
-Akşama süt almam gerek, yoğurt yapacağım, sen kaça doğru gelirsin? Çayım bitti. Doldurur musun bardağımı, biraz açık olsun
Erkek;
-Araştırma projemi de sürekli kafamda taşıyorum. Belirgin bir çerçeveye oturtamadım, ilerleme yapamadım, biraz bunalıyorum valla..
Kadın;
-Biraz masaya yaklaşır mısın, şu peynir kırıntıları dökülmesin yerlere, daha yeni makine tuttum da eve. Ütü var dağ gibi birikti, çamaşırlar hep beklemede..
Erkek kendi fikir yalnızlığında bunalırken, kadın da bu sabah kahvaltısındaki malzemelerden ancak bir-iki tanesinden söz edebilmiş olmasının burukluğuyla içini çekti.
-Aaahh.. ah. Bir yardımcı lazım bana bu evde. Her sabah her şey yeniden başlıyor..Bir dakika boş kalamıyorsun..
Kadın dünyası-erkek dünyası diye tartışmalar olur, şurada, burada.
Nedir, acaba bu dünyalar, araştırmalar ne söyler, bu konularda?
Kim daha çok evcil, kim daha çok dışsaldır?
Böyle ayrımlar, kategoriler gerçekten var mıdır?
Erkekler şu yıldızdan, kadınlar Marstan, yükselen burçlar, inen-sönen rüzgârlar gibi açıklamalar neyi anlatır?
Sormak lazım; kadınlara-erkeklere, okuyanlara yazanlara..
Ben de bir şey bildiğimden değil de, yazdım işte ortalığa doğru sordum, varsa görüşler, düşünceler tartışılsın diye.
Zaten işimiz tutanak tutmak
Gerisi kadir-i mutlak..
Diyor ki Nietzsche:
“Uyanın da dinleyin ey yalnızlar! Gelecekten rüzgarlar esiyor gizli kanat çırpıntılarıyla ve duyarlı kulaklara iyi haberler açıklanıyor:
Ey bugünün yalnızları, ey ayrı duranlar, bir gün bir ulus olacaksınız siz: sizden, kendini seçmiş kişilerden, bir seçkin ulus doğacak: bu ulustan da üstün insan.
Gerçek, bir şifa yeri olacak yeryüzü daha! Şimdiden yeni bir koku sarmış çevresini, bir şifa getiren koku ve bir yeni umut!
16 Ağustos 2014,
Perihan