Bağımsızlığın en büyük sembolü olan bayrağımız olan ‘Türk Bayrağı’ 102. yılını tüm yurtta kutluyoruz. Mehmet Akif ERSOY ise milletin düşüncesine, hissine, duygusuna tercüman olarak bizleri bugüne kadar anlatarak ülkemizi yüceltmiştir. milletimizin kurtuluş mücadelesini anlatan eseri ise 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tüm üyelerin oylarını alarak yüksek sesle alkışla kabul edilmiştir
BAĞIMSIZLIĞIN ÖYKÜSÜ
Milli şairimiz ise bağımsızlık ruhunu bu şekilde ateşledi. Milletimiz zafere karşı adım adım ilerlerken ise artık bir marşımız olması düşüncesinde bulunan devlet büyükleri bir yarışma düzenlemek istedi. dönemin gazetesi Hakimiyeti Milliye Gazetesi’ne bir ilan vererek yarışma düzenlendi. istiklal şairimiz ise bu yarışmaya şartlı evet demiştir. ödül ise 500 Lira’dır. akif, ise kazanırsa alacağı ödülü ise Darül Mesai’ye bağışlayarak milletin gönlünde taht kurdu. meb hamdullah suphi bey ise o zaman çok mutlu idi.
istiklal marşımızın özelliği
- 10 kıta ve 41 beyitten ibaret etmektedir.
- epik ve lirik şiir istifade edildi.
- tam kafiye ölçüsü şeklinde yazılmıştır.
Kahraman Ordumuza
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Mehmet Akif Ersoy
çeşitli şiirler ile, methiyeler ile bayrak önemini anlatan şarilerimizden birisi de Bayrak şiiridir. Arif Nihat Asya bu şiirde bayrağın önemini bizlere sunuyor. 1940 Yılında ise kaleme aldığı bu şiir büyük beğeni toplamıştır.
BAYRAK ŞİİRİ
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Şimdi bu şekilde milletine emanet bırakan neslin torunları olarak artık bizlerde sahip çıkmamız gerekir. bayrak hassasiyeti oluşur. peki bunlar nelerdir?
- hiç bir şekilde bayrağı yere atmamak gerekir.
- solan bayrağı yenisi ile değişmek gerekir.
- bayrak yırtılmaz ve yırtılmasına engel olunur.
- bayrak göklerdedir bu yüzden daha yüksek yere konulur.