Türkiye’nin tüm kadınları gibi benim de aklım günlerdir vurulan Mutlu Kaya’da. Ara ara işlere, yazılara, seçimlere ilgim kaysa da onu düşünmekten kendimi alamıyorum. O güzel gözleri, duru
sesi ve şimdilerde ölümle pençeleşen haliyle meşgul yüreğim. İzmir nire, Diyarbakır Ergani nere… Neden bu kadar etkilendim, etkilendik?
Magazinsel yanı var elbet, Sibel Can onu keşfederek şarkı yarışmasına getirdiğinde kıraç yerde açan zambak gibiydi Mutlu Kaya. Yaşadığı ortam; yokluk, yoksunluk zeminiydi. Sekiz kardeşin en küçüğü, evleri yok ablasının yanında kalıyorlar.
***
İlk sarsıntımız bence bu yüzden. Yoksullukla güzelliği yanyana getirmeyi çoktan unuttuk.
Doğuda yokluk içerisinde yetişen genç kızların cahil, erkeklerden kaçan, genç yaşta evlendirilip çocuk doğurmaktan başka hayatları olmayacağına dair ezber bozuldu Mutlu’yla.
Oldukça yoksul bir hayattan gelen kızın, konservatuvar mezunlarını geçerek birinci olması, Angelina Jolie’ye benzeyen güzelliği herkesi derinden etkiledi.
***
İkinci neden daha çok bana ve anneme ait. Diyarbakır’daki evi gösterilirken iyice duygusala bağlayan annem aniden “bırakmazlar bu kızı öldürürler” dedi.
Evin diğer fertlerinden “yok artık” sesleri yükseldi, ben şöyle söylediğimi iyi biliyorum: “Ya bir erkek sırtından para kazanmaya çalışır ya da vururlar..”
Keşke ağzımızdan yel alsaydı. Ama biliyorduk, Türkiye’de ve hele doğuda bir kadının fıtratı da, mukadderatı da mutlaka bir erkeğin elindedir.
***
Mutlu’yu kimin vurduğunun bence önemi yok. Tüm Ergani, tüm Doğu kültürü ve kadınları birey olarak görmeyen, tüm bakışlar o tetiği çekti. Vurduğu iddia edilen erkek arkadaşına, “Sen nasıl adamsın, helalin orda burada geziyor” diyen, “meşhur olurken kimbilir hangi yollardan geçecek” diye dalga geçen herkesin parmak izi var o silahta. Doğuya laf söyledik de modernliği ile öne çıkan kent İzmir farklı mı?
***
İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne ihbar yağıyor. Yönetim Kurulu Üyesi Nuriye Kadan son üç yılda 2 bin 110 şikayet aldıklarını ayda 60 civarında kadının şiddet nedeniyle Baro’ya başvurduğunu söylüyor.
“Hiçbir kadın dayanamaz hale gelmedikten sonra bize ulaşmıyor” diyen Kadan’a göre sonrası da çok zorlu süreç. 12 yaşından büyük çocuklar sığınma evlerine alınmadığı ve maddi gücü olmadığı için kadınlar yeniden şiddet ortamına geri dönmek zorunda kalıyor
2014’te 14, 2015’in ilk dört ayında 9 kadın öldürüldü bu kentte.
Mutlu’dan söz etmişken İzmir’li iki Mutlu (!) davasına Baro müdahil oldu. Mart ayında eşi tarafından öldürülen Eda Yakutken davası en ağır ceza ile sonuçlandı, üniversitede öğretim görevlisi Serpil Erfındıklı’nın davası aynı seyirde. Görüldüğü gibi, doğu batı fark etmiyor, kadınlar için renkli dünyanın ardı aydınlanacağına kararıyor.