İzmir Kalkınma Ajansı ya da kısa adıyla İZKA. Bir zamanlar ve özellikle kentin son EXPO adaylığı yolculuğunda ajans, tam anlamıyla yıldızdı. EXPO 2020 için tüm çalışmalar İZKA üzerinden
gerçekleşti, özel Yürütme Komitesi kuruldu. Başına saygın bir isim, Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Mahmut Özgener getirildi. Ardından Özgener dayanamadı, malum, olaylı istifa geldi.
Yönetim Kurulu Başkanı dönemin valisi Mustafa Cahit Kıraç’ın büyük yarıştan iki ay önce apar topar görevden alınması (nedeni sonradan anlaşıldı), Paris’te yapılan sunum ve diğer gelişmeler kurumu sürekli göz önünde tuttu. Aynı zamanda teşviklerine desteklerine devam ettikçe, kent İZKA’yı konuşur hale geldi.
***
Sonrası büyük sessizlik. Vali değişti, yeni Vali Mustafa Toprak kurumu geç keşfetti. Oysa iyi yetişmiş bir kadro ile yerel kurumlar ve hükümetin sağladığı kaynaklardan oluşan destekler sayesinde İZKA kent için önemli bir güç. Verdiği hibe destekler kamu ağırlıklı ilerlese de KOBİ’ler açısından önemli bir kuruluş.
İki ayrı yönetim yapısından oluşuyor. Yönetim kurulunda kentin önde gelen kuruluşları temsil ediliyor.
Ayrıca 100 temsilciden oluşan kalkınma kurulu da yine kurumun kentle bütünleşmesini sağlıyor.
***
Vali Toprak’ın kurumla bağını nihayet Kalkınma Kurulu Başkanlık seçimleriyle fark edebiliyoruz şimdilerde. Mevcut Başkan Kemal Çolakoğlu ile Türkiye Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy adaylığını açıkladı.
Atasoy İzmir’de henüz yeterince tanınan bir isim değil. Ayrıca İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr Mustafa Güden’in de adı başkanlık için geçiyor ve Güden’in en büyük destekçisinin İzmir Valisi Mustafa Toprak olduğu iddiası var.
***
Vali Toprak’ın etkisi önemli. Çünkü oylamaya katılacak kurul üyelerinden üçte birinin kamu kurumu niteliğinde…
Kaldı ki, Sayın Güden kendi başına da yeterli desteği bulabilecek birikimde birisi. Seçimin sonucu şimdiden hayırlı olsun. Fakat işin mihenk taşı, ismin kim olacağından ziyade görevin mahiyetinin derinleştirilmesi. Bir protokol görevinden öte, icracı nitelik kazanabilmesi.
***
Kalkınma Kurulu’nun yanı sıra Yönetim Kurulu’nda 3 kişilik sandalye için de seçim yapılacak. Cemaate yakın bazı isimler de bu arada ayıklanacak. İşin özüne dönersek, Kalkınma Ajanslarının, kentin önde gelen kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle oluşturulması doğru, bu ajansların kamuya, Valiliklere bağlanması yanlış oldu. Bunun en iyi örneğini İzmir yaşadı, yaşıyor. Kurum üç ayrı kişiliğe bölünmüş gibi. Umarım bu seçimler bir vesile olur ve kurum siyasete bulaştırılmadan o eski etkin günlerine, İzmir’in adını uluslararası organizasyonlarda duyuracak güce yeniden kavuşur.